Seyhan Ekşioğlu panele kendisiyle birlikte Milliyet Gazetesi yazarı Ece Temelkuran'ın katıldığı da katıldığı ikinci paneldeki konuşmasına dinleyicilere yönelttiği bir soru ile başladığını söylüyor:
"Kadının Siyasetteki yeri konusu ile ilgili teorik bilgi mi yoksa gerçek olaylar üzerinde mi konuşalım?"
Ekşioğlu salondan gelen "örnek olay üzerinden konuşalım" isteği üzerine, üç gerçek kadın hikayesinden yola çıkarak şunları anlatıyor bize:
"Özel hukuk alanında sesiz sedasız ama yılmadan usanmadan tam yedi senedir boşanma konusunda mücadelesini sürdüren bir kadındı: Mukadder...
"Üç çocuğuyla örnek bir mücadele veren "eşler geçinemeyince boşanmalılar. Ama bu boşanma insan haklarına saygılı bir şekilde olmalı" diyen yürekli bir kadın.
"Biliyorsunuz boşanma davalarında mal paylaşımı eski evlilere uygulanmıyor. Mukadder'e bunun insan haklarına aykırı olduğunu anlattım. O da mücadeleyi kabul etti. Boşanma davasını açtık. Kocası yıldırma gayesiyle dört ceza davası açtı. Uzun mücadelelerle hepsini kazandık. En büyük mücadeleyi "Mal rejiminin eski evlilere uygulanmaması durumunun İnsan haklarına ve eşitliğe aykırı" olduğu iddiasıyla konuyu Anayasa Mahkemesine taşımamızdır.
"Mukadder 7 yıldır mücadele ediyor. Daha da edecek. Bu emek bu sabır ve bu kadının gücü hepimizde var."
İkinci örnek bir Azeri kadın
Ekşioğlu'nun konuşmasındaki ikinci mücadeleci kadın örneği İranlı bir Azeri.
"Gencecik yaşta sosyolojiyi bitirmiş ve ben siyasette var olacağım diyerek siyasi partiye üye olan bu kadınının başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemişti.
"Dört defa partisinden milletvekili seçimlerinde aday olmak istemiş, her defasında eleştiriyle karşılaşmış. Eleştirileri düzelterek bir sonraki seçime aday olmuş, ama yine adaylığı kabul edilmemiş.
"Kadının diğer İranlı erkek adaylardan hiçbir eksiği yok. Arkasında oy potansiyeli de var. Ama bir türlü partiden aday gösterilmiyor. O da son İran seçimlerinde bağımsız aday olmaya karar veriyor. Büyük bir oy çokluğuyla kazanıyor. Parlamentoda bağımsız görev yapıyor.
"Kadın haklarını savunuyor ve diyor ki 'Bütün ömrüm siyasette aday olmakla geçti. Milletvekili oldum. Başardım. Bundan sonra reisicumhur olmak için çalışacağım. Kadınlar yapabilir. Kadınlar kazanabilir. Yılmayacağım.'
Kadın hakları savunucusu Duygu Asena
Ekşioğlu'nun son olarak anlattığı kadın haklarını savunan kadın ise yazar ve gazeteci Duygu Asena.
"Üçüncü Kadın geçen ay kaybettiğimiz Duygu Asena. Duygu, pedagoji eğitimi almış. Kadın haklarını savunduğunda ilk acı oklar yüreğine saplanmış, eleştiriler onu acıtmış. Ama o, yılmadan usanmadan mücadele etti.
"Hakkında davalar açıldı; Mahkum oldu. Meslektaşları tarafından hatta hemcinsleri tarafından eleştirildi. Ama o yılmadan usanmadan "Kadının Adı yok," "Kadınlar Olmadan Asla!" diye haykırmaya devam etti. Duygu kadınların sorununu gündeme taşıdı. Kadınların sorunları olduğunu topluma anlattı.
"Şimdi Duygu Asena'nın cenaze törenini anlatacağım.
Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) en büyük salonu tüm salon localar ve merdivenler dahil hınca hınç doluydu. Gelenlerin büyük bir kısmı onunla yüz be yüz tanışmamıştı. Ama Duygu'nun kadınlar için çalıştığını bildiklerinden son görevlerini yapmaya gelmişti.
"Salonda yüzde 95 kadın vardı. Kadınlar ilk defa bir etkinlikte bu kadar çok çoğunluktaydı. Dolayısıyla töreni de kadınlar yönetiyordu. Etkili bir tören yapıldı.
"Bir cenaze töreni ilk kez oradaki kadınlara acı vermiyordu. Güç veriyordu, dayanışma veriyordu. Duygu yaptı, kadınlar yapabilir duygusunu veriyordu.
"Tören bitti Teşvikiye camine gidilecek. Herkes kalabalığın azalacağını ümit ediyordu. Nerde. Tüm katılıcılar Teşvikiye camiinin yolunu tuttular. Onları kimse yönetmiyordu. Kimse Camiye gelin davetinde bulunmuyordu. Kadınlar kendi kendilerine karar verdiler.
"Teşvikiye camiin avlusunu yan sokaklarına ana caddeye kadar yolu doldurdular. Kadınlar burada da çoğunluktaydılar.
"Camiin hocasının "Cenaze namazında erkekler öne gelip saf tutsunlar" cümlesini kadınlar kararlı bir sesle "Hayır ! Yerimizi terk etmeyeceğiz. Biz de namaz kılacağız!" cevabını verdiler.
"Dedikleri gibi kıldılar ve kadınlar tabutu cenaze arabasına taşıdılar. Mezarlığa götürdüler ve gömdüler. Olaylar dizisine bir bakalım.
"Duygu Asena'nın cenaze töreninde kadınlar çoğunluktaydı. Kadınlar töreni istedikleri gibi yönettiler. Kadınlar yüzyıllarca toplumun koyduğu kuralların tersini yaptılar.
"Kadınlar kuralları değiştirdiler. Ama hiç eleştiri almadılar. Çünkü kadınlar arasında o an kendiliğinden oluşmuş bir dayanışma vardı. İşte kadınlar arası bu dayanışmayı her an ve her alanda var etmeliyiz.
"Şimdiye kadar kadınlar hep mücadele ettiler.Hep zoru baş etmek zorunda kaldılar. 1934 senesinden beri hep seçtiler. Ama seçilme ve yönetme hakkı da var. Bu hak 32 temel ihsan hakkından biridir. Kadınlar artık yönetme hakkını kullanmalılar. Sözlerimi KA.DER'in sloganı 'Seçmek yetmiyor seçilmek ve yönetmek istiyoruz!.' cümlesiyle tamamlıyorum.
Ve hep birlikte tekrarlayalım. Daha yüksek sesle!. 'Seçmek yetmiyor seçilmek ve yönetmek istiyoruz!' Salondan yüksek sesle tekrar geliyor.
İktidar partisinin kadın politikası!
Ekşioğlu zirvenin ikinci gününün üçüncü Paneli de bianet'e değerlendiriyor.
"CHP milletvekili Türkan Miçooğulları ve Anavatan Partisi milletvekili Serpil Yıldız'ın katıldığı "Karar Alama Sürecinde Kadın Bakış Açısı Ve Etkileri" ve "Kadın Ve Siyaset"i hakkındaki düşünceler anlatıldı.
"Genelde bilinen kadın sorunları özetlendikten sonra, dinleyiciler arasında yazılı bir soru geldi: 'İktidar partisinin Kadın politikası ne?' Ama iktidar partisi yoktu. CHP kadın milletvekili, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekillerinin olmamasını eleştirerek soruyu siyasallaştırdı.
"Bunun üzerine 'CHP'nin kadın politikası nedir?' sorusu geldi. Öğleden sonraki panelde bu sorunun cevabını CHP milletvekili Güldal Okuducu'nun geniş açıklayacağı belirtildi.
"'Türkiye ve Siyasi Partilerde Kadın Kolları Görev ve işlevleri neler getirdiler neler götürdüler?' isimli panelin katılımcıları Doğru Yol Partisi (DYP) Kadın kolları Genel Başkanı Ayşe Şaylı ANAP Kadın kolları Genel Başkan Yardımcısı Gülgün Beşerler, Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Yardımcısı Çiğdem Aydın, AKP Kadın Kolları Genel Başkanı Selma Kavaf ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu oldu.
"Kadınların siyasi partilerde genel sorunlarını tartışan katılımcılar. kadınların siyasette karşılaştığı zorlukları ve sorunları anlattı. Lübnan'a asker gönderilmesi konusu CHP milletvekili Güldal Okuducu tarafından en çok duygusallaştırıldı.
"SHP partisinin kadın kollarında olumlu değişiklikleri anlattı. Ama hiç kimse partisinin kadınlar için yaptığı kadın politikası programından bahsetmedi. Çünkü yoktu."