Ankara 5. Aile Mahkemesi, Mehmet A. ve Fatma A.'nın davasında, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin "Kadının ev kadını olarak evin yemek, temizlik gibi işlerini yapması ve çocukların bakımını üstlenmiş olması katkı sayılmaz" demesi karşılığında kendi kararında direndi ve Fatma A.'ya katkı payı verilmesine yeniden karar verdi.
Dava şimdi Yargıtay Hukuk Daireleri Genel Kurulu'na gidecek ve buradan nihai karar çıkacak.
Yargıtay Genel Kurulu'nun da Aile Mahkemesi'nin kararını benimsemesi halinde, herhangi bir işte çalışmayan kadınların da evlilikte 2002'den önce edinilmiş mallara katkısının kabul edilmiş olacak.
Kadının evdeki emeğine fatura kesse genel müdür maaşı alır
Kadının evdeki emeği herhangi bir ekonomik değişime girmediği için "görünmüyor" ve Yargıtay "katkı sayılmaz" diyor ama hayattaki durum farklı. Yargıtay'ın sözünü ettiği yemek, temizlik, çocukların bakımı gibi işlerin hepsinin profesyonellere yaptırıldığını düşünülse, kadının evdeki emeğinin nasıl bir masrafı önlemiş olduğu, aylık giderin bir genel müdür maaşına denk olacağı görülüyor.
2005'te ABD'deki Salary.com insan kaynakları sitesi, ev kadını annelerin her gün yaptıkları işler için fatura kesmiş olsalardı, yılda ortalama yaklaşık 177 bin YTL kazanabileceklerini göstermişti.
Medeni Kanun değişti, eşitsizlik sürüyor
Evliliklerdeki mal rejimini de düzenleyen yeni Medeni Kanun'a göre,eğer ayrıca özel bir sözleşme yoksa, 1 Ocak 2002'den sonra edinilmiş mallar, eşlerin çalışıp çalışmıyor olmasına, malların kimin üzerine kayıtlı olduğuna bakılmaksızın eşlerden birinin bu malın değerinin yarısını alacak olarak talep etme hakkı var. Bunun tek istisnası zina ve cana kast iddiası. Bu kanıtlanırsa, mahkeme eşlerin katkı alacağında indirim yapabiliyor veya alacağı kaldırabiliyor.
Ancak bu durum 1 Ocak 2002'den önce elde edilmiş mallar için, özellikle de bağımsız bir işte çalışmayan ya da bunu ispat edemeyen kadınlar açısından geçerli değil. Herkes kendi malının sahibi görünüyor. Dolayısıyla, yasa 2002'den sonra edinilmiş mallar için ev kadınlarının katkı payını gözetirken, 2002'den öncekiler için bu payı yok sayıyor ve eşitsizliği sürdürüyor. (TK/EZÖ)