"Örgüt üyeliği"yle suçlanan Demokrat Radyo yayın koordinatörü Nadiye Gürbüz, Özgür Radyo eski çalışanı Mine Özalp ve Sakine Solhasan yedi aylık tutukluluğun ardından bugün ilke kez hakim karşısına çıktı. Dava, Beşiktaş'taki İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Üçü tutuklu sekiz sanığın katıldığı duruşmada Özalp ve Solhasan tahliye edilirken, mahkeme Gürbüz'ün tutukluluğunun devamına karar verdi. Tutuksuz yargılanan sanıkların isimleri Metin Özalp, Sonnur Sağlamer, Sinan Gerçek, Hakan Çiçek ve Hacı Çiçek. Mahkeme duruşmaya katılmayan Nariye Coşkun ve Handan Atacık'ı 17 Eylül'de görülecek ikinci duruşmaya zorla getirilmesini istedi.
Savcı, sanıkları Marksist Leninist Komünist Partisi'ne (MLKP) üye olmak ve örgütün mali işlerini yürütmekle suçluyor. Sanıklar mahkemede verdikleri ifadede suçlamaları reddettiler. Gürbüz, çalıştığı Demokrat Radyo'nun ezilenlerden yana haberler ve yayıncılık yaptığını söyledi. Gürbüz, muhalif gazeteci kimliği nedeniyle yargılandığını söyledi.
Diğer MLKP davasıyla birleştirme talebi
Mahkeme, savcının 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren ve 2006'da yapılan operasyonun ardından tutuklanan Özgür Radyo yayın yönetmeni gazeteci Füsun Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu sanıkların yargılandığı davayla birleştirme talebini sonraki celsede karara bağlayacak.
İddianamede Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın hazırlattığı müfettiş raporunda Gürbüz ve diğer sanıkların, diğer davada yargılanan bazı sanıklarla irtibatlı olduğu, ülke dışından örgüt adına paralar para transferleri yapıldığı ileri sürülüyor.
Aydınlar, gazeteciler ve hak savunucuları, yapılan operasyonlara ve tutuklamalar tepki göstermiş, yargılanan gazetecilerin serbest bırakılmasını istemişti.
Radyo çalışanları adliye önündeydi
Demokrat Radyo ve Özgür Radyo çalışanları duruşma öncesi basın açıklaması yaptılar. Demokrat Radyo haber müdürü Arzu Demir, Nadiye Gürbüz'ün polis fezlekelerine dayandırılarak yedi aydır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu, dosyaya konulan "gizlilik" kararı nedeniyle aylarca tutukluluk gerekçesini öğrenemediklerini söyledi.
Yıllardır gazetecilik ve radyoculuk yapan Gürbüz'ün tutuklanmasını, "muhalif basına dönük sindirme politikasının bir parçası" olarak değerlendiren Demir, şunları söyledi:
"Tüm bu sansür, yayın durdurma, tutuklama uygulamalarına karşın, çok güçlü bir özgür basın, sosyalist basın geleneği var. Bizler de bu geleneğin takipçileriyiz. Buradan bir kez daha dosta düşmana deklare ediyoruz: Radyomuz Demokrat Radyo'nun mikrofonlarından 'barış ve kardeşlik' sesi yükselmeye devam edecek ve radyomuz, ezilenlerden ve emekçilerden yana yayınını sürdürecektir."(ET/EÜ)
* Bu habere Semra Çelebi katkıda bulundu.