Kırmızı Şemsiye Derneği’nin kurucularından ve başkanı olan Kemal Ördek, Ankara’daki evinde tecavüze uğradı, gasp edildi. Karakoldaki bir polis memuru, “Şu Lut Kavmi de bir türlü bitmedi ya” diye tepki verdi.
Olayın üzerinden üç gün geçti. Karakolda Ördek’e “Evini biliyoruz artık, nasılsa serbest kalırız, sen düşün artık” diye tehdit eden saldırganlar serbest ve hala Ördek’i cep telefonundan arayarak taciz ediyorlar.
Kemal Ördek’in bianet’e konuşan avukatı, karakolun bağlı olduğu savcının saldırganları mahkemeye çıkarmadan serbest bıraktığını belirtti. Şimdi dosya, cumhuriyet savcısında. Dört avukat ise delil toplamak için çalışmalarına devam ediyor.
Para çekmesi için ATM'ye götürdüler
Kemal Ördek, yıllardır LGBTİ’ler ve seks işçilerinin hakları için çalışan bir aktivist.
Pazar gecesi, iki erkek Ördek’in evine geldi. Bunlardan biri Ördek’e tecavüz ederken, cep telefonuna da el koydular. Ardından bir akrabalarını aradılar ve Ördek’in evinin adresini verdiler.
Ördek’ten para isteyen bu şahıslar, üzerinde nakit olmadığını anlayınca ATM’ye gitmek için Ördek’le birlikte evden çıktılar. ATM’ye yakın bir yerde polis devriye aracını gören Ördek, polislere doğru koştu ve yaşadıklarını anlattı.
Saldırganlar: Bize bir şey olmaz değil mi polis abi
Ördek yaşananları şöyle anlattı: “Ben derdimi anlatmaya çalışırken, polis beni susturdu. ‘Sen sus, sormadan konuşma!’ dediler. Bu esnada, failler şunları söylerken polis onları gayet sakin bir şekilde dinliyordu: ‘Biz erkek adamız memur bey, siz bizim halimizden anlarsınız, bu ibnenin lafına inanmayın’, ‘Memur bey, bu bizi evine davet etti, bilirsiniz bunları’.”
Ardından polisler Ördek ve saldırganları karakola götürmek için aynı araca bindirdi. Bu sırada Ördek’e tekrar tecavüz edeceklerine ve öldüreceklerine dair tehditler savuran saldırganlar, polisle ise “Bize bir şey olmaz değil mi polis abi, sonuçta ailemiz var bizim?”, “Bu ibne için bizi harcamayın, biz birbirimizi anlıyoruz sizinle, değil mi abicim?” diye sohbete devam ettiler.
"Vazgeçmezsen olacakları biliyorsun"
Karakola varıldığında, saldırganlar Ördek’e “Bu işten vazgeç, vazgeçmezsen olacakları biliyorsun”, “Evini biliyoruz artık, nasılsa serbest kalırız, sen düşün artık” dedi.
Bu esnada, polisler devriye aracının içinde saldırganların attığı Ördek’e ait cep telefonunu buldu. Bunun üzerine bir polis memuru, önce saldırganlardan birini, ardından da Ördek’i karakolun dışına çıkararak konuştu. Ördek’e “Telefonunu bulursak, suç duyurusundan vazgeçecek misin?” diye soran polis memuru, cebinden telefonu çıkararak Ördek’e teslim etti.
Polis: Tecavüze uğramadın ki, nereden çıkarıyorsun bunu
Ördek, karakolun bahçesinde avukatını beklerken oraya gelen bir polis memurunun “Şu Lut Kavmi de bir türlü bitmedi ya” diyerek içeri girdiğini anlattı:
“Avukatım geldikten sonra, karakol bahçesindeki bankta oturup konuşmaya başladık. Bu esnada, sahur vakti olduğundan, bahçedeki çardakta polisler sahurlarını yapmaya başladı… Hakkımda konuşan, kahkaha atan, ‘basit bir gasp olayını ne hale getirdi’ diyenler… Polislerden biri yüksek sesle, ‘Bunlar Gezi’de Hükümet’e karşı ayaklandılar’ dedi diğerlerine.”
Saldırganlar sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye götürüldüğünde, karakolda Ördek’in ifadesi alındı. İfadeyi alan memur, öncesinde karakol bahçesinde, Ördek’e “sen tecavüze uğramadın ki, nereden çıkarıyorsun bunu” dedi. İfade alınırken ise, “Yalnız bu kadar uzun ifade yazılmaz, uzatmayın. Ben anlayış gösteriyorum da müsamaha gösteriyorum. Kısaca anlatın” gibi müdahalelerde bulundu.
Ördek, hastaneden rapor aldı. Ancak polis tutanağının saldırganların anlatımına dayandığını ifade eden Ördek, bu tutanağı imzalamadı. Koruma ve uzaklaştırma kararı çıkartılması için başvuruda bulundu.
Üç saldırgan savcılıktan serbest bırakıldı. Ördek’i cep telefonundan arayarak taciz etmeye devam ediyorlar. (ÇT)