Haberin İngilizcesi için tıklayın
İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde gerçekleşen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayları Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'ın katıldığı ortak canlı yayın öncesi Küçükkaya ve İmamoğlu'nun bir otelde görüşme yaptıklarına ilişkin görüntülerin medyada yer alması üzerine tepkiler geldi.
Öte yandan İsmail Küçükkaya, İmamoğlu ile bir araya geldiği anlara dair güvenlik kamerası görüntülerini medya kuruluşlarıyla paylaşan The Marmara Otel'e dava açacaklarını duyurdu.
FOX TV'de bugün (19 Haziran Çarşamba) yayınlanan "Çalar Saat" programında açıklama yapan Küçükkaya "Bana her zaman sahip çıkan Genel Yayın Yönetmenim Doğan Şentürk dedi ki 'En ağır ceza ve tazminat davalarını açacağız bu otele.' Çünkü ortada gizli yok fakat algı operasyonu gerçekleştiriyorlar."
Küçükkaya: İmamoğlu ile yüz yüze, Yıldırım ile telefonda görüştük
Dün yaptığı açıklamada ise Küçükkaya, AKP Parti Genel Başkan yardımcısı Mahir Ünal ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın önerisi üzerine İmamoğlu ile yüz yüze ve Yıldırım ile telefonda görüştüğünü açıklamıştı.
"3 dakika süresi ve soru sayısı onay aldı. Yıldırım'ın danışmanına da İmamoğlu'nun danışmanına da bilgi verdim."
"Binali Yıldırım'ın en yakın danışmanı ile görüştüm. Sonra Yıldırım ile telefonda görüştüm.
"Ekrem Bey ise oteldeki basın toplantısından gelmişti. Ona 'Yıldırım ile konuştum, danışmanı ile de görüştüm. Sizleri bilgilendirmek için geldim. Yıldırım, hiçbir kısıtlaması olmadığını söyledi' dedim."
"İmamoğlu ile görüşmem 3-4 dakika sürdü. İmamoğlu, basın toplantısında konuştu. Sonra Alman kanalı ile görüştü. Benim sürem kısıtlıydı" dedi.
Dündar: Moderatörün taraflarla görüşmesi doğaldır
Yayında moderatörlük yapmak üzere ilk olarak teklif götürülen ancak teklifi geri çeviren gazeteci Uğur Dündar, bugün Sözcü gazetesindeki "İsmail Küçükkaya neden linç ediliyor?" başlıklı yazısında, kendisinin de dönemin CHP ve AKP genel başkanlarının katıldığı program öncesi taraflarla görüştüğünü dile getirdi.
"Hemen belirteyim tarihi önemdeki bir yayından önce, moderatörün taraflarla görüşüp, programın prensiplerini konuşmasından daha doğal bir davranış olamaz.
"Bir örnek vereyim:
"2002'deki Tayyip Erdoğan-Deniz Baykal tartışmasına hazırlanırken iki tarafın kurmaylarıyla ayrı ayrı buluşup görüştüm. Erdoğan'ı kurmayı Ömer Çelik, Baykal'ı da Bülent Tanla temsil ediyordu. Çelik ile 2 kez buluştuktan sonra "Sizin dürüstlüğünüze güveniyoruz. Bir daha görüşmeye gerek görmüyorum" dedi. Tanla ile de 4 kez bir araya geldik. Yani 2 fazla buluşma oldu. Tabii Çelik'in bilgisi dahilinde. Hatta hiç unutmuyorum bunların birine Deniz Baykal da katılmıştı."
Şahin: Neyi kastettiğimi şimdi anlıyor musunuz?
50 yıllık dostum Uğur Dündar’ın moderatörlüğünde karşı çıktığımda, “onu lime lime parçalarlar” derken neyi kastettiğimi şimdi anlıyor musunuz? Ülkenin psikolojik sağlık açısından hangi noktada olduğunu görüyor musunuz? Bilim, hakikat umurlarında değil! #moderatör
— haluksahin (@poyrazalti) 18 Haziran 2019
Yayın öncesi Uğur Dündar'ın bu teklifi kabul etmemesi gerektiği görüşünü dile getiren gazetici/yazar ve akademisyen Haluk Şahin ise kişisel Twitter hesabından bir açıklama yaptı:
"50 yıllık dostum Uğur Dündar'ın moderatörlüğüne karşı çıktığımda, "onu lime lime parçalarlar" derken neyi kastettiğimi şimdi anlıyor musunuz? Ülkenin psikolojik sağlık açısından hangi noktada olduğunu görüyor musunuz? Bilim, hakikat umurlarında değil!"
Özkök: O otele adımımı atmam
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök ise "Gizli bir göz adeta Küçükkaya'yı adım adım izlemiş" diyerek buluşmanın gerçekleştiği otelin tutumunu eleştirdi. Oteldeki güvenlik kamerası görüntülerinin basına servis edilmesine tepki gösteren Özkök, "O otele giden hiçbir müşterinin mahremiyeti artık güvende değildir." dedi.
"Benim meselem bunu yayınlayan gazeteler, televizyonlar değil. Bunu sızdıranlar... Ve bu ülkede yaşayan vatandaşlar, bu ülkeye gelen yabancılar, otellerini düzgün şekilde işleten turizmciler adına sormak istiyorum.
"Bu sadece o otelin de değil... İçişleri Bakanlığı'nın, Turizm Bakanlığı'nın, bütün otel sahiplerinin meselesidir. Bütün Türkiye'nin meselesidir... Buradan ilan ediyorum... Otel bu konuda bir açıklama yapıncaya kadar, bir daha o otelde ne yemek davetini, ne bir görüşmeyi asla kabul etmeyeceğim..." (AÖ)