DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan, AKP ve CHP arasında süregiden diyalogu "çok taraflılaştırma" kapsamında Cuma günü Genel Merkez'de yaptığı basın açıklamasında partisinin "yumuşama", "yeni anayasa" ve "temel haklar" konularındaki güncel yaklaşımlarını özetledi.
"Gerçekten yeni anayasa için eskisinden
tamamen vazgeçildiği gösterilmeli"
Doğan, "DEM Parti için yalnızca bugünle ya da güncel tartışmalarla sınırlandırılacak bir mesele [olmadığını]" söylediği sivil anayasa, demokratik bir anayasa, yeni bir anayasa için partisinin onlarca yıldır mücadele veren geleneğe sahip olduğunu hatırlattı.
Doğan, "anayasanın yalnızca sivil olması[nın] yeterli [olamayacağını, aynı zamanda yeni ve demokratik olması da gerek[tiğini]" söyledi.
DEM Parti Sözcüsü, partisinin "yeni anayasa"nın "toplumsal bir sözleşme niteliği [...] taşıyabilmesi için kullanılacak yol ve yöntemler[i] "çok önemsediğini" vurguladı.
"AKP döneminde bu anayasada sayısız değişiklik yapıldı[ğını] hatırlatan Doğan sonunda [...] 12 Eylül darbe anayasasının dahi uygulanmadığı günler[e] varıldığını" söyledi: “Anayasayı ihlal etmeyin. Mevcut anayasaya bağlı kalın, gereklerini yerine getirin” çağrıları yapmak durumunda kal[dıkları] bir ortamda bir yandan da anayasa tartışmaları ve ziyaretler, bir trafik sür[mesinin]" doğurduğu çelişkilere dikkat çekti. Doğan DEM Parti'nin "anayasanın gerçekten yeni olması için eskiden tamamen vazgeçtiğini göstermesi gerektiğini düşün[düğünü]" söyledi.
Gerçek yumuşama ve
"Kobanî Kumpas Davası" kararı
Ayşegül Doğan, 16 Mayıs'ta görülecek "Kobani Kumpas Davası"nda verilecek kararın iktidarın bu yöndeki tutumunun "en önemli göstergelerinden biri" olacağını ileri sürdü.
DEM Parti Sözcüsü, "Nasıl ki Kobani Kumpas Davası kurgusal bir şekilde Türkiye kamuoyunun gündemine taşındıysa, nasıl ki kumpas kurgulanarak insanlar yıllardır hapiste tutuluyor ve bu da siyasi kararlarla gerçekleştiriliyorsa; biliyoruz ki 16 Mayıs’ta kamuoyunun karşısına çıkacak karar da aynı siyasi saiklerle alınacaktır." dedi ve "Normalleşme ya da yumuşama tartışmaları bir yandan sürerken, 16 Mayıs’ta alınacak kararın önemini bir kez daha hatırlatıp kamuoyuna duyarlılık çağrısı yap[tıklarını]" söyledi.
"Hiçbir 'yumuşama' ezilen halkları,
dilleri dışarıda tutarak gerçek olamaz"
Ayşegül Doğan, Erdoğan'ın Özgür Özel ile görüşmesinden sonra Türkiye'de “siyasette yumuşama dönemi” açıldığını söylediğini hatırlattı ve "Yumuşama demek için bir sertliğin kabulünün olması gerek[tiğini]" ekledi.
"Demek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye'de bir sertlik olduğunu, bizim en hafif deyimiyle otoriterleşme olarak tarif ettiğimiz durumu bir yandan kabul ediyor," diyen Doğan, AKP’den bazı yetkililerin de kendilerinin "yıllardır söylediği Türkiye’deki ekonomik kriz ile demokrasi ve özgürlükler dengesinin birbirini nasıl desteklediğini anlatan açıklamalar yaptı[ğına]" işaret etti.
DEM Parti Sözcüsü, eğer böyle bir niyet varsa, bu konulara dair atılacak adımlara ilişkin,henüz ortada bir emare olmadığını söyleyerek, Kobani Kumpas Davası'nı hatırlattı ve "hiçbir normalleşme, hiçbir yumuşama girişimi Türkiye’de yaşayan ezilen halkları, farklı kimlikleri, dilleri ve inançları dışında tutarak gerçek ve sahici olmaz." dedi.
(AEK)