Kızları Canan ve Zehra Kulaksız'ın hayatını anlattığı kitabı nedeniyle tutuksuz yargılanan baba Kulaksız ve yayıncı Muharrem Cengiz'in dün (6 Mayıs Pazartesi) başlayan duruşması İstanbul 4 No'lu DGM'deydi.
Kulaksız ve Cengiz, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 169. maddesince "örgüte yardım ve yataklık etmek" ve 3713 Sayılı Kanun'un 5. maddesince "yayın yoluyla propaganda yapmak"tan yargılanıyor.
Saygı Yağmurdereli ve Bilgesu Erenus'un da aralarında bulunduğu yazar ve sanatçıların izlediği duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için 3 Haziran gününe ertelendi.
"Suçlu değil, mağdurum"
Kulaksız savunmasında "Ben kızlarımı ölüm orucundan vazgeçirtmek için çok uğraştım. Ölümler olmasın diye çok uğraştım. Ancak savcı bana ölüme sebebiyet vermekten hakkımda dava açtı" dedi.
Baba Kulaksız ayrıca, hiçbir örgüte yardım etmediğini belirterek "Kızlarımın yaşamını benden daha iyi kimse anlatamazdı. Amacım kızlarımın kısacık yaşamını anlatmaktı. Suçlu değil, mağdurum."
Örgüt propagandası
Duruşmanın İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Ahmet Kelebek tarafından hazırlanan iddianamesinde "Cezaevi ve cezaevi dışında ölüm orucu tutan (DHKP/C, TİKKO, TİKB, Tİ MLKP, PKK) örgütlerini destekleyen yazılar yazdığı görülmüştür. Kitapta yazılanlar, yayınlanan resimlerin tümü birlikte değerlendirildiğinde ölüm orucu tutan örgüt üyelerini övücü ve destekleyici yazı yazıp yayınlayarak "yayın yolu ile örgüt propagandası yapıp yardım ettikleri görülmüştür" ifadelerine yer verildi.
"Kızlarımı savunuyorum"
Ahmet Kulaksız duruşma çıkışında şunları söyledi:
"Ben kızlarımı savunuyorum, kitabımı savunuyorum, ölüm oruçlarını savunuyorum. Mahkemenin açılma nedeni çok mantıksız. Birden fazla örgüte yardım ettiğim söyleniyor ki, bunların içinde ölüm orucuna katılmayan örgütlerin ismi de var. Benim amacım, kızlarımın bilinmeyen yönlerini, duygularını, düşüncelerini, yaşadıklarını biraz öne çıkartmak onları kamuoyuyla paylaşmaktı. Amacım kitabımın bir an önce aklanmasını ve serbestçe satılmasını sağlamak. Yazdığım için mutluyum, onurluyum. Kızlarımla gurur duyuyorum. Yazılması gerekiyordu, özellikle benim yazmam gerekiyordu." (BB)