Türkiye’nin 2020’deki Kuzey Kıbrıs seçimlerine müdahalesini eleştirdiği yazısı nedeniyle 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Basın Emekçileri Sendikası (BASIN-SEN) Başkanı, gazeteci Ali Kişmir yarın hakim karşısına çıkacak.
'Güvenlik Kuvvetleri’nin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekle' suçlanan Kişmir, Kıbrıs’ta son 20 yıllık dönem içinde ağır ceza mahkemesinde yargılanan ilk gazeteci.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi Ali Kişmir’e desteğini ileten basın meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler ortak bir basın açıklaması yaptı. Kişmir’i savunmanın sadece bir gazeteciyi değil hakikati savunmak olduğu belirten imzacılar, savcılığı suçlamaları geri çekmeye çağırdı:
Rejimden kaynaklanan müdahaleleri deşifre etmek maksadıyla eleştirel bir dille kaleme alınan yazının böylesine ağır bir yargılamaya konu olması, demokrasilerin temel değerlerine aykırıdır ve kabul edilemezdir.
Demokrasi, ifade ve basın özgürlüğüne dayalı bir rejimdir. Ancak, Ali Kişmir’in yazısı nedeniyle yargılanması, bu özgürlüklerin tehdit altında olduğunun en açık göstergesidir. Bu dava, yalnızca bir gazeteciye değil, demokratik değerlere ve halkın eleştiri yapabilme hakkına yönelik bir saldırı ve baskı altına alarak susturma girişimidir.
Gazetecilerin düşüncelerini ifade etmeleri suç değildir. Bu dava sürecinin, gazetecileri susturma ve toplumda korku yaratma amacı taşıdığı aşikardır. Bu yanlıştan bir an evvel geri dönülmelidir. Savcılığı, bugünden tezi yok, Kişmir’e yönelik açılan davayı derhal geri çekmeye davet ediyoruz.
Duruşmada Ali Kişmir’in yanında olacağız. Tüm sivil toplum örgütlerini ve ifade özgürlüğüne inanan herkesi bu mücadelede dayanışma göstermeye davet ediyoruz. Bu süreçte birlikte hareket ederek, ifade ve basın özgürlüğünü savunabilir ve demokrasimizi güçlendirebiliriz.
Açıklamayı yapan kuruluşlar:
Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), Cumhuriyetçi Türk Partisi, Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), İnsan Hakları Platformu, Kıbrıs Sosyalist Partisi, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası (ÇAĞ-SEN), Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB), Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kooperatif Görevlileri Sendikası (KOOP-SEN), Kuir Kıbrıs Derneği, Yeni Kıbrıs Partisi
Öte yandan DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu da Kişmir’e desteğini ileten isimler arasında.
Yargılama konusu yazı
Ali Kişmir, 2020’deki Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Bugün Kıbrıs isimli haber sitesinde ‘Beyaz Ev’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazıda, Girne’de Beyaz Ev olarak adlandırılan asker denetimindeki binada Türkiyeli yetkililer ile bir grup KKTC milletvekilinin yemek yediğini belirtti. Şöyle yazdı:
“Ankara’nın, son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yerin adı ‘Beyaz Ev’ olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası “Genel ev”dir! Ankara adanın kuzeyindeki hâkimiyetini kaybetmeyi, varlığının sorgulanmasını ve Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durmasını istemiyor! Sürekli bağımlılık pozisyonunda kalınmasını, ‘Yetiş ana’ manşetlerinin atılmasını, otur denilince oturan kalk denilince kalkan bir lidere sahip olunmasını arzuluyor."
14 Ağustos 2020 tarihindeki buluşma, yemekteki milletvekilleri tarafından da doğrulandı. İddiaya göre yemekte Türkiye’nin Lefkoşa büyükelçisinin yanısıra komutan ve MİT yetkilileri de vardı.
Yemeğe katılanlardan Faiz Sucuoğlu, Hasan Taçoy, Ünal Üstel, Sunat Atun başbakanlık, dışişleri, içişleri ve maliye bakanlıkların oturan isimler oldu. KKTC’nin önceki cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yemekte Türkiyeli yetkilerin vekillere şöyle dediğini aktardı.
“Karşınızda Türkiye devleti var. Türkiye, cumhurbaşkanı olarak kesinlikle Ersin Tatar’ı istiyor, Akıncı’yı istemiyor. Türkiye için bu bir beka sorunudur. Siz de Tatar’ın seçilmesi için uğraşacaksınız.”
Akıncı “Tehdit edildim”, Lefkoşa Büyükelçiliği “Gerçek dışı” dedi
(HA)