Halkların Demokratik PArtisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuştu.
Konuşmasına 2015’te Diyarbakır’daki HDP mitinginde yaşanan patlamada hayatını kaybedenleri anarak başladığı.
HDP vekilleri Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in vatandaşlıktan çıkarılmalarının gündeme gelmesi, tutuklu milletvekilleri ve gazeteciler, OHAL KHK’ları ile ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça , Veli Saçılık ve 90. güne giren açlık grevi, Sur’daki yıkım, grev hakkı, zeytinliklerin maden ve sanayi tesislerine açılmasını öngören yasa tasarısı konuşmasındaki başlıklardandı.
“Gülen’in iadesini istemiyorlar”
Kemalbay’ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şöyle:
Bizler 15 Temmuz darbe girişiminin ilk andan itibaren karşısında yer aldık. Ancak bir uyarı da yaptık; “darbe girişimi Cumhurbaşkanı tarafından fırsata çevrilebilir, kaygılıyız” dedik. Maalesef haklı çıktık.
“Bugün OHAL kalkmıyorsa, KHK’lar ile hukuksuzluk baş tacı edildi. Yargı siyasi iktidar tarafından esir alındı. Saray vesayeti varsa bunun adı darbedir. Ve biz 15 Temmuz’a karşı olduğumuz gibi Saray-AKP darbesine de sonuna kadar karşıyız.
“Saray-AKP darbesi, eski ortaklarının konuşmasından korkuyor. Açıkça görülüyor ki Gülen’in gelmemesi için daha önce gündeme getirilen idamdan çeşitli nedenlerle vazgeçtiler. Şimdi onun yerine vatandaşlıktan çıkarmayı gündeme getiriyorlar. Gülen’in iadesini aslında istemediklerini ilk olarak eş genel Başkanımız Selahattin Demirtaş 9 Ağustos 2016’da tam da bu kürsüde şu sözlerle ifade etmişti: ‘Her şey Gülen’in iade edilmemesi üzerine kurulu. İade edilirse, konuştuğunda ortada Türkiye’de bir şey kalmayabilir, devlet diye bir şey kalmayabilir. Bir bakmışsınız ki, asıl devlet Fethullah Gülen’miş, paralel olanı bunlarmış. O ortaya çıkar.”
“Hezer ve Sarıyıldız bu halkın vekilleridir”
“Bir AKP taktiği olarak torba haline getirilen bu vatandaşlıktan çıkarma düzenlemesine milletvekillerimiz Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in adı da eklendi. Hukukta hiçbir yeri olmayan bu taktik halkların iradesini yok saymaktır. Esas amaç olan Gülen’in iadesine engel olmaya kılıf uydurmaktır. Hezer ve Sarıyıldız bu halkın vekilleridir.
“11 vekil tutuklu”
"4 Kasım siyasi darbesinin 215. günündeyiz. Ve an itibariyle tutuklu milletvekili sayısı 11. Tutuklu PM üyesi 5, tutuklu belediye eşbaşkanlarımız 86 kişidir. Toplam 5 bin beş yüz HDP’li rehin alınmış durumdadır. Hukuk yok… Hapishaneler tıklım tıklım. Tutsaklar dönüşümlü uyuyorlar. Hasta tutsaklar tedavi edilmiyor. İddianame yazılmadan aylarca tutuklu kalan öğrenciler, siyasetçiler, gazeteciler var. İddianame varsa da tam bir deli saçması. İmam’ın Ordusu kitabının yazan Ahmet Şık’ın bu sefer ‘FETÖ’cü yapılması gibi...
"İdris Baluken 7 aydır hukuksuzca içerde tutulmaktadır. Duruşmalarında lehte karar veren 3 hakim ise görevlerinden uzaklaştırılıp neredeyse sürgün edilmişlerdir.
Eşbaşkanlarımız ve milletvekillerimizin duruşmalara bizzat katılma, orada bulunma haklarıysa engelleniyor. Bu nasıl engellenebilir?
“Kıdem tazminatına göz diktiler”
“OHAL‘de Şişe-Cam grevi yasaklanıyor. Böylece sermayenin yüksek karları ve bekası korunmuş oluyor. Cam işçilerinin toplam maliyetler içindeki payı sadece yüzde dört iken bu bile emekçilere çok görülüyor.
“Anayasal hak olan grev hakkı ‘milli güvenliği tehdit’ gerekçesi ile yasaklanıyor. Grev haktır, yasaklanması demokratik hakkın gasp edilmesidir. Görülüyor ki devlet ve sermaye el ele vermiş OHAL'i işçiye karşı kullanmakta. OHAL işçiye sopa, patrona kalkan olmaktadır.
“Zeytin alanlarını tarumar edecek yasa peşinde”
“Trump Paris iklim anlaşmasını imzalamadı, daha fazla kar için doğanın yok edilmesi umurunda değil. Bizde de Erdoğan zeytin alanlarını tarumar edecek yasaları çıkarma peşinde. AKP, zeytin ağaçlarının yok edilmesine yönelen bütün tepkilere ‘yıkılacak ağaçlar yerine yeni zeytin ağacı dikeriz’ diyor. Tarihin en değerli mirası, barışın simgesi olmuş zeytini, bu coğrafyanın en değerli alanları zeytinlikleri gözden çıkarmak insanlığa karşı işlenen en büyük suçlardan biri olacaktır. Hükümeti uyarıyoruz, bir an önce bu yanlışlıktan dönülmelidir. Bugün emekçilerin hakkını gasp etmekte sınır tanımayan bu zihniyet, gelecek kuşakların hakkını da şimdiden gaspetme peşinde.”
“Nuriye ve Semih görünmez kılınmak isteniyor”
“Nuriye, Semih ve Veli Saçılık’ın işlerine dönmek için insan hakları heykeli önünde başlattıkları barışçıl eylem polisler tarafından defalarca saldırıya uğradı. Sadece işini isteyen bu insanlar darp edildi, yetmedi terörist ilan edildiler.
“90 gündür açlık grevinde olan Semih’i ve Nuriye’yi unutturmak, görünmez kılmak için İçişleri Bakanı ve bütün OHAL aygıtı seferber oldu. Bizler Nuriye ve Semih’in sağlığından büyük endişe duyuyoruz. Bir an önce Nuriye ve Semihin ve hukuksuzca işsiz bırakılan tüm emekçilerin haklı talepleri karşılanmalıdır.”
“Hiçbir insan rakam değildir”
“AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Evet şehitlerimiz oluyor ama şükürler olsun ki 1’e 10 gidiyor’ diyebiliyor
“Hiçbir insan rakam değildir Sayın Erdoğan. Bahsedilen kardeşlerimiz, çocuklarımız, sevdiklerimizdir. Eşya değildirler. Anneler ağıdını hangi dilde yakarsa yaksın hepsi eşit acılardır. Kendi çocuklarını pamuklara saranların halkın çocuklarını eşya gibi saymaya asla hakkı yoktur.”
“Sur’da insanlığın mirası yağmalanıyor”
“Sur’da insanlığın kültürel mirasını hukuksuzca yıkmakta ve yağmalamaktadır. Şu an Sur’da yaşanan on bin yıllık tarihin ve kültürün yok edilmesidir. Hükümetin Sur’a karşı açtığı savaş sadece Kürtlerin mirasını hedef almıyor, aynı zamanda bir dünya mirasını yok ediyor.
“Başlatılan yıkım ve yok etme politikası insanlık tarihinde kara bir leke olarak kalacak. Tarihi ve kültürüyle binlerce yıllık bir hazine olan Sur yok edilirken BM, UNESCO neden hala sessiz? UNESCO sessiz kalarak bu hukuksuzluğa ortak olmamalıdır." (BK)