"Pelda, 9 Mayıs 2011'de öldürüldüğünde 22 yaşındaydı. Mardin'de yaşıyordu ve iki yıldır evliydi. Kendinden 11 yaş büyük kocasıyla, şiddeti komşulara yayılan tartışmalar yaşıyordu. Komşulara göre nedeni, Pelda'nın iki yıldır hamile kalamamasıydı. Sonunda kocasından kaçıp babasının evine gitti. Katili de ruhsatsız bir tabanca edinip peşinden... Pelda'yı geri götürmek istedi; kabul etmeyince de üç kurşunla öldürdü. Komşular, 'Biz bu tartışmaların böyle sonuçlanacağını tahmin etmezdik' dediler. Pelda'nın katli medyada 'Cinnet geçiren koca karısını öldürdü' başlığıyla yer aldı."
"Filiz 6 Nisan 2011'de öldürüldüğünde 40 yaşındaydı, iki yıllık evliydi ve üç aylık bir bebeği vardı. Kocasından şiddet görüyordu. O gece, bebeğin ağlamasıyla uyanmıştı. Kocası da uyanınca tartışma başladı: 'Çevresindekiler 'Bebek nasıl?' diye soruyorlarmış. Bu soru imalıymış. Bebek başkasından mıymış? Filiz onu dışlıyormuş, ona komplo kuruyormuş...' Tartışma, kocasının kurşunlarıyla sona erdi. Filiz'in öldürülmesi medyaya 'Bebek nasıl sorusuna kızıp karısını öldürdü' diye yansıdı."
Ayşe Paşalı'nın katili için karar günü
Pelda ve Filiz, en yakınlarındaki, ailelerindeki erkekler tarafından öldürülen kadınlardan yalnızca ikisi. Onların öyküsünü, Ayşe Paşalı'nın katili İstikbal Yetkin'in yargılandığı davanın karar duruşması öncesinde nöbete başlayan kızkardeşlerinden öğrendik.
Ayşe Paşalı, öldürülmeden önce eski kocasından defalarca şiddet görmüştü. Tehditler karşısında can güvenliği bulunmadığını belirtip savcılıklara başvurmuş, Aile Mahkemesi'nden koruma kararı çıkartmaya çalışmıştı. Ancak girişimleri hep sonuçsuz kalmış, Yetkin'e herhangi bir yaptırım uygulanmamıştı. Duruşmalarda Paşalı'nın kızları, Yetkin'in internet arama motorlarından "Öldürücü darbeler nasıl vurulur, TCK adam öldürmenin cezası" türünden aramalar yaptığını tespit ettiklerini anlatmıştı.
Kadınların talebi, kadın katlinin önlenmesi
Yetkin için bugün karar çıkması bekleniyor. Duruşma öncesinde Türkiye'nin her yerinde kadınlar sokakta. İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Çanakkale, Eskişehir, İzmir, Samsun, Sinop, Van, Aydın, Diyarbakır, Trabzon, Urfa, Mersin, Nevşehir'de nöbete başlayan kadınların ortak talebi, "kadın katlinin önlenmesi" idi.
Kadınlar, katillerin haksız tahrik ve iyi hal indirimi almaması; yasama, yürütme ve yargı organlarının, siyasal partilerin, medyanın, demokratik örgütlerin ve toplumun tüm kesimlerinin kadın cinayetlerini durdurmak üzere harekete geçmesi için seslerini ve sözlerini birleştirdi.
Türkiye'nin her yerinden kadınların sesleri Taksim'de yankılandı
İstanbul'da Taksim Meydanı'nda bir araya gelen yüzlerce kadın, Türkiye'nin farklı illerindeki kızkardeşlerinin eylem ve açıklamalarını meydana kurdukları projektörlerle duyurdu. Kadınlar adına konuşan Beyhan Demir, her yıl bine yakın, her gün beş kadının en yakınlarındaki, ailelerindeki erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlattı.
Demir, kadınların savcılıklara başvursalar da öldürülmekten kurtulamadığını, yasama, yürütme ve yargı görevlilerinin ise bu katliamı seyretmekle yetindiğini söyledi.
Cinayetlerin son bulması için acil önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Demir, başta Başbakanlık olmak üzere İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aileden ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü, mahkemeler, savcılıklar, valilikler ve belediyeler gibi tüm ilgili kurumları göreve çağırdı.
Van: 25 milyon kadının bugünü ve yarını için öfkeliyiz
Van'da Beşyol Meydanı'nda oturma eylemi yapan kadınlar adına açıklamayı Van Kadın Derneği üyesi Sema Bağış okudu: "Hükümetin can güvenliğini sağlayamadığı 25 milyon kadının bugünü ve yarınları için öfke ve isyanla buradayız. Öfkemiz; kadınların emeklerine el koyan, bedenlerini kendi denetiminde gören erkeklere. Erkeklerin şiddetini meşru gören ve hayatı erkeklere göre ören erkek egemen sisteme."
İzmir: Suç ortaklarıyla mücadeleyi sürdüreceğiz
İzmir'deki eylem, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeydi. Kadın Platformu üyesi ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir 2 No'lu Şube Kadın Sekreteri Ebru Dinçel, haksız tahrik, iyi hal indirimleri talep eden ve çoğunlukla alabilen katillere, bu katliamı görmezden gelen ve durdurmak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen tüm suç ortaklarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. (BB/EÖ)
* fotoğraf: Özge Gözke