filmor kadın filmleri festivali, 2 Şubat 2003 Pazar gecesi saat 20:00'de Fransız Kültür Merkezi'nde yapılan seremoni ve festival galası açılış film gösterimi ile başladı.
Galanın açılışını yapan film sanatçısı Hale Soygazi, sinemada var olan "sorun kirliliğinden" söz açarak bunun Daltonizmin bir parçası olduğunu ve erkek yönetmenlerin bu hastalıkla malul olduklarını söyledi. Kadın yönetmenlerin sayısının artması ile erkek egemen bakışın sinema üzerindeki egemenliğinin kırılmakta olduğunu da sözlerine ekleyen Soygazi, festivale emeği geçenleri kutladı.
Kadınları yaşam deneyimleriyle görünür kılmak
filmor; kadınların sinema atölyesi'nden Melek Özman; " Kadınlar dünyanın her yerinde eziliyor ve sömürülüyor" diyerek sözlerine başladı ve kadınların kadınlar hakkında yaptığı bağımsız filmlerin yapımına ve dağıtımına destek olan Women Makes Movies ile ortaklaşa gerçekleştirdikleri 'kadın filmleri festivali' hakkında bilgi verdi.
Özman, belgesel ağırlıklı filmlerin yer aldığı festivalin, kadınların sinema ürünlerini izleyici ile buluşturmayı ve dünyanın çeşitli ülkelerinden kadınları tüm yaşam deneyimleri ile görünür kılmayı amaçladığını söyledi.
Destekleyenler
Festivalin gerçekleşmesinde katkıda bulunan Profilo, Fransız Kültür Merkezi, Cumhuriyet Gazetesi, Ararat Otel, Rafineri Ajans, Kadın Kültür ve İletişim Vakfı, Fiskos Kadınlar Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi, Bilgi Üniversitesi ve Uçan Süpürge'ye hatıra plaketlerinin verilmesinden sonra açılış filmi Tutkuyu Filme Almak/ Filming Desire adlı belgesel filmin gösterimine geçildi.
Kameranın arkasında daha çok kadın olsa
Dünyanın çeşitli ülkelerinden çeşitli kadın yönetmen ve oyuncularla yapılan röportajlardan oluşan bir belgesel niteliğinde olan Tutkuyu Filme Almak'ta kadın yönetmenler erkeklerden nasıl farklı olduklarını anlattılar:
"Ayrıntıları sevmek feminen bir özelliktir ve ayrıntılar önemlidir."
"Erkek yönetmenler cinselliği kadın bedenini parçalayarak görüntülendirirler, ama kadınlar için cinsellik erotik bölgelerden ibaret değildir, cinselliği bir bütün olarak algılayan kadın yönetmen filmine de kadın bedenini bütün olarak yansıtır."
"Eğer bir kadın ya da erkek başkasının gözlerinden önce kendisi için var olursa cinselliğin tüm görüntüsü değişir."
"Kameranın arkasında daha çok kadın olsa bu kadın izleyiciler için daha iyi olurdu."
"Tutkuyu Çekmek için ne mi yapıyorum, çok basit, sadece hissediyorum."
"Kadının üstte olduğu sevişme sahnelerim yıllarca Fransız Sansür Kurulu tarafından sansürlendi."
"Müslüman bir erkekle Hintli bir kadın arasıda geçen aşkın anlatıldığı 'Ateş' adlı filmimin seti ateşe verildi, ülkemden uzaklaşmak zorunda kaldım, korumalarla geziyorum.Ama çekmeye devam ediyorum."