DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No'lu Şube'de 22 Ocak'ta yapılacak seçimde aday olan Kadıköy Belediyesi çalışanı Nazan Gevher Çam Ay ve ekibi, seçim sürecinde belirlediği ilkeleri yayınladı.
"Yeni bir sendikal mücadele için adayız" denilen açıklamada, "Şube yönetimi olarak hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmayacağız" vurgusu vardı.
Seçim sürecine nasıl hazırlandılar? Kadın hareketi ve emek hareketini kendi cephelerinde birleştirdiğine inanıyorlar mı? Kadın hareketi neden önemli?
Nazan Gevher Çam Ay süreci, bianet’e anlattı.
“İstanbul Sözleşmesi maddelerini TİS’e koyduk”
Mor Liste’den aktif çalışan gruplardan biriydiniz. Kadın aday olarak sizi öneriyorlar, bu kararda Mor Liste’nin bir katkısı oldu mu?
Elbette oldu. Bundan önceki sendika genel kuruluna sadece kadınlardan oluşan aday listemizle girmiştik ve bu emek cephesinde de feminist cephede de ses getirmişti. O dönem sadece 2 haftalık bir çalışmayla bunu başarmıştık.
*Genel Kurul, 22 Ocak Pazar günü, Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi'nde gerçekleşecek. |
Çünkü bir ihtiyaçtı ve kadın işçilerin sendika yönetimlerinde olmaması, dertlerini, sorunlarını duyuramaması, yönetimlerin sadece erkeklerden oluşması ya da göstermelik olarak işlevsiz yerlerde kadınların konumlandırılması büyük meseleydi. Biz bunu göstermek istedik ve bu örgütlülüğümüzle yaptığımız çıkış destek gördü.
Tabii ki çok kısa bir çalışma yürüttüğümüz ve zaten devam eden delege pazarlıklarının içinde olmadığımız için seçimi kazanamadık fakat sonraki süreçte yapılan toplu iş sözleşmesine ayda bir regl izni, ücretsiz kreş hakkı, İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği maddelerini TİS’e koymayı başardık.
Bu büyük oranda Mor Liste’nin başarısıydı. Sonrasında ise çalışmalarımıza devam ettik ve bu seçim sürecinde de yer almak istedik. Amacımız emek hareketiyle kadın mücadelesini birleştirmekti. Zaten bu ikisinin birbirinden ayrı olduğunu düşünmüyoruz.
Adaylar belirlenmeden önce delege seçimlerimiz oldu ve orada demokratik bir yol izlemeye çalıştık. Delege seçimleri başladığı andan itibaren kadın meselesini çok fazla seslendirdik. Özellikle de bizim örgütlü olmadığımız yerlerde kadınların da delege seçimleri için liste çıkarmasına yardımcı olduk.
Daha sonra sendikal mücadelenin içinde yer almış, işçinin sorunlarını sendika toplantılarında dile getirdiği için, işçiyi enflasyona ezdirmemek adına ek protokol istediği için disiplin süreçlerinden geçmiş, temsilcilik görevinden sorgusuz sualsiz alınmış, toplu iş sözleşmesi masasında patrondan değil işçiden yana tavır almış arkadaşlarımızla belli ilkeler belirleyerek bir araya geldik ve böylece bir kadın başkan adayı çıkarılmasında ortaklaştık.
Bizimle hiç temas etmemiş ama Mor Liste’yi yakından takip eden pek çok kadın arkadaş sürece dahil olmuş oldu. Bunu hepimiz çok önemsiyoruz.
Belediye işçilerinin çoğunluğu erkeklerden oluşuyor. Fakat kadın başkan adayı konusunda olumsuz bir tepki almadık. Aslında kadın başkan adayının alanda daha olumlu bir etki yarattığını, daha etkili bir iletişim kurduğunu düşünüyoruz.
“Sahadaki işçilere ilkelerimizi anlatıyoruz”
Nasıl bir mücadele süreci örgütlüyorsunuz?
Bizim için seçime gittiğimiz bu süreç çok önemli. Ayrıca çok da öğretici oluyor. Bir kere sadece delegelerle toplantı yapmıyoruz.
Delegelerle birlikte bütün işçileri dahil edebileceğimiz toplantılar yapıyoruz. Sahadaki en önemli kısım bu.
Yani oy kullanacak delegeler üzerine bir politika yürütmüyor, sahadaki işçilerle birlikte konuşuyoruz sendikal meseleyi. İlkelerimizi anlatıyoruz. Çok öfkeli ve sendikaya dair çok ciddi eleştirileri olan işçilerin bu öfkelerini hafızamıza yazıp, şube yönetimini aldıktan sonra neler yapabileceğimize dair buna yönelik yeni eklemeler yapıyoruz.
“Hiçbir siyasi partiye angaje olmayacağız”
Amaçlarınız neler?
Sendika içi demokrasi bizim için çok önemli. Öncelikle bunu mümkün kılmayı hedefliyoruz. Bunu da işçi komiteleri kurarak yapacağız. İşçiler üyesi olduğu sendikanın yöneticisi de olduğunu bilecek ve kararlarda söz hakkı olacak.
Bunun yanı sıra belediye işçisinin en önemli dayanağı Toplu İş Sözleşmesi’ne girecek maddeleri birlikte düşünmek, yazmak, geliştirmek için
TİS komiteleri kuracağız. İşçilerin yüzde 75’inin onay vermediği Toplu İş Sözleşmesini imzalamayacağız ve Genel Merkezin de müdahale etmesine asla izin vermeyeceğiz.
Çünkü iki dönemdir işçinin çoğunluğunun onay vermediği bir TİS ile eziliyoruz ve bunun tekrar etmesine asla müsaade etmeyiz. İmzalanan Toplu İş Sözleşmesi’yle belediye işçisi enflasyona da bir kez daha ezdirildi. Bir sonraki TİS’e mutlaka enflasyon farkı ve asgari ücret farkını yazdıracağız.
Bir başka konu da sendika yöneticilerinin aldıkları maaşlar. Biz diyoruz ki şube yöneticileri olarak, kendi kadrolarımızda çalışırken aldığımız maaştan fazlasını almayalım, böylece gerekli yerlere kullanmak üzere fonlar oluşturabilelim.
Ayrıca bütün harcamaları şeffaf bir şekilde açıklayacağız. Başta da belirttiğim gibi sendikada kadın temsiliyetini ya da eşit temsiliyeti çok önemsiyoruz.
Bu da öncelikli hedeflerimizden. Sendikaların siyasi partilerin arka bahçesi olmasına karşıyız. İşçi mücadelesine zarar veren bu ilişkileri sendikaya sokmayacağız ve şube yönetimi olarak hiçbir siyasi partiye angaje olmayacağız.
Sendikada görev almak isteyen her arkadaşımızı seçimle iş başına getireceğiz, asla atama yapmayacağız. Ayrıca seçilmiş kişileri de görevden almayacağız. Sendika tüzükleri de çok sıkıntılı, bunları değiştirmek için mücadele edeceğiz.
Son olarak ne eklemek istersiniz?
Seçime 5 gün kala hala alanda, sahada işçilerle birlikte olduğumuzun bilinmesini isterim. Son ana kadar da bunu yapmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim derdimiz ne mevki ne de koltuk, sadece ama sadece işçiler olarak bir de sendikalarımız tarafından ezilmek istemiyoruz. Sendikal bürokrasiye, köhnemiş bir sendikal anlayışa karşı yola çıktık ve bu yolda gerçekten yalnız olmadığımızı gördük.
Yeni bir örgütlülüğe yeni bir sendikal anlayışa çok ihtiyacımız var. Bu yüzden herkesin desteği çok önemli.
Genel seçimler belki ülkenin kaderini değiştirecek ama sendikaların şube yönetimi seçimleri de inanın işçilerin kendi kaderlerini ellerine almaları için çok önemli.
Bu nedenle 22 Ocak Pazar günü Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’ndeki genel kurulumuza herkesi davet ediyorum. Özellikle işçilerin gelip bizi desteklemesi çok kıymetli olacak.
(EMK)