Uluslararası Af Örgütü, IŞİD tarafından kaçırılan Ezidi kadın ve kız çocuklarının maruz kaldığı işkenceye dair "Cehennemden kaçış - Irak'ta İslam Devleti esaretinde işkence, cinsel kölelik" isimli bir brifing yayınladı.
Örgüt, IŞİD'den kurtulan 42 Ezidi kadın ve kız çocuğu, ayrıca aileleri ile iletişime geçenler ve insan hakları örgütleri ile görüştü.
Brifing, Suriyeli ve Iraklı IŞİD savaşçılarına onların destekçilerine "satılan" ya da "hediye" olarak verilen, onlarla zorla evlendirilen yüzlerce ve hatta muhtemelen binlerce Ezidi kadın ve kız çocuğunun yaşadıklarını ortaya koyuyor.
IŞİD genellikle esir aldıklarını zorla İslam dinine döndürüyor.
İntihar edenler var
19 yaşındaki Dilan'ın ağabeyi kız kardeşinin Musul'da esir tutulduğu sırada tecavüze uğrama korkusu ile intihar ettiğini anlattı.
Dilan ve aralarında 10 ve 12 yaşında iki kız çocuğunun da olduğu diğer 20 kız çocuğu ile aynı odada tutulan kız çocuklarından biri yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Bir gün bize dans kostümlerine benzeyen kıyafetler verdiler. Banyo yapıp bunları giymemizi söylediler. Dilan banyoda kendini öldürdü. Bileklerini kesip kendini astı. Dilan çok güzeldi ve sanırım bir adama verileceğini bildiği için kendini öldürdü." Bunları anlatan kız çocuğu daha sonra kaçmayı başaranların arasındaydı.
Esir tutulanlardan 27 yaşındaki Vafa, kendisinin ve kız kardeşinin, kendilerini esir tutan kişi tarafından zorla evlendirilmekle tehdit edildiğini anlattı. İki kadın ertesi gece kendilerini öldürmeye kalkmış. Kendilerini eşarpla boğmaya çalışmışlar ama aynı odada kalan diğer iki kişi uyanıp onları durdurmuş.
Eskiden esir alınmış olanların bazıları, kendilerini esir tutanların aile evlerinde, onların eş ve çocuklarıyla birlikte yaşadığını söyledi.
Kurtulanların durumu daha da zor
Cinsel şiddete maruz kalanların yaşadığı sarsıntı da tecavüzün etrafını saran bu damgalama yüzünden daha beter hale geliyor. Hayatta kalanlar "onurlarının" ve ailelerinin onurlarının lekelendiğini dolayısıyla bunun sonucu olarak toplum içindeki yerlerinin alçalacağını düşünüyor. Cinsel şiddet mağduru olup da hayatta kalanların çoğu hala çok ihtiyaç duydukları yardımı ve desteği almıyor.
Cinsel kölelerin çoğu çocuk
Uluslararası Af Örgütü Kıdemli Kriz Danışmanı Donatella Rovera şöyle konuştu:
"Cinsel köle olarak tutulanların çoğu çocuk; 14-15 ve hatta daha genç yaştaki kız çocukları. İslam Devleti savaşçıları savaş suçuna ve insanlığa karşı suça varacak şekilde, tecavüzü saldırılarında silah olarak kullanıyor
"Bu kadınların göğüs gerdiği korkunç cinsel şiddetin bedensel ve psikolojik bedeli oldukça yıkıcı. Çoğu işkenceye maruz kaldı ve köle muamelesi gördü. Kaçmayı başaranlar bile derinden sarsılmış durumda.
"Cinsel saldırıdan kurtulanlara tıbbi ve diğer açılardan destek sağlayan Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Birleşmiş Milletler ve insani yardım örgütleri çabalarını artırmalı. Hızlı ve proaktif bir şekilde kendilerine ihtiyacı olanlara erişebildiklerini güvence altına almalılar. Aynı zamanda kadınlar ve kız çocukları kendilerine destek vereceklerin olduğu konusunda bilgilendirilmeli." (NV)