Vicdani retçi insan hakları aktivisti Halil Savda'nın 1 Eylül'de Uludere'den Ankara'ya başlattığı barış yürüyüşüne sanatçı İlkay Akkaya da katıldı.
bianet'e konuşan Akkaya, yürüyüşe dün katıldığını ve sekiz kişilik grup olarak Adana Çamalan Yaylası'ndan Pozantı'ya doğru yürümeye devam ettiklerini söyledi.
Akkaya, toplumsal hareketleri de bireylerin kendi inisiyatiflerinin başlattığını belirterek, bu yürüyüşten bir barış dalgası çıkabileceğini umduğunu söyledi.
"Ya o incecik köprüden geçemezsek?"
Kürt sorununun müziğe başladığı dönemden bu yana yaşanan bir süreç olduğunu ve bunca yıl ölümlerin durmamasının toplumda birkaç kuşağı travmatik şekilde etkilediğini söyleyen Akkaya, "açılım" diye tarif edilen süreçten sonra yaşanan şiddet ortamının insanlarda daha da büyük bir travmaya neden olduğunu ifade etti.
"Sanki tüm toplum olarak bir uçurum önündeyiz. İncecik bir köprüden geçmemiz lazım ama geçemeyeceğiz diye endişeleniyorum."
"O nedenle çok önemsedim bu yürüyüşü. Stüdyo çalışmaları bitince yürüyüşe katılırım diye düşünüyordum ama öyle yapmaktansa uygun olduğum günlerde yürüyüşe destek vermeye karar verdim."
"Şimdi iki gün yürüyeceğim. Daha sonra cuma günü mahkemem var. Mahkemeden sonra yine arkadaşlara katılacağım."
"Canlardan söz ediyoruz"
Akkaya, bizi insan kılan şeyin vicdanlarımız olduğunu ve vicdanlarımızın çağrısına uymamız halinde dünyanın daha güzel bir yer olabileceğini düşündüğünü ifade ediyor.
"O nedenle toplumsal hareketleri de bireylerin kendi inisiyatifleri başlatırlar. Bu nedenle buradan bir barış dalgası çıkabileceğini umuyorum ve bunu çok istiyorum."
"Halil'in başlattığı yürüyüş giderek daha fazla katılımcıyla devam ediyor. Bir kişi başlayan yürüyüşte şu an sekiz kişiyiz. Daha sonra daha da çoğalacağı düşüncesindeyim."
"Çünkü bizim yaşadığımız duyguları tüm toplum paylaşıyor diye düşünüyorum. Her gün insanlar ölüyor. Ölenleri geri getirmek mümkün değil ama yeni ölümler olmasını engelleyebiliriz."
"Bu kadar çok söz işitmekten, bu kadar çok tartışma olurken insanların 10'ar 20'şer ölmesinden dolayı ruhsal sağlığımız bozuldu. Bu nedenle artık gerçekten ölümlerin durması için harekete geçmek lazım. Sadece sözle olmuyor, pratikte de görmek lazım. Çünkü hayattan söz ediyoruz, canlardan söz ediyoruz."
"Barış yürüyüşçülerinin yanındayız!"
Halil Savda ve diğer barış yürüyüşçüleriyle dayanışma sergileyen sanat ve kültür insanları imza kampanyası başlattı.
Aralarında Hakan Akçura, Mehmet Atak, Şule Ateş, Bahar Çuhadar, Yetvart Danzikyan, Aslı Erdoğan, Haydar Ergülen, Murat Ertel, Mahir Günşiray, Murat Meriç, Serpil Odabaşı, Sevin Okyay, Zeynep Tanbay, Yücel Tunca, Sibel Yerdeniz, Serra Yılmaz ve Şanar Yurdatapan'ın da bulunduğu 109 kişinin imzaladığı kampanya metninde Osmaniye'de olduğu gibi, bu yürüyüşe engel olmak isteyecek her kurum ve kişinin karşısında yer alınacağı ifade edildi.
Savda'nın sözlerine atıfta bulunulan metinde şu ifadelere yer verildi:
"Kürt sorunu savaşla, daha çok güvenlik önlemiyle değil, daha çok özgürlük, daha çok barışla çözülebilir!
Savaş kaderimiz değildir, olamaz! Bu savaşı durdurabiliriz, durdurmalıyız!
Bu toprakların en çok ihtiyaç duyduğu şey barış! Tarafları çatışmayı durdurmaya çağırıyoruz!
O küçük bir adım attı; bu adımı hep birlikte çoğaltacağız!" (EKN)