HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Oluç, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili beş yıl sonra başlayan davanın takipçisi olacaklarını belirtti.
Elçi'nin barış için hayatını ortaya koyduğunu söyleyen Oluç, "Elçi'yi katledenlerin ceza almaları için elimizden geleni hukuki alanda yapacağız. Tahir Elçi'nin yargılanmasına neden olanları, onun yargılanması için azmettirici olarak gazeteci sıfatıyla rol oynayanları da unutmuyoruz" dedi.
"Cezasızlığın ilk işaretleri verildi"
Oluç, Diyarbakır'da görülen davada duruşma salonuna sınırlı sayıda avukat ve gazeteci alınmasını eleştirdi:
"300 kişilik salonda yapılan duruşmayı sadece 84 kişinin izlemesine izin verildi. Sanık polisler, duruşmaya SEGBİS'le katıldı. Yani aslında bu katliamı gerçekleştirenlere ceza vermemek için yaklaşık beş yıldır işi oyalayan yargı, bugün başlattığı davada ilk işaretleri vermiş oldu."
"Yolsuzluk, talan, liyakatsizlik"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın bugün TBMM'de 2021 yılının bütçe sunumu yaptığını hatırlatan Oluç, "Sayıştay'ın 2019 raporunda, en fazla usulsüzlüğün tespit edildiği yerler yerel yönetimler. 2017 ve 2018 Sayıştay raporlarında da özellikle kayyım atanan belediyelerde büyük yolsuzluklar tespit edilmişti. 2019'da da bu durum devam ediyor. Daha pek çok alanda da usulsüzlükler tespit edildi. Yani mesele yolsuzluk, talan, liyakatsizlik meselesidir." dedi.
"2021 Bütçe Kanun Teklifi, bir akıl tutulmasıdır" diyen Oluç, şöyle devam etti:
"AKP iktidarı ekonomide, sağlıkta, eğitimde, sosyal alanda çok ciddi bir kriz yaşanmıyormuş gibi bir 2021 bütçesi hazırlayıp karşımıza getirdi. Recep Tayyip Erdoğan dünkü açıklamasında 'Hükümete geldiğimizde yılda 2 milyar lirayı bulmayan sosyal yardımları 55 milyara çıkardık' dedi. Siz sosyal yardımları arttırarak yoksulluğu arttırdığınızı söylemiş oluyorsunuz. Yoksulluğu arttırmanın övünülecek ne tarafı vardır? Hiçbir tarafı yoktur, ama işte bu iktidar bununla övünmektedir."
"Denizli Valisi, Siirt'te kayyımdı"
Denizli Valisi Ali Fuat Atik'in, eldivensiz çalışıldığı gerekçesiyle dönercinin kapatılması talimatını verdikten hemen sonra yan taraftaki esnafa "Neden maske takmıyorsun?" diye sorduğu ve esnaftan "Gebermek istiyorum, piyasanın haline bak" yanıtı aldığı olayı anımsatan Oluç, şöyle konuştu:
"Denizli Valisi daha önce ne yapıyordu?' sorusuna kimse cevap aramadı. Bu Denizli Valisi daha önce Siirt'te kayyımdı. Kürtçe kitap var diye kütüphaneyi kapatmış, yıkmıştı. Yas evini ülkü ocaklarına peşkeş çekmişti. Siirt'te her türlü insanlık dışı, hukuk dışı her türlü adımı atabileceğini ve iktidarın kendisinin arkasında durduğunu bilen Siirt kayyımı zannetti ki Denizli'de de her şeyi yapabilir. Olmadı tabii, duvara tosladı."
(DŞ)