Baran Tursun'un polis ateşiyle öldürülmesini protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şube yöneticileri hakkında soruşturma başlatıldı.
“Devletin manevi şahsiyetini alenen aşağılamak” suçlamasıyla haklarında soruşturma başlatılan İHD’liler, savcılık talimatıyla karakolda ifade verdi.
"PVSK'yi eleştirdikten sonra ifademizi polisin alması ilginç"
18 Ocak 2008 tarihinde Karşıyaka Adliyesi önünde bir açıklama yapan İHD ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) İzmir Şubeleri, Polis Vazife ve Salahiyet Yasası’nın (PVSK) yürürlüğe girmesiyle birlikte artan hak ihlallerine dikkat çekmişti.
25 Ocak 2008 tarihinde başlatılan soruşturma kapsamında, İHD İzmir Şube Başkanı Lütfü Demirkapı, İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Necla Şengül, İHD İzmir Şube Yöneticileri Ali Çalışkan, Ahmet Alagöz ve Evrim Kubilay ifade verdi. Savcılık talimatıyla Gaziemir, Karşıyaka ve Bornova polis karakollarında ifade veren İHD'liler, uygulamaya tepki gösterdi.
İHD Yöneticisi Çalışkan dün evine yapılan polis baskını sonrasında ifadesi alınmak üzere Gaziemir Polis Karakolu'na götürülmek istendiğini belirterek, " Polis Vazife ve Salahiyet Yasası’na ilişkin yaptığımız açıklama sonrasında 'jet' hızıyla soruşturma açıldı. Ancak soruşturma kapsamında ifademizin polis tarafından alınması çok ilginç. Öte yandan, bizim adresimiz belli, nerede olduğumuz belli. Bu şekilde evime baskın yapılması yasal değil. Ben karakola ifade vermeye kendim gitmeme rağmen, 'gözaltı' muamelesi yaptılar” dedi.
İHD MYK Üyesi Şengül ise, son dönemlerde İHD'ye yönelik baskıların arttığına işaret ederek, "Adana Şube Başkanımız Ethem Açıkalın bir açıklamaya katıldığı için tutuklandı. İnsan hakları savunucularına kendi işlerini yaparken bir yığın sorun çıkartılmakta. Bu soruşturma da bunlardan bir tanesi" dedi.
İnsan hakları konusunda Türkiye'nin de imzacı olduğu birçok sözleşme olduğunu hatırlatan Şengül, "İnsan hakları savunucularının korunması ve çalışmaları önünde engel oluşturulmaması konusunda yürürlükte olan sözleşmelere saygı duyulması gerekmektedir. Aksi durumda Türkiye'de insan hakları konusunda birçok ihlalin yaşanması kaçınılmaz olur" dedi. (EZÖ/TK)