Siyanürle altın arama faaliyeti ile gündeme gelen Uşak'ın Ulubey İlçesi'ne bağlı İnay Köyü'nde yaşanan hayvan ölümleri, köylüleri tedirgin etmeye devam ediyor.
Şu ana kadar 570 kuzunun öldüğünü söyleyen köylüler, altın madenine yakın alanlarda tilki ve fare ölülerine rastladıklarını belirtiyor.
Köylüler, 2006 yılında 2 bin kişinin "siyanür zehirlenmesi" nedeniyle hastanelere başvurduğunu hatırlatarak, o dönem yapılan kan testlerinde siyanür oranının normal insandan yüzde 80 daha fazla çıktığını anlatıyor.
570 hayvan öldü
Uşak'ın Ulubey İlçesi'ne bağlı İnay Köyü'nde 570 kuzu ve yabani hayvan öldü. 30 Temmuz 2007 tarihinde Kışladağı Altın Madeni'nde yaşanan patlama sonrasında gökyüzünün "kızıl bir toz bulutu" ile kaplandığını belirten köylüler, o tarihte gebe kalan koyunlardan doğan kuzuların öldüğünü iddia ediyor.
İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri ise, ölüm nedeninin tespiti için hayvan ölülerinden numune alarak, inceleme başlattı.
Şuana kadar ölümler hakkında 'köylüyü tatmin eden' bir açıklama yapılmazken, 2006 yılında aynı bölgede 2 bin kişinin 'siyanürle zehirlenmesi' şüpheleri altın madeni üzerinde yoğunlaştırıyor.
Yaşanan ölümlerden, köye 6 kilometre uzaklıkta bulunan ve Kanadalı Eldorado Gold'a bağlı Tüprag Altın Madencilik tarafından işletilen madeni sorumlu tutan köylüler, hayvan ölümlerinin siyanürlü liç yöntemiyle yürütülmesinden kaynaklandığı görüşünde.
İnay köyünün yanı sıra Kışla, Gümüşkol ve Karacaahmet köylerinde de ölümlerin olduğunu belirten köylüler, maden şirketinin 'tazminat' ödemesi nedeniyle bu köylerin ölümleri dışarıya yansıtmadıklarını savundu. Geçtiğimiz yıl yaz aylarında da tavuk ve kuş ölümlerinin arttığını kaydeden köylüler, madene yakın olan dut ağaçlarından dökülen dutları yiyen tavukların öldüğünü kaydetti.
Köylüler madeni sorumlu tutuyor
Yıllardır çobanlık yapan İnay köylüsü Süleyman Işıklak, "Normalde doğum oluyor ama bir hafta yaşıyor sonra ölüyor. Tarım İl Müdürlüğü 'eksema' diyor ama ben eksema olmadığını biliyorum. Biz yıllardır hayvancılık yapıyoruz. Ne ne şap ne eksema ne de kas hastalığı... Kuzunun ciğerleri çürüyor. Yani, havadan aldığı bir şey öldürüyor hayvanı..." dedi.
Çoban Ali Galip Sakaryalı ise, köyün genelinde 570 kuzunun öldüğünü belirterek, "20 Temmuz'da madende bir patlama oldu. Patlama sonrası hava kızıl bir renk aldı. Bu toz bulutu yere çöktü. Biz de gebe koyunlarımızı bu alanda otlatıyoruz. Büyük ihtimal bu toz bulutundan dolayı kuzuların ölümü gerçekleşiyor" şeklinde konuştu.
52 tane kuzusunu kaybeden İbrahim Öztemel de, "Hayvanların ciğerleri çürüyor. Biz öyle tespit ediyoruz ama yetkililer oraya bağlamıyorlar. Benim ölen kuzularımdan numune aldılar İlçe Tarım Müdürlüğü'nden gelen yetkililer. İncelemişler, bugün sonuçları getirdiler. 'Hiçbir şey yok' dediler. Bir şey yok ta niye bu kadar kuzu ölüyor o zaman? Onlar madenden dolayı olduğunu gizlemek için bize bilgi vermiyorlar" diye tepki gösterdi.
Dağlarda çok sayıda tilki ölüsüne rastladıklarını anlatan Öztemel, "Yetkililer 'onlar kuduzdan öldü' diyorlar. Biz buna da inanmıyoruz. Çünkü kuduz olsa hayvanlara saldırırdı. Bizim sürülerimize hiçbir tilki saldırmadı. Biz gezerken görüyoruz, tilkiler de fareler de ölmüş... Bunu kapatmak yerine doğru bilgi versinler bize" dedi. (ST/EZÖ)