Kanser oranında yaşanan artış, çevre örgütlerini harekete geçirdi.
İşletme hakkında başlatılan herhangi bir işlem yok
1983'te devreye giren Yatağan Termik Santrali, Türkiye'de kent merkezine en yakın termik santrallerden birisi. Santral, yalnızca yaz sezonunda tatilcilerin karşısına dikilse de, Yatağanlılar zehir kusan bacaların gölgesinde yıllardır mutsuz ve çözümsüz şekilde yaşamlarını sürdürüyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yargının kapatma kararına rağmen Yatağan Termik Santrali'nin işletilmesine izin veren Türkiye'yi, Temmuz 2005'te tarihinde 10 bin avro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Tüm bunlara rağmen çözüm üretilmezken, halkın sağlığını bozan bu işletme hakkında herhangi bir işlem başlatılmıyor.
Çevrecilerse, son günlerde artan sağlık sorunlarıyla birlikte, kanserojen madde saçan santrale ilişkin yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.
"Yatağan'daki tek gerçek kanser"
Yatağan Çevre Gönüllüleri Platformu Kurucusu Nuray Şahbudak, Yatağan Termik Santrali'ne ilişkin sağlıklı verilerin ortaya çıkartılmadığını belirterek, tehlikeli atıkların satışa sunulduğunu ifade etti.
Yatağan halkının büyük bir riskle karşı karşıya olduğunun altını çizen Şahbudak, "Yaşadığımız tek bir gerçek var, biz kanser hastası oluyoruz" dedi.
Kanser oranının tespitine ilişkin gayri resmi bir çalışma yapmayı düşündüklerini ifade eden Şahbudak, "Muhtemelen yapacağımız çalışma gayriresmi olacak. Yani devletin yapması gerekeni de biz yapacağız" diye konuştu. (ST/KÖ)