İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Alaattin Çakıcı’ya sağlanan hakların tüm hasta mahpuslara sağlanmasını talep etti.
Organize suç örgütü liderliğinden hükümlü olan ve halen Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören Alaattin Çakıcı’ya önce hastane ardından da başsavcı “sınırsız ziyaret izni” vermişti. Raporun niteliği tartışma konusu olurken, hem Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Erdoğan Bayrakdar hem de Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Feramiş Ender Güngüneş ve başhekim Tekin Akça görevden alındı.
TIKLAYIN - Çakıcı Tedavi Altında, Tedavi/Tahliye Bekleyen 1154 Hasta Mahpus Var
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de “Yine de her şeyi Allah bilir” şeklindeki sağlık raporunun fenne uygun olmadığını açıkladı ve Bakanlıktan açıklama talep etti.
TTB ayrıca, “hiçbir ayrım gözetmeden tüm mahpusların eşit koşullarda sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması” çağrısını yaptı.
“Özel afla çıkarılmak istenmişti”
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun açıklamasında da “Çakıcı’nın, 24 Haziran seçimi öncesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından özel afla hapishaneden çıkarılmasının gündeme getirildiği” hatırlatıldı.
Açıklama şöyle devam ediyor:
“Alaattin Çakıcı serbest bırakılmadı ama tedavi amacıyla tutulmakta olduğu Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 22 Haziran’da düzenlenen süresiz kurul raporu ile dördüncü dereceye kadar akrabaları ve istediği arkadaşları ile süresiz ziyaret izni hakkı tanındı.
“Hapishanelerin kapasitesinin üzerinde dolu olduğu ve 20 bin mahpusun yerde yattığını bildiren Adalet Bakanlığı’nın Mayıs 2017 verilerine göre, hapishanelerdeki 841 hasta mahpus, Adli Tıp Kurumu tahliye edilmelerini uygun gördüğü halde tahliye edilmiyor.
“1086 hasta mahpus ise sağlık raporları kabul edilmediği için içeride yaşam mücadelesi veriyor.
“Ölümün kıyısındaki bu ağır hasta mahpuslar bırakın ‘helalleşme’ haklarını kullanabilmeyi, birinci dereceden yakınlarıyla bile görüştürülmüyor.”
“Net bir çifte standart”
Açıklamada, ağır hasta mahpuslardan bazılarının durumundan örnekler de verildi:
“Tüberküloz hastası Süreyya Bulut, halen Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde tutuluyor. Bulut’a moral destekten öte tıbbi ihtiyaçlarının karşılanması için sürekli refakatçi verilmesi gerekirken, birinci dereceden yakınlarına ancak savcılık izniyle ve sadece bir kere görüşme izni verildi.
“Yakın zamanda ameliyat olan Selami Keleş için de aynı durum söz konusu. Geçtiğimiz ay ağır bir ameliyat geçiren Ali Şimşek ise ameliyattan bir iki gün sonra ring aracıyla hapishaneye geri götürüldüğü gibi, ablasıyla dahi görüştürülmedi.
“Bu örnekler ve Alaattin Çakıcı için hazırlanan ve tıbbi tespitler boyutu ile doğruluğu tartışmalı olan rapor, net bir çifte standardı gösteriyor.
“Bu çifte standartta yanlış olan, Çakıcı’ya tedavisi sürecinde sağlanan imkanlar değil, yanlış olan; diğer hasta mahpusların tedavi olanaklarının kısıtlanması, sağlığa erişim haklarının ihlal edilmesi ve tedavi sürecinde ilaç kadar önemli moral destekten yoksun bırakılmalarıdır.
“Hiçbir ayrım gözetilmeden tüm mahpusların eşit koşullarda sağlık hizmeti alabilmesi sağlanmalı. Tıbbi bakım, moral destek ve helalleşme hakkı tüm mahpuslara eşit olarak sunulmalı, her hasta mahpus bunu talep etmelidir.” (AS)