Türk Tabipleri Birliği (TTB), organize suç örgütü liderliğinden hükümlü olan ve halen Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören Alaattin Çakıcı’ya verilen “sınırsız ziyaret izni” ve buna dair raporla ilgili açıklama yaptı.
Yedi ayrı doktorun imzasının bulunduğu raporda geçen “Yine de her şeyi Allah bilir” şeklindeki ifadeler üzerine raporun gerçekliğini incelemeye alan TTB, “raporda tedavi ve tanı sürecine dair hiçbir bulguya yer verilmediğinin” altını çizdi.
TIKLAYIN - Çakıcı Tedavi Altında, Tedavi/Tahliye Bekleyen 1154 Hasta Mahpus Var
Bugün resmi internet sitesinden yazılı açıklama yapan TTB Merkez Konseyi, Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha “tüm hükümlülerin sağlık hizmetlerine eşit erişiminin sağlanması” çağrısı yaptı.
“Usule ve fenne uygun düşmüyor”
TTB’nin Bakanlığa seslendiği açıklaması özetle şöyle:
“Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde düzenlenmiş görünen ‘süresiz sağlık kurulu raporu’ başlıklı belge elektronik ortamda ve bazı medya organlarında yaygın bir şekilde dolaşmaktadır.
“Söz konusu rapor tanı ve tedavi sürecine dair herhangi bir tıbbi bulgu içermediği gibi, raporun dili ve üslubu hekimlik ve sağlık ortamında bugüne kadar verilmekte olan rapor formatlarının hiçbiri ile uyum göstermemekte, ‘usule ve fenne’ uygun düşmemektedir.
“Bu nedenle söz konusu ‘belge’nin ilgili hastanede gerçekten düzenlenip düzenlenmemiş olduğuna ve düzenlenmiş ise bunun cumhuriyet savcılığına gönderilip gönderilmediğine, bu hususta bakanlığınız tarafından herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin açıklamanın ivedelikle bizimle ve kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz.”
“Hiçbir mahpusa sağlık hizmetinde aksaklık yaşanmamalı”
TTB açıklamasında, bu bilgilendirme talebinin, “hiçbir şekilde Çakıcı’nın ya da diğer tüm mahpusların sağlık hizmetlerine erişimi ve yakınlarıyla görüşmesinin sınırlanması ya da engellenmesini içermediğini “ de vurguladı:
“Seslerini duyurmakta zorlanan ölümcül ve kronik hastalık tanısı konulmuş binlerce mahpus başta olmak üzere, tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetine erişiminde aksaklık yaşanmaması, yakınlarıyla insani sürelerde görüşmelerine olanak sağlanması için diğer bakanlıklarla da koordineli olarak bakanlığınızca gerekli düzenlemelerin yapılması talebimizi bu vesileyle bir kez daha yinelemek istiyoruz.”
Rapor: “8 ay da olur, 1 senenin üzerinde de olur…”
Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Feramiş Ender Güngüneş ve Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Tekin Akça ile altı ayrı uzman doktorun imzaladığı süresiz sağlık kurulu raporunda şu ifadeler yer alıyordu:
“Hastanemizde yatarak tedavi gören Alaattin Çakıcı’nın 16 değişik türde hastalığın 6 tanesi ölümcül düzeyde olup ölümcül risk taşımaktadır. Zamanın koyamadığımız; 8 ay da olur, 1 senenin üzerinde de olur her an ölüm riski taşıdığından hastalıklarından dolayı hayatını kaybetme riski yüksektir.
“Bu nedenle birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki akrabaları ve yakın arkadaşları ile haftanın 7 günü saat 09.00 ile 20.00 arasında hem sağlığı hem morali aynı zamanda helalleşme açısından sürekli bu zaman dilimleri arasında, istediği isimlerle, kişi, sayı adeti koymadan, kendisi için bu ziyaretler hastalıklarının kontrol edilebilmesi için ve morali açısından yeniden hayata bağlayabilir.
“Yine de her şeyi Allah bilir. Odasında her türlü açık görüş yapılabilir.”
Savcının ardından İl Sağlık Müdürüyle başhekim de görevden alındı
Raporda imzası bulunan Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Feramiş Ender Güngüneş görevinden alındı.
TIKLAYIN - Çakıcı’nın “Bana Tahliye Teklif Etti” Dediği Başsavcı Görevden Alındı
Dün de raporun ardından Çakıcı’ya süresiz ziyaretçi hakkı tanınması yönünde karar veren ve Çakıcı’nın “kendisini tahliye etmeyi teklif ettiğini” söylediği Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Erdoğan Bayrakdar görevden alınmıştı.
Ortadoğu gazetesinin haberine göre, yine raporda imzası bulunan İhtisas Hastanesi Başhekimi Tekin Akça da görevden alındı.
“İnsan yaşamına Cenab-ı Allah karar verir”
Akça Sağlık Bakanına hitaben yazdığı yazıda, sağlık raporunu savundu:
“İnsan yaşamına Cenab-ı Allah karar verir. Ama kurulumuzun ve tıbbi bilgilerimizden her an ölüm riski taşıdığı için Cumhuriyet Savcılığı’na helalleşmesi için bir kurul raporu hazırladık. Doktor ve insan olmanın gereği neticesinde yüzde 99 ölüme yakın bir insan için bu rapordan dolayı beni ve il müdürünü görevden aldığınızdan dolayı üstlerim böyle görmüştür, hiçbir lafım yok. Ama tüm doktorların yemin ettiği Hipokrat yeminine göre verdiğimiz rapordan en ufak, iğne ucu kadar bir eksiklik varsa mesleğimden men edilmemi talep ediyorum. Ömrümde şerefli yaşadım.” (AS)