İsrail’in ‘idari tutukluluk’ adını verdiği uygulama kapsamında herhangi bir suçlama yöneltilmeden cezaevinde tutulan Filistinli gazeteci Ali es-Samudi’nin sağlık durumunun ciddi şekilde kötüleştiği ve hayati tehlikesi bulunduğu bildirildi.
Filistin Gazeteciler Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre, 58 yaşındaki Es-Samudi, nisan ayı sonunda, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentinde İsrail ordusu tarafından gözaltına alındı. O tarihten bu yana, hakkında herhangi bir resmi suçlama olmaksızın cezaevinde tutuluyor.
“Es-Samudi, kronik hastalıkları nedeniyle sürekli tıbbi bakıma muhtaç. İşgal hapishanelerindeki devam eden tıbbi ihmal, hayatını ciddi şekilde tehlikeye atıyor,” diyen sendika, başta uluslararası gazetecilik ve insan hakları kuruluşları olmak üzere tüm ilgili kurumları, derhal harekete geçmeye ve İsrail’e baskı uygulamaya çağırdı.

Gazze’deki Hükümet Medya Ofisi’nin verilerine göre, Ekim 2023’ten bu yana 222 Filistinli gazeteci İsrail tarafından öldürüldü. Aynı dönemde 177 gazeteci gözaltına alındı, bunlardan 49’u hâlen İsrail hapishanelerinde tutuluyor.
İdari tutukluluk nedir?
İsrail’in 1967’den beri Filistinlilere uyguladığı “idari tutukluluk”, İngiliz sömürge dönemindeki Olağanüstü Hal Yasası’ndan uyarlanan İsrail askeri yasaları içinde yer alıyor.
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’da “ileride suç işleyebileceği” gerekçesiyle Filistinlileri “idari tutuklu” olarak gözaltına alabiliyor.
Bu şekilde tutuklanan kişi, hakkındaki suçlamayı ya da bununla ilgili delilleri “güvenlik” gerekçesiyle öğrenemiyor.
Gözaltındaki Filistinliler 8 gün içinde askeri mahkemeye çıkarılıyor. Ancak burada tutuklu Filistinli veya avukatı, askeri savcının mahkemeye sunduğu tutuklama gerekçesini, bununla ilgili delilleri “güvenliğe zarar verebileceği” mazeretiyle öğrenemiyor. Bu nedenle tutuklunun kendini savunabileceği bir yargı süreci başlamıyor.
İsrailli insan hakları örgütlerine göre, askeri mahkemeler tutuklanan kişiler hakkında “otomatik onay mercileri” gibi karar alıyor.
Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden, kendilerini savunma hakkından mahrum olarak 6 aya kadar hapse atılabiliyor. Altı ay sonra yeniden askeri mahkemeye sevk edilen ancak neyle suçlandığından habersiz bir Filistinlinin tutukluluğu 5 yıla kadar uzatılabiliyor.
İsrail merkezli insan hakları örgütü HaMoked’in Mayıs 2025 verilerine göre, İsrail hapishanelerinde 10 bin 192 Filistinli bulunuyor. Bunlardan 1455’i hüküm giydi, 3 bin 190’ının yargılanma süreci devam ediyor, 3 bin 577’si ise ‘idari tutuklu’ olarak yargılamaya tabi tutulmadan hapiste tutuluyor.
(VC)





