Fotoğraf: TGS
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Demirören Medya Grubu bünyesindeki Hürriyet gazetesinde ‘yönetim kurulunun işletimsel kararı’ denilerek 2019’da işten çıkartılan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi 45 gazetecinin açtığı alacak davası bugün İstanbul 40. İş Mahkemesi’nde devam etti.
Duruşma öncesinde işten çıkartılan gazeteciler, avukatları ve TGS yetkilileri Bakırköy Adliyesi’nde bir basın açıklaması yaptı.
"Artık adalet istiyoruz. Patronu, Saray'ı değil çalışanı koruyan adalet. Hakkımızı verin", "Paramız pul oldu, adalet hemen şimdi" yazılı pankart açan gazeteciler haklarını almak için sürdürdükleri mücadeleye dikkat çekti.
TIKLAYIN - "Demirören hukuksuzluğun yanlarına kalacağını düşündü"
Burada konuşan TGS Başkanı Gökhan Durmuş, “Adalet istiyoruz, sadece adalet. Patronları kollayan değil emekçinin alın terini koruyacak adalet. Hakkımız olanı istiyoruz” dedi.
Açıklamada anayasal bir hak olan sendikalaşma hakkının işten atılma gerekçesi yapıldığını ancak anayasayı korumakla yükümlü kurumların bu yaşananları sadece izlediğini aktaran Durmuş, “Patronların yasaları çiğnemesine seyirci kalanlar bu adaletsizliğin ortağıdır. Daha iyi koşullarda çalışma, daha iyi ücret ve iş güvencesi talepleriyle sendikamıza üye olan Hürriyet gazetesi çalışanları, ‘işletmesel nedenler’ gerekçe gösterilerek işten atıldı” diye konuştu.
"Tüp dağıtıcısını matbaada uzman gösterdiler"
İşten çıkarılan 45 kişinin yerine Demirören Grubu’nun diğer şirketlerinde çalışan, aralarında üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu 200 kişinin Hürriyet gazetesinde işe alınmış gibi gösterildiğini dile getiren Gökhan Durmuş şöyle devam etti:
"Peki 45 kişinin işten atıldığı bu dönemde Hürriyet’te kaç kişi işe alındı biliyor musunuz? 200 kişi. Demirören Grubu'nun başka şirketlerinde çalışan kişiler. Mesela Likitgaz’da Makine Mühendisi ve Bölge Müdürü olarak 19 bin TL maaş alan kişi, Hürriyet matbaasında asgari ücretle çalışan kamyon şoförü olarak gösterildi.
"Mesela Demirören’de Genel Müdür Yardımcısı ve İnsan Kaynakları Grup Başkanı olarak 22 bin TL ücret alan kişi hem Bağcılar hem de İzmir matbaalarında asgari ücretle çalışan uzman gösterildi.
"Denizli’de Demirören’de muhasebeci olarak çalışan bir kişi İzmir matbaasında asgari ücretle çalışan şoför olarak gösterildi. Kayseri’de LPG tüp dağıtıcısı olarak çalışan 3 kişi Ankara matbaasında uzman olarak gösterildi. İstanbul’da tüp dağıtan 36 kişi aynı zamanda matbaada uzman olarak çalışan gösterildi.
"Bu kişilerin ortak noktası nedir biliyor musunuz? Yaptıkları her işte tam zamanlı olarak çalışıyor olmaları. O kadar yetenekliler ki aynı anda hem insan kaynakları müdürlüğü yapıyor hem de İstanbul ve İzmir matbaalarında çalışabiliyorlar.
"Fedakar ve cefakar bölge müdürümüz aynı anda kamyon şoförlüğü de yapıyor. Bunlar ve bunun gibi birçok örneğin belgeleri işte bu binadaki dosyaların içinde. Bu kadar açık, bu kadar aleni olarak yapılan bu usulsüzlükler konusunda Çalışma Sendikamızın yetkisi gasp ediliyor, seyrediyorlar. 45 arkadaş işten atılıyor, seyrediyorlar. Adalet istiyoruz, sadece adalet. Patronları kollayan değil, emekçinin alın terini koruyacak adalet.” (HA)