Adalet Bakanlığı, Protestanlığı yayma faaliyetlerinde bulunurken "Türklüğü aşağıladıkları" iddiasıyla suçlanan Hakan Taştan ve Turan Topal'ın, Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesinden yargılanmalarına izin verdi.
Böylece Bakanlık, Hrant Dink cinayetinde 301. maddenin rolüne işaret eden yazar Temel Demirer ve Cezaevi operasyonlarını kınayan Eskişehir'deki 10 eylemciden sonra bu kez de "misyonerlik yapmak"tan yargılanan Taştan ve Topal için yargılama izni verdi.
Ceza Yasası'nda "misyonerlik yapmak" veya "dini yaymak" diye tanımlı bir suç bulunmuyor.
Dava dosyasının 301. maddesiyle ilgili kısmı ayırarak 24 Haziran 2008 tarihinde Bakanlığa gönderen, gelen izin üzerine de dosyayı yeniden birleştiren Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi, dün (24 Şubat) yargılamaya devam etti.
Soruşturma kapsamıyla ilgili karar verilecek
Mahkeme, misyonerlik faaliyetlerinin örgütlü bir yapıyla gerçekleştirildiği ve bu nedenle de soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini savunan şikayetçi taraf avukatlarının ilettiği talebi, gelecek duruşmanın görüleceği 28 Mayıs'a kadar değerlendirecek.
İki genç, ayrıca, "kin ve düşmanlığa tahrik etmek"ve "hukuka aykırı şekilde veri toplamak" ile de suçlanıyorlar. Şikayetçi olarak yer alan Fatih Köse ve iki kişiyi Büyük Hukukçular Birliği'nden avukat Kemal Kerinçsiz ve arkadaşları katılan vekili olarak temsil ediyor. Kerinçsiz, Ergenekon Davası kapsamında tutuklu bulunuyor.
26 Eylül 2007'de gerçekleşen duruşmada Türk Ortodoks Kilisesi basın sözcüsü Sevgi Erenol'un davaya müdahil olma talebi reddedilmişti. Erenerol, Ergenekon Operasyonu sırasında ocak sonunda tutuklanmıştı.
18 Temmuz 2007'de eski Savcı Demirhüyük, "Din ve vicdan özgürlüğü kapsamında kişilerin istedikleri dini yaşama ve yaymaları Anayasa ve kanunlarımızda güvence altına alınmıştır" diyerek iki sanığın beraat etmesi yönünde görüş bildirmişti. Ancak bu savcının tayini çıkınca başka bir savcı bu göreve geldi.
İddianamede ne var?
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, jandarmaya yapılan bir telefon ihbarında, Silivri'nin bazı tarihi mekanları gerekçe gösterilerek Hristiyanların kutsal bir beldesi haline getirilmek istendiği, buradaki okullarda örgütlenmeye çalışıldığı, Türklüğü, askerlik hizmetini ve İslamiyet'i aşağılayıcı konuşmalar yapıldığı savunuluyor.
İddianamede, jandarma ekiplerinin, Taksim'deki Türk Protestan Kilisesi üyesi sanıkların misyonerlik faaliyetinde bulundukları ve çoğunluğu öğrenci olan müştekilere ücretsiz İncil, Hıristiyanlık'la ilgili kitap ve CD verdiklerinin belirlediği kaydediliyor. (EÖ/TK)