Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Hakan Taştan ve Turan Topal'ın "Protestanlığı yaydıkları" gerekçesiyle yargılandığı davada soruşturmanın genişletilmesi ve "misyonerliğin adliyelerdeki yaygınlığına tanıklık etmeleri" için İstanbul ve Beyoğlu adliyesinden iki çalışanın dinlenmesine karar verdi.
Dava, jandarmaya Silivri'nin Hristiyanlar için "kutsal bir yerleşim haline getirilmek istendiği, misyonerlerin buradaki okullarda örgütlenmeye çalıştığı; Türklüğü, askerlik hizmetini ve İslamiyet'i aşağılayıcı konuşmalar yapıldığı" yönündeki bir ihbar üzerine açılmıştı.
Taksim'deki Türk Protestan Kilisesi üyesi sanıklara yönelik suçlamalar arasında "misyonerlik faaliyetinde bulunmak, çoğu öğrenci olan müştekilere ücretsiz İncil, Hıristiyanlık'la ilgili kitap ve CD verilmesi" de var.
Jandarma, polis ve Adliye memuru dinlenecek
Yaklaşık üç yıldır süren davada Taştan ve Topal, "kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri" ve "hukuka aykırı şekilde veri topladıkları" iddiasıyla yargılanıyorlar. Adalet Bakanlığı, devlet kurumlarını eleştirdikleri gerekçesiyle iki gencin Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesinden yargılanmalarına da devam edilmesini istemişti.
Dünkü (28 Mayıs) duruşmada davacı avukatlarının soruşturmanın genişletilmesine ilişkin talebini kısmen kabul eden mahkeme, operasyonu yapan iki jandarma görevlisini tanık olarak dinlemek istiyor.
"Adliyelerdeki misyonerlik" araştırılacak
Misyonerlerin bir örgüt halinde adliye teşkilatına sızmaya çalıştıkları yolundaki iddiaları araştırmayı kabul eden mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık kaleminde çalışan bir görevli ile, Beyoğlu 1. Sulh Hukuk Mahkemesi kaleminde çalışan diğer bir memuru tanık olarak dinlemek için davetiye çıkarılmasına karar verdi.
Mahkeme, jandarmanın polis denetimindeki bir bölgede arama yapması nedeniyle işleme tanıklık eden Emniyet görevlilerinden daha önce dinlenmeyenleri 15 Ekim'de yapılacak duruşmada dinleyecek.
"Misyonerlik din özgürlüğü" diyen savcı gidince...
Şikayetçiler arasında Hukukçular Birliği'nden avukat Kemal Kerinçsiz de vardı ancak Kerinçsiz, Ergenekon davası kapsamında tutuklu olduğu için duruşmada yoktu.
26 Eylül 2007'de gerçekleşen duruşmada Türk Ortodoks Kilisesi basın sözcüsü Sevgi Erenol'un müdahillik talebi reddedilmişti. Erenerol, Ergenekon operasyonu sırasında 2008 Ocak sonunda tutuklanmıştı.
18 Temmuz 2007'de, eski savcı Demirhüyük, "Din ve vicdan özgürlüğü kapsamında kişilerin istedikleri dini yaşama ve yaymaları Anayasa ve kanunlarımızda güvence altına alınmıştır" diyerek iki sanığın beraat etmesi yönünde görüş bildirmişti. Ancak bu savcının tayininin çıkmasıyla yargılama uzadı. Türkiye'de misyonerliğin suç olarak nitelendirildiği bir düzenleme bulunmuyor. (EÖ)