Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu'nun düzenlediği "Yaşamı Savunanlar İstanbul'da" forumunda, projelendirilen 2 bin 46, yapımı planlanan yaklaşık 4 bin 500 hidroelektrik santrale (HES) karşı yerel platformlar deneyimlerini paylaştı.
Dün (17 Ekim) Boğaziçi Üniveristesi'ndeki etkinlikte konuşan Viçe'den Fındıklı Derelerini Koruma Platformu temsilcisi Hüseyin Acar "Sahilyolu ile denizle aramıza duvar ördüler, davayı kazandığımızda çok geçti. Tapu kadastroya direnemedik, yayla evlerimize el koydular. Suya da el konunca mücadele başladı" diye konuştu.
Başbakan'ın durdurma kararı olan projelerin açılışını yaptığını hatırlatan Acar "Yol, cereyan gitmez dağlarda saatlerce yürüdük, proje için gelen yetkilileri bulup geri gönderdik. Halk ayağı olmadan hiçbir şey olmayacağını çok iyi anladık" dedi.
"HES'leri halkın tartışması gerekiyor"
Farklı kentlerden Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri de yerel dinamiklerin oluşması gerekliliğine dikkat çekti:
Borçka'dan İsmail Kocaman "Halk HES'lerle ilgili konuşmuyordu, tartışılmasını sağladık. Gördük ki, herkes muhalif. 19 Mayıs kutlamalarında bir binaya çıkıp pankart açtık, meydandaki halktan alkış aldık. İnsanlara ulaşıp bilgilendirmek gerekiyor" dedi.
HES'lerin enerji ihtiyacını karşılamak için yapılmadığını söyleyen Kocaman "Projeleri topyekün reddediyoruz. "Cansuyu" pazarlıkları, yalnız birkaç proje yapılsın tekliflerini kabul etmiyoruz; bu fikirlerle de mücadele etmeliyiz" diye konuştu.
"Alternatif enerji yerine, alternatif hayatı örgütlemeliyiz"
Şavşat'tan Ethem Kara "Bu bir küresel saldırıdır; uzun süreli mücadele için direniş yerel kalmamalı" dedi; daha çok hukuki destek istedi: "Gönüllü akademisyenler gibi, neden hukukçular da yok? Destek olan bürolar olmalı."
Kara, "Bugünküne göre başka türlü bir yönetimin mümkün olduğunu bizzat yaşayarak görüyoruz. Alternatif enerji yerine önereceğimiz asıl şey hayattır. Bizi hapseden bu hayat yerine, başka bir hayatı örgütlemeliyiz" diye konuştu.
"Bizi işsiz bırakanları sorgulamalıydık"
Ardanuç'tan Elyese Uygun mücadelede siyasi ayrımların ortadan kalktığını belirtti: "Bu yaşamın siyaseti; görüyoruz ki partiler sistemin ürettiği yapay ayrımlar." Uygun, "Zamanında işsizliği, bizi kimin işsiz bıraktığını sorgulamalıydık. Şimdi çocuğumuz para kazansın diye santralde çalışsın diyoruz" dedi ve ekledi: "Kimseye "Siz sorunları çözün de rahat uyuyalım" demek yok; herkes sahip çıkmalı."
Çamlıhemşin'den Yaşar Aydın, su mücadelesinin toplumsal harekete dönüştüğünü söyledi: "Kadınlar ön safta yer alıyor. Belediye Başkanı ve Kaymakam'ın desteklenmesine rağmen dört proje, direniş nedeniyle çevre etki değerlendirme (ÇED) için bile gelemiyor."
Niksar Belediye Başkanı Turan Yadigar "Niksar Ovası'nın, Kelkit Vadisi'nin kaderini katledecek HES projelerine karşı bir duruş sergiliyoruz. Bu konuda çok dezenformasyon ve beyin tahribatı var. Ormanlarda vatandaş bir tane ağaç kesince ağır cezalar alırken, şirketler doğayı katledebiliyor" diye konuştu. (EÇ/TK)