Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, hasta mahpusların tahliyesi için Adli Tıp Kurumu onayının şart olmaktan çıkarılması için kanun değişikliği teklifi sundu.
Meclis Başkanlığı’na sunulan teklif ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16. maddesinin değiştirilmesi ve mahpusların Adli Tıp onayı beklemeden, hastane raporuyla tahliye edilebilmesi öngörülüyor.
Mevcut uygulamada üniversite hastaneleri ve devlet hastanelerinin sağlık kurulu raporları onaylanmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderiliyor.
Yapılan değişiklikle Adli Tıp Kurumu, üniversite ve Devlet hastanelerinin raporlarına onay veren bir üst kurum olmaktan çıkarılıyor.
“Siyasi kararlar alabiliyor”
Ağbaba, teklifin gerekçesinde şunları yazdı:
“Sayısız hasta tutuklu ve hükümlü, birçok üniversite hastanesi ve tam teşekküllü devlet hastanesinden alınan konularının uzmanı hekimlerce düzenlenmiş raporları olmasına karşın aylarca Adli Tıp Kurumu'ndan onay bekliyor.”
“Adli Tıp Kurumu’nca incelenen dosyaların çok büyük bir çoğunluğu ise konunun uzmanı olmayan hekimlerin imzasıyla ret kararı ile geri gönderiliyor.”
“Üniversitelerin araştırma hastanelerinde konusunda uzman hekimlerce alınan kurul kararları Adli Tıp Kurumu tarafından hiçe sayılıyor.”
“Bağımsız bir kuruluş olarak hareket etmekten uzak görünen Adli Tıp Kurumu, bilimsel, etik ve hukuksal olmayan siyasi nitelikte kararlar alabiliyor.”
“Toplum güvenliği için tehlike”
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16. maddesinde “hükümlünün hastalığının hayatı için kesin tehlike teşkil ettiğine Adlî Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan rapor gereği karar verilen” kişilerin infazlarının ertelenebileceği düzenleniyor.
3. yargı paketiyle 6411 sayılı Kanunla Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16. maddesine getirilen değişiklik ile “Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir” hükmü getirildi.
Ağbaba, “Bu düzenleme raporların Adli Tıp Kurumu’nca onaylanması şartının yanı sıra bir de ‘toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmamak’ şartını da getirmiş; hasta tutuklu ve hükümlüler için durumu katlayarak zorlaştırdı” dedi.
Ağbaba’nın sunduğu teklif ile “toplum güvenliği” kısmı da kanundan çıkarılıyor.
163’ü ağır 544 hasta
Adalet Bakanlığı’nın Aralık 2013 tarihli açıklamasına göre cezaevlerinde 144 bin 212 kişi var, son 13 yılda 2300 insan cezaevinde yaşamını yitirdi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 163’ü ağır olmak üzere 544 hasta tutuklu ve hükümlü bulunuyor. (AS)