Cumartesi Anneleri'nin 144. buluşmasında, bundan 15 yıl önce, 1 Nisan 1996'da gözaltında kaybedilen Talat Türkoğlu anıldı. Yoğun yağmura rağmen Galatasaray Meydanı'nda toplanan 100 civarı kayıp yakını ve insan hakları savunucusu, kayıpların hesabını sordu.
"Bu aileler sizi rahat bırakmaz"
Tüm kayıp aileleri adına söz alan 1995'de kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, yaptığı konuşmada, geçen hafta kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları tarafından ziyaret edilen Kasaplar Deresi'ne değindi:
* Ben bir kayıp yakını olarak geçen hafta Kasaplar Deresi'ndeydim. Bir kayıp yakını olarak benim için çok zor bir şeydi.
* Oraya ayak bastığımda acaba hangi kayıbın kemiklerine basıyorum diye düşündüm.
* Yüzlerce kişi kayıplara sahip çıktığı için, Kasaplar Deresi'ni sahiplendiği için bir yandan da mutlu oldum. Eskiden insanlar kaybedildiği zaman aileleri bile sahip çıkamıyordu.
*Artık yüzleşme zamanı geldi. Bu aileler sizi rahat bırakmaz, bu ailelere derhal en azından bir mezar taşı gösterin. Bu ailelerin canları kayıptır. Biz vazgeçmeyeceğiz.
"Siyaset değil, adalet istiyoruz"
Hanım Tosun'un ardından söz alan Talat Türkoğlu'nun kız kardeşi Münübe Türkoğlu, "devlet, kıyma makinesi gibi, kendi görüşüne uymayanları yok etmekle mi mükellef?" diye sordu ve sözlerine şöyle devam etti:
* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) davamızda Türkiye'yi suçlu bulmasına rağmen, devletten hala bir ses yok, hala Talat Türkoğlu'nun gözaltına alındığı kabul edilmiyor.
* En azından onlardan bir haber, bir mezar taşı istiyoruz. Kaç yıldır bekliyoruz.
* Kaybedilenler bu topraklarda kaybolduysa biz de onları bu topraklarda arayacağız.
* Yıllarca Edirne Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, kapımızı çalıp Talat Türkoğlu'ndan haber olup olmadığını bize soruyorlar. Biz onlara soruyoruz, onlar bize. Kayıpların sorumluları yargılanmalı.
* Canlarımızı kaybedenlere dokunun. Siyaset değil, adalet istiyoruz.
"Evlatlarımızı kaybedenlere dokunun"
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'un bu haftaki basın açıklamasını okuyan Nur Sürer ise Talat Türkoğlu'nun akıbetini açıklayın, sorumluları yargılayın dedi.
* Türkoğlu, 15 yıl önce 1 Nisan'da annesini ziyaret için gittiği Edirne'den İstanbul'a dönmek üzereyken gözaltında kaybedildi.
* Talat için insan hakları örgütleri ve ailesi tüm devlet yetkililerine başvurdu ve Talat'ı sordu. Ancak hiçbir cevap alınamadı. İtirafçı Kasım Açık, Gebze Cezaevi'nde kendi el yazısıyla yaptığı itirafta Talat'ın Murat Demir ve Murat İpek tarafından öldürüldüğünü ve kendisine verilen görev gereği onu Meriç Nehri'ne attığını krokileriyle açıkladı.
* Soruşturmanın genişletilmesi amacıyla savcılıklara başvuru yapıldı. Ancak hiçbir işlem yapılmadı. Türkiye, AİHM'de Talat Türkoğlu davasında etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle mahkum oldu.
* Talat'ın gözaltına alındığı hiçbir zaman kabul edilmedi. İtirafçıların açıkladıkları bilgi ve belgeler de hiçbir zaman kale alınmadı.
* Talat Türkoğlu'nun kaybedilmesinde adı geçen isimlerin yargılanmasını istiyoruz. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın, İçişleri Bakanı Ülkü Güney'in, Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın, İstanbl Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın, Edirne Emniyet Müdürü Ömer Tüzel'in, Edirne Valileri Koru Engin ile Mehmet Cansever'in yargılanmasını istiyoruz.
* Ayhan Çarkın'ın isimlerini saydığı ve kayıplarımızın sorumlusu olarak dava dosyalarında adı geçen Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Doğan Güreş, Tansu Çiller'e dokunun. Evlatlarımızı kaybedenlere dokunun. (EKN/EÖ)