Devlet memuru olan Nazan Öz ve Aysel Kayan'la İkitelli Basın Ekspress Yolu yakınlarındaki bir sokakta karşılaşıyoruz.
Dün (9 Eylül) bu bölgeyi etkileyen sel ve sonrasında yaşananlarla ilgili fikirlerini sorduğumuz iki kadın konuşmaya Bağcılar'da servis aracından inmeye çalışırken sel sularına kapılıp hayatını kaybeden yedi kadına çok üzüldüklerini söylüyorlar. Araçtan kapısını açarak kurtulan çıktıktan servis şoförüne ve işverene kızıyorlar:
"Her türlü kriz anında tembih edilir, önce kadınlar ve çocukların tahliye edilmesi söylenir. Ama bu kadınlar ölürken ne işveren onları düşünmüş, ne de şoför. Erkekler işlerine gelmeyince söyledikleri her şeyi unutuyorlar. Üç kuruş kazanacağız diye önemsenmeyen hayatlarından oldular, ne acı. "
"İşe gitmek için çıktık ama felaketi gördük"
Öz ve Kayan, seli yaşadıklarını, işe gitmek için yola çıktıklarında kendilerini bir anda yaşanan hengamenin içinde bulduklarını söylüyorlar.
"Aynı yerde oturuyoruz. Birlikte işe gidiyoruz. Yola çıtkık ve trafik, sular, araçların üstündeki insanları gördük. Şoka girmiştik. Eve geri döndük. Zira işe gitmemiz mümkün değildi."
Yaşananları felaket olarak niteleyen Öz, "altyapı sorunu nedeniyle insanlar öldü. Ama Vali Muammer Güler de Belediye Başkanı Kadir Topbaş da sorumluluğu halka attılar. Oysa ki sorun uyarılara rağmen önlemlerin alınmamasında" diyor.
Kayan söze giriyor ve "İkitelli, Halkalı, Bağcılar gibi yerlerde yaşanan çarpık kentleşmeye izin verenlerin tüm yaşananların baş sorumlusu olduklarını" söylüyor. "Açıklamalara bakılırsa bir sonraki yağmur da korkarım ki aynı şeyler olacak" diye ekliyor.
"Başka yerde olsa anında istifa ederdi yöneticiler" diyen Öz'e Kayan, "Gelenler de farklı mı olacak ki? Sorun kim olduklarında değil, varolan zihniyette."
"Hesabı başkası değil, biz soralım"
İki kadın yaşananlarda mağdur olanların çoğunlukla yoksullar, kadınlar ve çocuklar olmasının da sinir bozucu olduğunu anlatıyorlar:
"Sınıf, cinsiyet ve yaş farkı afetlerde ya da benzer kötü olaylarda kendini gösteriyor. Biz elbette ki ölen herkese üzüldük ama o minibüsün kapısını açmaya çalışırken ölen kadınları düşündükçe asabımız bozuluyor."
"Umarım" diyor Öz, "bu yaşananların sorumluları basının da ısrarıyla halka hesap verirler. Zira üstünü örtemeyecekleri kadar büyük acılar yaşandı burada. Birileri hesabını vermeden üstü örtülmesin."
Kayan da Öz'ün söylediklerine ek olarak, "Basın yapsın elbette ama asıl biz yapmalıyız. Biz başkasının yapmasını beklemeden ölenlerin hesabını sormalıyız."(BÇ)
* Öz ve Kayan'ın kendi istekleri doğrultusunda isimlerini değiştirdik. İki memur fotoğraflarının çekilmesini de aynı gerekçeyle istemediler.