Sefaköy'ün İnönü Mahallesinde yaşayan ve Pameks Tekstil firmasının atölyesinde çalışan yedi kadın sele rağmen "yevmiyem kesilmesin" diye evden çıkıp işe gitmek için bindikleri insan taşıması yasak olan yük minibüsünden çıkmaya çalışırken boğularak öldüler.
Çünkü işverenin servis aracı olarak kullandığı minibüsün arkasında mal indirmek için tek kapısı var ve penceresi yoktu. Şoför Mehmet Oğuz önde oturan üç kadını kapıdan çıkamayı başardı ancak arkada kapıyı açınca içeri dolan su kadınların dışarıya canlı çıkmasına izin vermedi.
Olayla ilgili dün sadece servisin sürücüsü Oğuz gözaltına alınmıştı. Bugün öğleden sonraysa şöfor Oğuz serbest bırakıldı. Şirket sahibi ve idari amir tutuklandı.
Özlem Ünal: Modelist olmak istiyordu
Annesi Nezihe Ünal'la aynı yerde çalışan 18 yaşındaki Özlem'in hayali modelist olmaktı. O gün annesi diş ağrısı çektiği için işe gidemezken Özlem babasının "sen de gitme" uyarısını dinlemedi. Üç yıl önce stajyer olarak başladığı atölyede kurslara giderek çizim yeteneğini geliştiren Özlem modelist yardımcılığı görevine yükselmişti. Özlem diğer yandan bu yıl dışarıdan girdiği lise sınavlarını verip mezun olmak istiyordu.
Naciye Karadeniz: Kahkahalarıyla tanınırdı
En küçüğü 15 yaşında olan beş kız çocuğu annesi Naciye 47 yaşındaydı. Atölyenin el işi bölümünde çalışan ve eşi çaycı olan Naciye'nin üç yıl önce maddi yetersizlikten dolayı işe başladı. Neşeli kimliğiyle çevresinde tanına Naciye'nin ardından iş arkadaşları "Kahkalarıyla hepimize pozitif enerji verirdi" diyor.
Nuriye Can: "Çok çalışkandı"
Model kontrolörü 30 yaşındaki Nuriye eşiyle birlikte çalışıp biriktirdikleri parayla ev sahibi olmuş bundan sonraysa 13 yaşındaki oğlunun geleceğini güvence altına almak için çalışıyordu. Arkadaşlarının "çok çalışkandı" diye anlattığı Nuriye sekiz yıldır aynı atölyede çalışıyordu.
Nebahat Salkım: Kızının çalışmasına kıyamamıştı
Nebahat 38 yaşında iki kız çocuğu annesi. Geçen yıl kızlarından büyüğünü de yanına çalışması için alan Nebahat kısa süre sonra kızının bütün gün ayakta kalıp çok yorulmasına dayanamamış onu işten geri almıştı. 10 yıldır kontrolör olan Nebahat'in yaşamını yitirdiği gün izinden dönüp işe başladığı ilk gün oldu.
Bircan Karakaş:Hem kardeşlerini okutuyor hem kendisi okuyordu
21 yaşındaki Bircan, beş yıl önce yani çocuk işçi olarak çalışmaya başlamıştı. Dört kardeşin en büyüğü olan Bircan da Özlem gibi Ardahan'dan İstanbul'a göçen ailesinin "Çok yağmur yağıyor, gitme işe" uyarına "yevmiyem kesilir" diyerek aldırış etmedi. Çünkü Bircan hem kardeşlerini okutuyor hem de dışarıdan liseyi bitirmeye çalışıyordu.
Altun Yüksel: Emekli Olacaktı
Eşinden boşandıktan sonra İstanbul'a yerleşen 40 yaşındaki Altun kız kardeşleriyle yaşıyordu.Altun'un tek hayali altı ay sonra emekli olup hastanede yatan felçli annesine bakabilmek için Giresun'daki köyüne dönmekti.
Güldane Çiftçi:
3 gün önce işe başlayan Güldane Çiftçi'nin babası Sürmeli Çiftçi, "Kızım ekmek parası için çalışıyordu. Servis olmayan bir araca bindirdiler. Kızımın ölümüne sebep oldular. Bu canların hesabını kime verecekler" dedi. (EZÖ)
* Milliyet ve HaberTürk gazetelerinden yararlanıldı.