İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şube Başkanı Fahri Timur, Çukurca'da "Bin Umut" bağımsız adaylarını desteklediği için işkence gördüğünü söyleyen Süleyman Demir'in kendine yapılanları böyle aktardığını söylüyor.
bianet'in görüştüğü İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Sorumlusu Mihdi Perinçek "İddia doğruysa, bunun askeri güvenlik bölgesi ilanıyla ilgisi var" dedi.
Jandarma karakolundan gelen telefon
İHD'den Timur'u, 17 Temmuz'da saat 23:00 civarında Hakkari Devlet Hastanesi acil servisinden 60 yaşındaki Süleyman Demir ve oğlu Hasan Demir arıyor.
Timur'un aktardığına göre 17 Temmuz'da öğle sularında Süleyman Demir'i kendini "İsa Başçavuş" olarak tanıtan biri telefonla arayıp karakola çağırıyor. Demir, oğlu Hasan Demir'le saat 18:00 civarında karakola gidiyor. Oğlunu nizamiyede bekletiyorlar. Başçavuş Demir'i Köprülü 19. Jandarma Sınır Tabur Komutanı "Mesut Binbaşı"nın yanına götürüyor.
"Bağımsızlara destek verirsen öldürürüz"
Süleyman Demir, Timur'a, önce karakolda komutan ve başçavuşun "küfür ettiğini, Hakkari'de bağımsız adaylara destek vermeye devam ederse onu ve ailesini öldüreceklerini, ailesiyle birlikte tarayıp, cesetlerini yakıp Zap Suyu'na atacaklarını" söylediklerini iletti.
Demir, karakolda yüzüne bağlanan cismin ne olduğunu bilmiyor. Timur'a aktardığına göre yüzüne mayın bağladıklarını askerler ona söylüyor ve "patlatacağız" diyorlar. Benzer bir cisimle de göğsüne ve yüzüne defalarca vuruyorlar. Sonra da bırakıyorlar.
Oğlu Süleyman Demir'i 19:30'da Çukurca Sağlık Ocağı'na götürüyor; muayene ediliyor. Timur" Tutulan doktoru raporu ve saati, olayı doğrular nitelikte" diyor.
Geceyarısına doğru Süleyman Demir Hakkari Devlet Hastanesi'ne yatırılıyor. Oradan İHD'ye başvuruyorlar. Sabah 03:00'te henüz iyileşmediği halde taburcu ediliyor.
Timur: Türkiye'nin demokratikleşme umudu ortadan kalkıyor
Komutanın Demir'e "bir daha karşına çıkması halinde, çevrede herhangi bir patlama olayı yaşanması halinde onu öldüreceğini söylediğini" aktaran Timur, bu olayın doğru olması halinde Türkiye'nin demokratikleşme umudunun ortadan kalktığını söyledi.
Timur, Demir'in 18 Temmuz'da Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne bugün de Hakkari Valiliği'ne başvurduğunu, hiçbir cevap alamadıklarını söylüyor.
Hasan Demir: Can güvenliğimiz yok
Hasan Demir, bianet'le görüşmesinde "Babam kalbinin üzerine darbe yedi. Hâlâ dövüldüğü anki kadar hasta. Hakkari'de bir evde kalıyoruz. Hakkari Savcılığı'na şikayette bulundum, dosyayı Çukurca Cumhuriyet Savcılığı'na havale etti. Çukurca'ya dönemiyoruz, korkuyoruz, can güvenliğimiz yok" dedi.
Perinçek: Hak ihlallerinin artmasından kaygılıyız
Perinçek ""Kaygımız 90'larda bölgede yaşanan hak ihlallerinin tekrar yaşanma olasılığı" diyor ve ekliyor:
"Bu olayda güvenlik içinde yaşama hakkı ihlal edilmiştir, işkence yapılmıştır, hastaneden taburcu edilerek sağlık hakkı da ihlal edilmiştir. Süleyman Demir ölüm noktasına getirilip geri döndürülmüştür." (NZ/TK)