Fotoğraf: HDP Basın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde haftalık olağan basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Günay, özetle şöyle konuştu:
"Saray iktidarı, karşısında gerilediği toplumsal muhalefeti ayrıştırmak ve bastırmak için her gün yeni bir saldırı biçimi geliştiriyor. Cezaevlerinde 64 açlık grevindeki tutsakların taleplerine kulak vermek yerine Esenyurt'ta yine algı oluşturmak için Saray'ın kolluk güçleri tarafından parti binamıza gece yarısı yapılan operasyon tam bir provokasyondur. Siyaseten HDP karşısında tökezleyen, İstanbul'u ve İstanbul'un en büyük ilçesi Esenyurt'u seçim stratejimiz sebebiyle kaybeden Saray iktidarı, intikam operasyonlarının peşindedir. Neymiş efendim ilçe binamızda Öcalan'ın fotoğrafları asılıymış! Bu, tutsakların 'Tecridi bitirin, Öcalan çözüm için devreye girsin' talebine karşılık 'Biz hukuksuzlukta, tecritte ısrar edeceğiz' mesajıdır."
Gökhan Güneş'in kaçırılması
"Gençlerin geleceğini çalan ve karartmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. İstanbul'da Gökhan Güneş isimli genç zorla kaçırıldı ve günlerce kendisinden haber alınamadı. Gökhan Güneş, beş gün boyunca elektrik, kaba dayak ve soğuk su işkencesine maruz kaldığını ve dikey mezara konulduğunu kamuoyuna açıkladı. Bu vahşeti uygulayanlar kendilerini Gökhan Güneş'e 'görünmeyenler' olarak tanıtıyor. Buradan Hükümete ve İçişleri Bakanlığı'na soruyoruz bu 'görünmeyenler' kim, kimlere bağlı?"
HDP'ye dönük operasyonlar
"Partimize dönük siyasi soykırım operasyonları hız kesmeden devam ediyor. HDP Gençlik Meclisi'ne yönelik hukuksuz, keyfi bir operasyon daha yapıldı ve 14 arkadaşımız hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Aralarında Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve (PM) üyemiz Sevim Akdağ'ın da bulunduğu 8 arkadaşımız şu an gözaltında.
"Gençlik Meclisimize dönük kaçırma, ajanlık dayatması, işkence ve tehdit rutin bir hal aldı. Çünkü dediğimiz gibi, AKP gençlikten, gençliğin direngen cesaretinden, iradesinden ve ısrarından korkuyor, tüm faşist yönetimler gibi AKP de, gençliğin faşizme karşı mücadelenin öncüsü olduğunu biliyor ve bu onları korkutuyor.
"Tıpkı Gençlik Meclisimize olduğu gibi Kadın Meclisi üyelerimize, TJA aktivistlerine, yani kadın mücadelemize yönelik siyasi soykırım operasyonlarının bir parçası olarak kadın arkadaşlarımıza sistematik gözaltı ve tutuklamalara maruz kalıyor. TJA dönem sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında tutuklama kararı çıkarılarak gözaltına alınıp tutuklandı.
"Gençlik Meclisi üyelerimizi ve kadın mücadelesi yürüten TJA aktivistleri Zeynep Ölbeci ve Ayşe Gökkan'ı derhal serbest bırakın."
Ziraat Bankası olayı
"Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı döneminde kamu bankaları siyasetçilerin, siyasetçi yakınlarının, şirketlerin ve holdinglerin arpalığı haline geldi. Hiçbir iktidar döneminde bu denli yağma ve talan yaşanmadı. Şirketlere ve holdinglere hesabı sorulmayan milyonlarca dolarlık krediler veriliyor, hesap dahi sorulmuyor. Ancak yurttaşa, çiftçiye verilen krediler son kuruşuna kadar alınıyor, malına mülküne haciz konuluyor. Bunun son örneğini Ziraat Bankası'nda yaşanan skandallarla gördük.
"Biz söylemiyoruz, Sayıştay raporları söylüyor: Ziraat Bankasının 1,6 milyar dolar kredi verdiği ve 'vergi cenneti' olarak bilinen British Virgin Adalarındaki bir şirketten 2020 Mart ayına kadar sadece 17,5 milyon TL'sini geri tahsil edebildiği ortaya çıktı. Ayrıca geciken taksit ve faiz ödemelerinin toplamı 726 milyon dolar. Çalık Grubu'na ait Sabah ve ATV'nin satın alınması için oluşturulan 630 milyon dolarlık havuzun, 200 milyon dolarlık kısmının Ziraat Bankası karşılamıştı hatırlarsanız.
Parti Sözcümüz Ebru Günay, haftalık basın toplantısında gündemi değerlendiriyor - CANLI https://t.co/YOXJrrX11E
— HDP (@HDPgenelmerkezi) January 29, 2021
"Daha iki yıl önce Demirören Grubu, Doğan Grubu'nu satın aldı. Ziraat Bankası'nın verdiği kredi 700 milyon dolar. Burada kirli bir tezgâhın döndüğü açık. AKP iktidarı kendi medyasını kamu bankalarından kredi vererek oluşturuyor. Ve bu medya organları üzerinden de algı operasyonları ve kara propaganda ile muhaliflerine saldırıyor.
"Peki Ziraat Bankası niye kurulmuştu? Çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesine yardımcı olmak için. Patronlara verdiği kredinin peşine düşmeyen Ziraat Bankası çiftçinin peşine düşüyor. Haciz koyuyor, arsalarını ihaleye çıkarıyor, traktörünü bağlıyor.
"Bakın basına yansıdı; Ziraat Bankası'nın, bankaya olan borçlarını ödeyemeyen çiftçilerden eline geçen 890'ı tarla, 120'si arsa toplam 1940 gayrimenkulü satışa çıkardı. Böyle bir vicdansızlık nerede görülmüş? Ne yapsın bu çiftçiler? Niye çiftçinin malına mülkünü satışa çıkarıyorsunuz da milyonlarca dolarlık kredilerin peşine düşmüyorsunuz?"
En yoksul 10 il Kürt bölgesinde
"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 Yılı GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) il bazlı istatistikleri açıkladı. İl düzeyinde cari fiyatlarla GSYH hesaplamalarına göre; 2019 yılında İstanbul 1 trilyon 327 milyar 452 milyon TL ile en yüksek GSYH'ye ulaştı ve toplam GSYH'den yüzde 30,7 pay aldı. 395 milyar 731 milyon TL ve yüzde 9,2 pay ile Ankara, 263 milyar 38 milyon TL ve yüzde 6,1 pay ile İzmir izledi. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son 10 sırada ise Siirt, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak, Antep, Hakkari, Bitlis, Muş illeri var.
"Bu harita bölgesel ekonomik eşitsizlik haritasıdır. En yoksul iller ile en varsıl illeri gösteriyor. Bu harita 1980 yılında da böyleydi. 1960 yılında da böyleydi 2004, bu harita 2021'de böyleydi. Peki ayrımcılık sadece bu ekonomik haritayla mı sınırlı? Şu gördüğünüz en yoksul iller haritası aynı zamanda kayyım haritasıdır, aynı zamanda süreklileşen olağanüstü hâl (OHAL) haritasıdır, aynı zamanda sokağa çıkma yasağı haritasıdır, aynı zamanda toplu mezar haritasıdır, Şark Islahat Planı, Umumi Müfettişlik haritasıdır."
(DŞ)