"Yerel yöneticiler şehri göçmenlerin yaşam biçimlerini kapsayacak şekilde planlamalı. Yetkililer göçmenleri bir güvenlik sorunu olarak görmek yerine, kültürlerarası kaynaşma ve anlayış ortamları sağlayacak etkinlikler düzenlemeli."
British Council (BC), göçmenlerin yaşadıkları tecrübeleri, göçün etkilerini ve göçmenlerle şehirde yaşayanlar arasındaki etkileşimi incelediği "İstanbul: 2000'lerden Bir Görünüm" konulu araştırma raporunu bugün açıkladı.
Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi'nden Kristen Sarah Biehl ve Prof. Dr. Ahmet İçduygu'nun İstanbul'da yaşayan 10 mülteciyle yaptığı görüşmeler sonucunda hazırladıkları rapor hükümeti göçmenleri bir sorun olarak görmemeye çağırıyor.
Dört grup göçmen
Rapora göre İstanbul'daki göçmenler Rusya ve Baltık ülkelerinden iş için gelenler; Ortadoğu, Asya ve Afrika'dan geçiş için gelen ya da reddedilen sığınmacılar; komşu ülkelerden gelen, Türkçe bilen yasal göçmenler; sığınmacılar ve mülteciler olarak dört grupta toplanabilir.
2001 verilerine göre bu dört kategoride olan 258 bin kişiden bahsediliyor. Bunun üçte ikisinden azı (161 bin'den azı) yasal göçmenlerden oluşurken, 92 bin'i düzensiz veya geçiş yapan göçmenler. 2005'teyse toplam rakam 178 bine indi.
Öneriler
Rapordaki öneriler şöyle:
Göçmenlerle ilgilenecek ayrı bir müdürlük açılsın: Kalifiye personelin hem güvenlikle ilgili hususlarla hem de sosyal ve ekonomik haklar ve entegrasyon gibi insani hususlarla ilgilenebileceği böyle bir değişiklik, göç konusunda daha dengeli bir yaklaşım sağlayacaktır.
Yerel yönetimlerde insan kaynağı arttırılsın: Bu göç ve göçmenlerle ilgili çalışmaların verimini arttıracaktır.
Göç kaynağı ve geçiş ülkeleriyle koordinasyon sağlansın: İnsan ticaretini ve kaçakçılığını önlemeye yönelik etkin bir işbirliği için Türkiye diğer ülkelerle iletişimi geliştirsin.
Coğrafi sınırlama kaldırılsın: Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi'nde yer alan 'coğrafi sınırlamaları' kaldırsın.
Göçmen haklarının korunması için özel denetim organları oluşturulsun: Özerk çalışacak bu organların yabancıların tutukluluğuyla ilgili hususlar, polisin göçmenlere muamelesi gibi konularda devlet için bağlayıcılığı olsun.
Rapor ayrıca Türkiye devletinin göçmenlerle ilgili konularda merkezi devlet, yerel yetkililer ve ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleriyle işbirliğine girmesini öneriyor.
Güven ve anlayış
Çalıştayın açılışında konuşan BC Karadeniz ve Türkiye Koordinatörü Rosemary Arnott projenin farklı topluluklar arasında güven ve anlayış oluşturmayı amaçladığını söyledi.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ın temsilcisi Murat Davudov, "göç konusunda yaşanan sorunlara çözümler bulmak ve iyileştirmeler yapmak için BC ve konuyla ilgili çalışan diğer kurumlarla belediye olarak işbirliğini sürdüreceklerini" söyledi.(BÇ)