Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Dünya çapında basın özgürlüğünü savunan bağımsız sivil toplum kuruluşu Committee to Protect Journalists/ Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a açık bir mektup yazarak, basın kartı yönetmeliğinde reform çağrısı yaptı.
TIKLAYIN- İletişim Başkanlığı 1371 gazetecinin basın kartını yenilemedi
Gazetecileri Koruma Komitesi Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Gulnoza Said imzasıyla yayınlanan mektupta, Altun'dan Türkiye’nin basın kartı yönetmeliğine yaklaşımının gözden geçirmesi, gazetecilere karşı kullandığı saldırgan dili terk etmesi ve gazetecilerle yapıcı bir diyalog başlatılması talep edildi.
TIKLAYIN- 2 yıl 8 aylık sürekli basın kartı mücadelesi
Karta erişim yok
Mektup özetle şöyle:
“Geçtiğimiz Nisan ayında Danıştay basın kartı yönetmeliğinde 2018 yılında yapılan değişiklikleri iptal etti ve bu kuralların gazetecilerin kartlarının keyfi ve muğlak sebeplerle iptal edilmesine olanak sağladığını belirtti. Kurumunuz Mayıs ayında güncellenmiş bir yönetmelik oluşturdu ancak yerel basın örgütleri bu güncellemenin Danıştay’ın altını çizdiği sorunları çözmediğini öne sürerek tekrar yargıya başvurdular.
TIKLAYIN- Danıştay'dan basın kartı için "makbul gazeteci" düzenlemesine iptal
“Bu güncellenen yönetmeliğin açıklanmasının ardından Mayıs ayında Twitter’da bu kuralların ‘terör ve şiddet propagandası yapanların basın kartının arkasına sığınmalarının önüne geçeceğini’ yazdınız.
Ancak, böyle amaçlar için bir kalkan olarak kullanılmak şöyle dursun, CPJ’in araştırmasına ve yapılan röportajlara göre pek çok gazetecinin karta hiçbir şekilde erişimi yok. Gazeteciler CPJ’e kart edinme sürecinin ayrımcı ve partizan biçimde işlediğine inandıklarını söyledi ve hükümeti eleştiren bazı gazeteciler başvurularının onaylamayacağına inandıkları için kriterleri karşılasalar bile başvurmayı düşünmediklerini belirttiler. Ayrıca, daha önce kart sahibi olan ancak kartın rengi değiştiği için yeniden başvurmaya zorlanan yüzlerce gazeteci halen yeni kartlarını bekliyor.
TIKLAYIN- Aydın Engin'den İletişim Başkanlığı'na "basın kartı" davası
Dijital medyaya kart bile yok
“Bunun da ötesinde, dijital medyada çalışan gazetecilerin karta hiçbir şekilde erişimlerinin olmayışı dijital medya çağında bariz bir sorun.
“Basın kartı zaruri bir araç, bilhassa Ankara’da çalışan siyaset muhabirleri, sahada haber yaparken kartlarını sıklıkla güvenlik güçlerine göstermesi gerekenler ve çalışmalarını yanlış nitelendiren devlet yetkililerine gazeteci olduklarını ispatlamak durumunda kalanlar için.
“Basın kartı kolayca alınabilir olmalı ve verilirken gazetecinin veya çalıştığı kurumun siyasi duruşu, haberleri veya mecrası üzerinden ayrımcılık yapılmamalı. Kartın geri alınma sürecinde belirsizlik veya kişisel yoruma yer olmamalı.
"Saldırgan dili terk edin"
“Sizi Türkiye’deki gazetecilere karşı kullandığınız saldırgan dili terk etmeye ve yerel gazetecilik örgütleri ile mahkemelerde mücadele etmek yerine işbirliği yaparak yeni bir yönetmelik oluşturmaya çağırıyoruz.
“Sizi ayrıca basın kartı sürecindeki tüm partizanlık izlerini silmek için gerekli adımları atmaya ve kriterlere uyan tüm gazetecilere mecralarına veya siyasi görüşlerine bakmaksızın derhal kartlarını vermeye çağırıyoruz.
(NÖ)