Cumhuriyet Gazetesi çalışanları, Dışarıdaki Gazeteciler inisiyatifi, basın örgütlerinden temsilciler ve avukatlar, Şişli'deki Cumhuriyet Gazetesi önünde basın açıklaması yaptı, 24 Temmuz’da başlayacak Cumhuriyet davasına çağırdı.
Cumhuriyet gazetesinin 12 yazar ve çalışanı 106 ila 264 gündür tutuklu. Yargılandıkları davanın ilk duruşması, 24 Temmuz’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
24 Temmuz aynı zamanda, sansürün kaldırılışının 109. Yıldönümü.
“İktidarı eleştiren her haber soruşturmaya maruz kalıyor”
Cumhuriyet Davası Koordinasyonu adına basın açıklamasını, gazeteci, yazar Ertuğrul Mavioğlu okudu.
Mavioğlu, “Türkiye'de 150'nin üzerinde gazetecinin hapishanelerde rehin tutulduğunu” söyledi:
“Onlarca muhalif gazete, televizyon, dergi, yayınevi ve haber ajansı halkın haber alma özgürlüğü hiçe sayılarak kapatıldı. Binlerce gazeteci işsiz kaldı. Gazeteciler hakkında sayısız dava, soruşturma ve hapis cezaları var.
“Muhalif gazeteler ve gazeteciler iktidarın uygulamalarını eleştiren her haber nedeniyle soruşturma ve davalara maruz kalıyor. Bu soruşturmalardan, sadece gazete ve televizyonlar değil, sıradan sosyal medya paylaşımında bulunanlar da fazlasıyla etkileniyor.”
“Sansür ve otosansür sıradanlaştı”
“Türkiye'nin en eski gazetelerinden biri olan Cumhuriyet, kurmaca bir iddianame ile susturulmaya çalışılıyor.
“Cumhuriyet'in 12 yazar ve çalışanı 106 ila 264 gündür tutuklu. Gazetecilerin tutuklanmasının gerekçeleri arasında ‘yayın politikasının değiştirilmesi’ dahi yer alabiliyor. Yazan, haber yapan, karikatür çizen ‘terör’ diye yaftalanıyor. Sahada haber takibi yapan gazeteciler silahla tehdit edilmeye varan baskılarla engelleniyor.
“Yüzlerce internet sitesi Anayasa'ya aykırı erişim engeli kararlarıyla kapatılırken, sansür ve otosansür sıradanlaşıyor. Tehditler, davalar, baskılar ve işsizlik nedeniyle onlarca gazeteci ülkeyi terk etti.
“Türkiye'de ve dışarda kalabilenler ise her şeye rağmen halkın haber alma hakkı için, basın özgürlüğü için, demokrasi için hakikati dillendirmeye devam ediyor.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”
“Sansürün kaldırılışının 109. yılında yüz karası bir dava görülecek.
“Gazetecilere özgürlük demek için, halkın haber alma hakkı için, Cumhuriyet davasının ilk duruşmasının görüleceği 24-28 Temmuz tarihleri arasında sabah 9.00'da Çağlayan Adliyesi önündeki büyük buluşmadaki yerimizi alalım! Bu Cumhuriyet davası, Cumhuriyet'e sahip çıkalım. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!”
“Bunlar basın kanununa tabi değiller”
Ayrıca Mavioğlu sözlerine şunları ekledi:
“Birkaç gündür Cumhuriyet davasıyla dayanışma çabasında olan gazetecilere, çeşitli meslek kuruluşu mensuplarına yönelik müthiş bir karaçalma kampanyası gerçekleşti.
“Türkiye gazetesi, Akşam Gazetesi en son bugün Güneş Gazetesi doğrudan doğruya isimlerimizi hedef alarak yayınlar yapıyorlar. Bizi ‘terör üretmekle’, ‘kaos ortamı yaratmaya çalışmakla’ suçluyorlar.
“Buradayız, elinizden geleni ardınıza koymayın. Hiçbir yalan yanınıza kar kalmayacak.
“Meslek örgütlerinin üretmiş oldukları basın ahlakına ilişkin herhangi bir davetim yoktur bu arkadaşlara yönelik. Çok net söylüyorum bu arkadaşlar basın kanununa bile tabi değillerdir. Polis vazife ve salahiyet yasasına tabilerdir.”
Aytaç: Hukuk değil, yasa değil, siyasi operasyon
Gazetecilerin avukatlarından Kemal Aytaç da söz alarak “davaya sahip çıkacaklarını” ifade etti:
“Bu davaya sahip çıkarak adalete, kendimize, vicdanımıza, ahlakımıza sahip çıkmış olacağız.
“Gazetecilerin ve avukat arkadaşlarımızın tutuklanması altını çizerek söylüyorum kesinlikle bir dava değildir, bir hukuk değildir, bir yasa değildir. Tamamen siyasi bir operasyondur. Talimat üzerine gerçekleştirilmiş ve düzmece hiçbir delile, kanıta, belgeye dayanmayan bir davadır.
“Bu ülkede bu tip davalarda hiçbir hukuk gözetilmiyor, ama şunu söylemek lazım bu dönem hiçbir zaman olmadığı kadar fütursuzca, ahlaksızca bir iş yürütülüyor. Doğrudan insanlar yargılanmadan ‘terörist’ ilan ediliyor. İnsanlar daha yargı aşamasındayken suçlu ilan ediliyor ve bunu da bu ülkenin en yetkili ağızları yapıyor. Bunu kınıyoruz.
“Şimdi insanlarımızın, aydınıyla, gazetecisiyle, avukatıyla herkesin şimdi hukuka sahip çıkma zamanıdır.”
Engin: 24 Temmuz’da bir dönemeç yaşayacağız
Cumhuriyet Gazetesi yazarı, aynı zamanda Cumhuriyet davası sanığı ve tanığı Aydın Engin ise konuşmasında şunları söyledi:
“Büyük çoğunluğu satın alınmış, organ haline gelmiş bir medya var. Cumhuriyet, Evrensel, BirGün'deki arkadaşlarımız, dik durmayı beceren internet medyasındaki bazı siteler bir olmuşuz ve bu adalet arayışında 24 Temmuz'da bir dönemeç yaşayacağız.
“Makul bir iddianameyi cevaplamak çok zor değil. Ama deli saçması bir iddianameyi cevaplamak sahiden çok zor.
“Biz 17 Cumhuriyet çalışanı sizlerin yanımızda olduğunuzu bizi desteklediğinizi bilmenin rahatlığıyla, güveniye, direnciyle bugüne kadar dik durduk bugünden sonra da dik duracağız.
“Eğer bugün Cumhuriyet Gazetesi yayın hayatına devam ediyorsa bizlerin gözaltına alındığı ilk günden beri burayı gezi direnişine döndüren, dayanışan arkadaşlar ve bizim yanımızda duran medyadaki arkadaşlarımız sayesinde dik durabildik, gazete devam edebildi. Direncimizi buradan aldık, bu destek sürdüğü sürece de ne Cumhuriyet susacak, ne medya boyun eğecek, ne de diz çökecektir.” (RK/AS)