Pera Müzesi, çağdaş sanat alanında deneyimli küratör ve yazar Alistair Hicks'in "Çiftdüşün-Çiftgörü" sergisiyle 25 Mayıs’tan beri konuklarını ağırlıyor.
George Orwell’ın 1984 romanında kullandığı “Çiftdüşün” kavramına gönderme yaparak ismini alan sergi alternatif düşünme biçimleriyle ilgili sorgulamaya yönlendiriyor.
“Çiftdüşün sizin için muhtemelen olumsuz bir kavram. Biz Rusya’da bunun sadece bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz.” Rusyalı sanatçı Pavel Pepperstein'in bu sözleri Küratör Alistair Hicks'in sergi kurgusunu oluşturuyor.
Alistair Hicks'in sergi kurgusu, Pavel Pepperstein’ın 1970 ve 1980’lerde devlet tarafından sanatçı olarak tanınmadıkları için farklı bir iletişim biçimi kurmak zorunda kalan başka bazı Moskova kavramsalcılarının sanat anlayışından ilham alıyor ve tüm dünyadan 34 sanatçının yapıtları aracılığıyla metinle imge arasında yeni bir düşünme dengesini gözler önüne seriyor.
Çiftdüşün Çiftgörü sergisi 6 Ağustos'a kadar Pera Müzesinde konuklarını beklemeye devam edecek.
Çift Düş Ünce/ Tuval üzerine Akrilik
“Çiftdüşün: Çiftgörü” sergisi 34 sanatçının yapıtlarını içeriyor
Sergide Yuri Albert, Nikita Alexeev, Kader Attia, Sarnath Banerjee, Erik Bulatov, Hera Büyüktaşçıyan, Olga Chernysheva, Aslı Çavuşoğlu, Marilá Dardot, Marcel Dzama, Tracey Emin, Merike Estna, Claire Fontaine, Sandra Gamarra, Duan Jianyu, Ali Kazma, William Kentridge, Waqas Khan, Anselm Kiefer, Galim Madanov and Zauresh Terekbay, Marko Mäetamm, Mónica de Miranda, Ciprian Mureşan, Arkadiy Nasonov, Bruce Nauman, Pavel Pepperstein, Raymond Pettibon, RAQS Media Collective, Thomas Ruff, Nedko Solakov, Erdem Taşdelen, Gavin Turk, Keith Tyson ve Yangjiang Group'un eserleri yer alıyor.
Sanatçılar eserlerinde metin ve imge arasındaki ilişkiyi irdeliyor, çoklu düşünmenin ipuçlarını sanat eserleri üzerinden veriyor. Görsel ve sözel arasındaki sürtüşme eserlerin büyüsünü oluşturuyor.
Türkçe Kütüphanem
Sanatçılar eserleriyle zaten yalnızca çiftdüşünmeyi değil, birbirine paralel ve teğet geçen çok sayıda çizgiyi aynı anda kullanarak bir çokludüşünün nasıl geliştirilebileceğini gösteriyor.
Annem, babam, kız kardeşim, katilim, sevgilim, kurtarıcım ve bir vakitler tanıdığım diğer yüzler...
Devletin, bireyin zihni üzerinde nasıl egemenlik kurduğunu gösterebilmek için icat edilen ''çiftdüşün'' terimi, zihinde birbiriyle çelişen iki düşünceyi bir arada tutma ve bu düşüncelerin ikisine aynı anda inanabilme yeteneği üzerine kurulu.
Ermenice harflerle yazılmış, ”Cennetten gelen mektuplar” isimli çalışma.
Enfonce et historie tuğlası.
Boşlukları Biçimlendirmek.
İsimsiz (yasaklanmış konu)...
Sandra Gamarra/ Beni bu resimde huzursuz eden şey: Çıplak kadın arka plandan ayrı duruyor. Siyah kadın arka planda neredeyse kayboluyor. Bir başka huzursuzluk sebebi: Çağdaşlığı gözönüne alınmadan bu resim üzerine düşünülebilir mi? Kim bedenlerini özgürleştirebilir? Kim zihinlerini özgürleştirebilir?
(RK/EKN)