Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyelerini yanı sıra insan hakları savunucularının da aralarında olduğu 152 kişinin yargılandığı KCK davasını izlemek üzere Diyarbakır'a giden Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) heyeti, tutuklu 104 sanığın "masumiyet karinesi" ilkesine bağlı olarak serbest bırakılmalarını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde bugün düzenlenen toplantıda, FIDH Başkanı Souhayr Belhassen, "Davada, 18 aydır tutuklu bulunan sanıklar da dahil olmak üzere avukatları da dava dosyalarına ulaşamıyor. Tutuklanmaları, masumiyet karinesine aykırıdır. İddianame son derece dengesiz" dedi.
Belhassen: "Adalet Bakanı verdiği sözü tutmadı"
Belhassen, tutuklananların serbest bırakılmaları ve savcılığın ileri sürdüğü iddialara ilişkin kanıtları getirmesi gerektiğini belirterek, "Bu tür davaların sürdüğü bir atmosfer bizim için ağır. Türkiye, bu konularda önlem almazsa barışı sağlaması mümkün değildir" diye konuştu.
İHD'nin cezaevlerine ilişkin verilerini de paylaşan Belhassen, şunları söyledi:
"Türkiye'deki cezaevlerinin kapasitesi 65 bin kişilik iken bugün cezaevlerinde 122 bin insan bulunuyor. Bu da beraberinde sağlık, barınma ve beslenme sorunlarını getiriyor. Kanser gibi ciddi sağlık sorunu bulunan hastaların sayısı ise 90, 13'ünün de ölüm aşamasına geldiğini biliyoruz."
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yaptıkları görüşmede, ciddi sağlık sorunu bulunan bu hastaların serbest bırakılmaları gerektiğini kendisine ilettiğini belirten Belhassen, "Bana hastayı ziyaret edeceğim konusunda söz vermişti. Ancak bu söz tutulmadı" dedi.
Belhassen, KCK davasındaki tutukluların serbest bırakılması talebinde bulunduğu Bakan Ergin'den "Biz, teröristlerin eylemlerine karşı Türk vatandaşlarının güvenliğini korumakla görevliyiz. Masum iki imamımız bombalı saldırıda öldü" şeklinde yanıt aldığını söyledi. Belhassen, Türkiye'de 2005 yılından bu yana işkencede de bir artış yaşandığını sözlerine ekledi.
Pradel: "Fikri, suçla suçluyoruz"
FIDH'in avukatlarından Martin Pradel de KCK davasında Avrupa Birliği'nin (AB) ilgisizliğini kınadıklarını söyledi.
"Tutuklular hangi suçlardan tutuklu olduklarını bilmediklerinden kendileriyle ilgili iddialara karşı çıkacak gerekçeleri de mevcut bulunmuyor. Fikri, suçla suçluyoruz."
Pradel, bianet'e Terörle Mücadele Kanunu (TMK) mağduru çocuklara ilişkin görüşünün sorulması üzerine "Çocukların terörle suçlanmaları korkunç bir şey. Adli süreçte ne kadar saçma bir düzen olduğunu görüyoruz. Bu kabul edilemez bir durum" dedi.
Boğa: "Kürt siyasetçiler illegal siyasete itiliyor"
Toplantıda, FIDH heyetinden İnsan Hakları Savunucularının Koruma Gözlemevi Sorumlusu Alexandre Pomeon O'Neill de yer aldı.
İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa ise KCK davasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Bu dava, Kürt siyasetçileri illegal siyasete yönlendirmeye çalışan siyasi bir davadır. HSYK seçimlerinin ardından da yargı vesayetinin el değiştirdiğini görmekteyiz." (BT)