"Senaryoyu tersten kuralım; İsrail ordusunun yardım gemilerine yaptığı saldırıyı başka bir ülke yapsaydı ne olurdu?"
Sorunun sahibi 5-6 Haziran'da Muammer Karaca Tiyatrosu'nda yapılacak Uluslararası İsrail'e Boykot Sempozyumu için İstanbul'a gelen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Politik Büro üyesi Abu Ahmad Fuad.
Sempozyum öncesi Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği'nde (TMMOB) yapılan basın açıklamasına katılan Fuad şöyle konuştu:
"Başka bir devlet böyle bir saldırıda bulunsaydı BM ya da ABD anında bir kınama cezası verirdi; hatta ABD, Irak ya da Afganistan'da yaptığı gibi füzelerini o ülkeye yağdırırdı. Yardım gemisinde 40 devletin vatandaşı vardı. O devletler nerede, niye kendi vatandaşlarını korumuyorlar? Kınama cezaları bize gösteriyor ki İsrail'e her şey mübah; istediğini yapabilir. İsrail'in kendine her şeyi mübah gören küstahlığını normalleştiren, İsrail ve ABD işbirliğidir. Bu iki çete devlet, dünyada her şeyi yapmayı kendilerine hak görüyor. Bu son saldırılardan İsrail ne kadar suçluysa ABD de o kadar suçlu."
"İsrail'i durdurmak için boykot edin"
İsrail devletinin tarihinin "katliamlar tarihi" olduğunu savunan Fuad, "Ama bu katliamların hesabını kimse sormuyor" dedi:
"İsrail uluslararası kararları uygulamıyor, nükleer silahlama konusunda kimseye hesap vermiyor. Bütün bunların önüne geçmenin yolu boykottur; siyasi, hukuki, iktisadi ve askeri ilişkileri keserek İsrail'in bu politikalarına ciddi bir dur deme imkânına sahip oluruz."
İsrail'in, kurulduğu 1948 yılında Birleşmiş Milletler'in (BM) aldığı 194 numaralı kararı ihlal ettiğini söyleyen Fuad, şöyle devam etti:
"İsrail devleti BM'nin aldığı, mültecilere geri dönme hakkını tanıyan 194 numaralı kararı ihlal ediyor. Tek bir Filistinli, şehirlerine ve köylerine dönemedi. Şu anda diasporada yaşayan 6 milyon Filistinli mülteci var."
"Üçüncü tarafın direnişini örgütlüyoruz"
İktidar Hamas'a geçtikten sonra Filistin direniş davasının "dini" eksene kaydığı eleştirisine Fuat, "üçüncü yol"u işaret ederek yanıt verdi:
"Hamas ile ideolojik bir uzlaşmazlığımız var; biz laik ve Marksist bir örgütüz, Hamas ise İslami bir örgüttür. Bizler El Fetih ile Hamas arasındaki çatışma başladığı andan itibaren her ikisine de karşı çıktık; üçüncü bir tarafı ortaya çıkarma kararlılığımızı sürdürdük. Üçüncü taraf birlik ve direniş programı üzerinde örgütleniyor. Ulusal birlik bizim için temel meseledir, bölünmüşlük ve dağılmışlık direncimizi kırar. Bize göre El Fetih ve Hamas arasındaki çatışma iktidar çatışmasıdır. Batı Şeria ve Gazze işgal altında, herhangi bir kazanç olamadan, bağımsız olmayan bir yönetim üzerinde iktidar çatışması yapıyorlar. Bu iktidar çatışmasından bir tek İsrail faydalanıyor; işgal, abluka devam ediyor."
İsrail'e karşı Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) kampanyasının Türkiye ayağını örmeyi amaçlayan Filistin İçin İsrail'e Karşı Boykot Girişimi'nin düzenlediği Uluslararası İsrail'e Boykot Sempozyumu 5-6 Haziran'da Muammer Karaca Tiyatrosu'nda yapılıyor. (SP)