Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan bugün tutulduğu disiplin cezası hücresinden çıkarılarak koğuşa geçirildi. Mungan 15 Mart’tan beri tutuklu.
Avukatı Meriç Eyüboğlu, Twitter hesabından bugün şu açıklamayı yaptı: “Esra Mungan’ın tecridi bitti nihayet koğuşa geçti. Veli Ağbaba’ya teşekkürler.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da Twitter’dan, “Bakırköy Kadın Cezaevinde tutuklu bulunan akademisyen Esra Mungan'a uygulanan tecrit son buldu. Koğuşu değiştirildi” diye yazdı.
TUTUKLANAN 3 AKADEMİSYEN KİMDİR?
Avukat Eyüboğlu, tutuklu diğer iki akademisyen Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya’nın ise halen tek kişilik hücrelerde tutulduğunu da ekledi.
Tutukluluğa itiraza ret
Avukat Eyüboğlu ayrıca, akademisyenlerin tutukluluğuna yapılan itirazın bugün sonuçlandığını duyurdu:
“Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy 15 Mart’ta tutuklandı. Ceza Muhakemeleri Kanununun 105. maddesine göre üç gün içinde sonuçlanması gereken itirazımız bugün değerlendirildi.”
“Atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu gibi hep karşılaştığımız standart gerekçelerle tutukluluğa itirazımız reddedildi.”
Ne olmuştu?
Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya "Bu suça ortak olmayacağız" metni imzacılarıydı.
Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına bildiriyi kamuoyuna sunmalarından bu yana yaşanan gelişmeler hakkındaki açıklamalarında barış talebinde ısrarcı olduklarını belirttiler.
Haklarında çıkarılan yakalama kararının ardından tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece 15 Mart 2016’da tutuklandılar.
TUTUKLU AKADEMİSYEN VE AVUKATA TECRİT GEREKÇESİ: KAMU GÖREVLİSİ OLMAK
Esra Mungan götürüldüğü Bakırköy Cezaevinde tek kişilik hücrede, 23 Mart’ta tutuklanan avukat Ayşe Başar ile kalıyordu.
Esra Mungan hapishaneyi anlattı |
Tutuklu akademisyen Esra Mungan’ın avukatı Meriç Eyüboğlu, bianet’ten Beyza Kural’a hapishane şartlarıyla ilgili şunları anlatmıştı: “Hapishaneye getirilen tutuklular önce müşahade adındaki bölümde tutuluyor. Mungan’ın 18 Mart Cuma günü koğuşa yerleştirilmesini bekliyorduk. Cuma günü tebliğ edilen yazıda kendisinin talepte bulunduğu koğuşa da herhangi başka koğuşa da yerleştirilemediği, ‘yapılan değerlendirme sonucu tek kişilik koğuşa yerleştirildiği’ belirtildi.” “Günde bir buçuk saatlik havalandırmaya da tek başına çıkıyor ve kimseyi görmüyor. Tutuklanmış kişinin ağırlaştırılmış müebbet cezası alanların kaldığı yerde tutulmasının hukuki dayanağı yok, uygulamada da rastladığımız bir durum değil.” Öğrencisiyle kalmak istediMungan, Hukuk Politik sitesiyle hapishaneden yaptığı söyleşide de yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “Normal şartlarda usulen yeni gelen tutuklu kadınlar ya doğrudan koğuşa gönderiliyor ya da gönderileceği koğuş belirlenene kadar bir iki gün müşahede altında tutuluyormuş. Ben doğrudan koğuşa gönderilmek yerine müşahede altında tutuldum. Bu arada öğrencim Jülide Yazıcı’nın da burada kaldığını öğrendim. Öğrencim ile aynı koğuşta kalmak istediğimi, kendisinin tutuklanması nedeniyle eğitiminin yarıda kaldığını, bu noktada eğitimini tamamlaması için de destekte bulunmak istediğimi idareye bildirdim. Fakat hiçbir cevap alamadım. Sonrasında buradaki görevliler muhtemelen memurların bulunduğu A1 koğuşuna gönderilebileceğimi söylediler, fakat buna ilişkin de olumlu bir cevap alamadım. Tek kişilik hücre"Sonrasında beni ağırlaştırılmış müebbet cezasından hükümlülerin konulduğu tek kişilik hücreye koydular. Günde yalnızca bir saat havalandırmaya çıkmama izin veriliyor. Havalandırmaya tek başınıza çıkabiliyorsunuz, yanınızdaki hücrelerde bulunanlarla çıkmanız mümkün değil. Emin olun yalnızlık, bu havasızlık ve gökyüzünü görememe sorununun yanında önemli değil. Bu hücreler ve uygulamalar insanları yavaş yavaş ölüme terk etmek için dizayn edilmiş." Ceza hücresi"Sonra daha kötü bir hücreye alındım. Daha dar ve pis. Hem de daha dar olmasının yanında, bu dar alanda da iki kişi kalıyoruz. Buralar hücre disiplin cezası almış tutuklu ve hükümlülerin getirildiği yerlermiş. Dolayısıyla aşağıya göre daha dar ve daha şiddetli bir tecrit var. Yemekleri bile kapı altındaki mazgaldan veriyorlar. Bize de ilk gün o şekilde yemek verdiler. İtiraz ettim, bizim bir hücre disiplin cezası içinde olmadığımızı söyledim. Sonrasında yemeği kapımızı açıp elden vermeye başladılar.” |
(AS)