Halkın Hukuk Bürosu'nun Avukat Fuat Erdoğan anısına düzenlediği "Hak Mücadelesi ve Uluslararası Hukuk" başlıklı sempozyumun "Özgün mücadele ve deneyimler" başlıklı oturumunda söz alan konuşmacılar, yürüttükleri mücadeleleri ve hak kazanımlarını anlattı.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin (MSGSÜ) Fındıklı'daki kampusunda, Sedat Hakkı Eldem Oditoryumu'ndaki sempozyumun ikinci oturumunda, Gazeteci ve Avukat Metin Yeğin, Kalan Müzik'in sahibi Hasan Saltık, Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, Hüsnü Yıldız, Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer ve Lübnan'dan Avukat Şakir Hamis söz aldı.
Yeğin, Şili'de öğrencilerin yürüttüğü eylemlerden bahsederek söze başladı ve ülkede öğrencilerin tüm yıl boyunca aylık 400 dolar harç ödemek zorunda olduğunu, öğrencilerin eğitim hakkı için sokağa döküldüğünü anlattı. Askeri diktatörlüklerle yerleştirilen neoliberal politikaların birçok ülkede benzer süreçte izlediğini söyleyen Yeğin, "Eşitlik, özgürlük ve adalet olmadan barış olmuyor, barış mücadelesini hak mücadelesinden ayıramayız" dedi.
Saltık ise Kalan Müzik'in yasaklara rağmen Kürtçe, Ermenice, Lazca, Süryanice albümleri insanlara nasıl ulaştırdığını anlattı. "Grup Yorum kasetleri, Doğu'da, Güneydoğu'da kurşunlanıp geri yollanırdı" diyen Saltık, "Konserler engellendi, sanatçılar cezaevine atıldı, tehditler aldık, birçok kez ifade vermeye çağrıldım" diyerek karşılarına çıkan zorlukları ortaya koydu.
"Halk doğa katline karşı çıktı"
Üstün de "doğanın sermaye birikimi amacıyla talan edilmesine" karşı yürütülen mücadeleleri, Hopa, Gerze ve Kütahya örnekleriyle anlattı.
"Doğayı paketleyerek satıyorlar. Önce yasaları değiştirdiler, bu da yetmeyince Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile önlerindeki bütün engelleri kaldırdılar. Ancak halk, hidroelektrik santraller ve termik santraller ile doğalarının katledilmesine tüm gücüyle karşı çıkıyor. Hopa'da ve Gerze'de olduğu gibi..."
Lübnan'daki iç savaş ve İsrail işgali sırasındaki direnişi anlatan Hamis de "İsrail'in bıraktığı mayınların temizlenmesi ve ülkeyi yeniden inşa etmek için çalışmayı sürdürüyoruz" diye konuştu.
Toplu mezardaki kardeşinin çıkarılması için 66 gün açlık grevi yapan Hüsnü Yıldız, 10 Haziran'da Dersim'de ilk çadır kurduklarında, savcıların "Emsal olmasın diye mezarı açtırmayacağız" dediğini ama kararlılıkları sayesinde amaçlarına ulaştıklarını söyledi. Mezardan çıkarılan kemikler, DNA tespiti için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Bosna'daki toplu mezarların açılışında da görev alan Biçer, verdikleri mücadeleyle İstanbul Protokolü ile işkencenin adli bir teşhis olarak kabul edilmesinde önemli rol oynadıklarını ifade etti. toplu mezarların usulüne uygun açılması için hukuki süreçlerin takipçisi olduklarını söyledi.
Fransa'daki cezaevinden, sempozyuma telefonla bağlanan Venezuelalı Ilich Ramirez Sanchez (Carlos) da katılımcılara ve dinleyicilere selamlarını iletti.
Fuat Erdoğan kimdir?
1962, Denizli doğumlu Erdoğan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Üniversiteyi bitirtikten sonra Halkın Hukuk Bürosu'nda avukatlık yapmaya başladı. Avukatlığının ikinci yılında "örgüt üyeliği" suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
28 Eylül 1994'te İstanbul'daki Beşiktaş Arzum Kafe'de sendikacı ve mühendis arkadaşlarıyla otururken polis tarafından infaz edildi. Olay sonrası polis, arama yapmak için geldiği kafede üst kattan alt kata ateş açıldığını, kendilerinin de havaya uyarı ateşi açtıklarını ölümlerin bunun üzerine yaşandığını iddia etti. Ancak otopsi raporu, Erdoğan'ın yere yatırılıp tek kurşunla öldürüldüğünü kanıtladı. Polisler beraat etti. (AS)