bianet'e görüş bildiren avukat İnci İşbulur'un konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
"Öncelikle yasaları çıkaran ve kararı verenler arasında kaç erkek olduğuna bakmak lazım. Erkekliğe hakaret kavramı bizim toplumuzda erkekler için çok önemli. Fakat mahkemelerde ya da günlük hayatta kadınlara 'Sen ne biçim kadınsın' ya da 'orospu' derken sorun yok. Kadın örgütlerinin bu konuda bir şey yapması lazım."
Olay nasıl gelişti?
Radikal gazetesinin haberine göre M.O. eşinin kendisiyle ilgili olarak "O erkek değil, yedi aylık evliyken benimle oldu" demesi üzerine şiddetli geçimsizliği gerekçe göstererek boşanma davası açmıştı.
Mahkeme davalının "hanımlık görevini yerine getirmediği, eşine aşağılayıcı sözler söylediği, evi terk ettiği gerekçesiyle çiftin boşanmasına" hükmetti.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi mahkemenin kararını bozdu. Ancak mahkeme Yargıtay'ın kararına direndi.
Bunun üzerine konu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gitti. Genel Kurul, 2. Dairenin kararını bozdu. (GG/NZ/EÜ)