"Toplumun nerede olduğu yasalardan daha çok anlam taşıyor. Sadece erkekler değil kadınlar da erkek egemen kültür penceresinden olaylara bakıyor. Kadınlar kendilerini 'ikinci sınıf vatandaş' ve 'bağımlı' olarak görüyor. Erkek egemen kültür bilinçaltlarına işlemiş. Soyadı da erkek egemen bu kültürün simgesi. Kadın önce babasına sonra kocasına 'ait' oluyor. Aslında soyadı bu kadar önemli olmamalı."
Boşandıktan sonra eşinin soyadını taşımaya devam etmek isteyen kadının dilekçesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin verdiği emsal kararı, eşinden ayrıldıktan sonra kendi soyadına dönmeye seçen gazeteci yazar Şükran Soner böyle yorumladı.
"Sadece eşimden değil kalabalık bir çevreden boşanmış oldum"
"Eski eşimden dostça ayrıldık. Çevremiz boşanmayı biliyordu ama eski eşim için incitici olmasın diye o tekrar evlenene kadar soyadını kullanmaya devam ettim. Resmi belgelerde soyadım 'Soner' yazılıyordu, yazılarımda 'Ketenci' kullanıyordum. Bu ikilem beni çoğu yerde açıklama yapmak durumunda bırakıyordu."
Yazılarını yazmakta olduğu Cumhuriyet gazetesinde veya televizyon programlarında hala kendisine zaman zaman 'Ketenci' soyadıyla hitap edildiğini söyeyen Soner, bianet'e bazı insanların hala değişimin farkında olmadığını ifade etti.
"Örneğin işçi çevresinde ve eski eşimle ortak sosyal çevremizde şaka yollu, değişikliği kabul etmeyen çok çıktı. Kimi zaman ortak sosyal çevremizdeki erkeklerin gösterdiği tepkiler beni zor durumda bıraktı. Boşanmaya karşı çıktılar. 'Sol' görüşlü, uygar geçinen erkeklerin soyadı değişikliğini ihanet gibi görmesi ilginçti. Eski eşimden dostça ayrılmamız çevrenin tepkisini hafifletti."
Soner sadece eşinden değil, kalabalık bir çevreden de boşandığını ve bu durumun trajik olduğunu belirtti.
"Kadının kendi soyadını taşıması bir ayrıntı değil, kimlik sorunu"
Eski eşi hayatını kaybettikten sonra eşinin soyadını kullanmayı sürdüren Latife Şencan'sa deneyimlerini bianet'e şöyle aktardı:
"İnsanlar beni o soyadla tanıyordu. O sırada üniversitede okuyordum ve diplomamı da eski eşimin soyadıyla aldım. Bir ara kadının isterse 'ölen kocasının soyadını alma' hakkı vardı. Ben ondan faydalandım. Çocuklarımla aynı soyadda olmak da güzel bir şey."
bianet'ten önümüzdeki günlerde yayınlanacak 'Kadın Odaklı Habercilik' isimli kitap için yazdığı 'Kadınlara İlişkin Yasal Değişiklikler ve Hukuk-Basın İlişkisi Üzerine Değerlendirme' başlıklı yazısında Avukat Filiz Kerestecioğlu soyadı meselesini şöyle değerlendiriyor:
"Kadın evlilik öncesi soyadını da kullanabiliyor ancak eşininkiyle birlikte. Bu konuda gerekli değişiklik henüz sağlanamadı. Halbuki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı var. Kanundaysa buna uygun bir değişiklik henüz yok. Bu konu bir lüks ya da bir ayrıntı değil, bir kimlik sorunu. Yıllardır bildiğiniz arkadaşlarınızı soyadlarından dolayı tanıyamayabiliyorsunuz."
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi boşanma davası sonuçlandıktan sonra mahkemeye dilekçe vererek kocasının soyadını almak isteyen kadının talebini reddedip, kocasının soyadını almak isteyenlerin dava açarak bu hakkı elde edebileceklerine karar vermişti. (GG)