Fotoğraf: İsa Uğur Erdoğan
Göç Araştırmaları Derneği (GAR) Üyesi Selin Altunkaynak Vodina, Suriyeli mültecilere ilişkin sivil toplum alanına yönelik öneriler içeren raporunu kamuoyuyla paylaştı.
“Türkiye’deki Suriyeli Sığınmacılar Bağlamında Sivil Topluma Yönelik Tespit ve Öneriler” başlığıyla hazırlanan raporda, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün ekim ayında açıkladığı, Türkiye’de 3.6 milyonun üzerinde kayıtlı Suriyeli mültecinin bulunduğu bilgisi hatırlatıldı. Suriyelilerin yüzde 95’inin kamp dışı alanlarda, kentlerde ve köylerde yaşadığı ifade edilen raporda, “Suriye’de çatışmaların devam etmesi sebebiyle geçici koruma altına alınmış Suriyeli sığınmacıların toplu geri dönüşleri kısa vadede mümkün ve hukuki gözükmemektedir” denildi.
TIKLAYIN-'Suriyeli Komşumu Geri Göndermeyin' Diye İmza Toplayanlar Var
Suriyeli mülteciler konusunda sivil toplumun öneminin arttığı vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi: “Geçen 10 yılda çocuk işçilik, çocuk evlilik, işsizlik, güvencesizlik, yoksulluk, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, kayıtsızlık, kayıt olduğu ilde ikamet etmeme, haklara erişememe gibi problemlerin hızla artması ve artmaya devam etmesi, bize bu sorunlarla sadece kamunun imkanları ve altyapısı ile çözüme kavuşturulamayacağını göstermektedir. Bu süreçte kamu otoritelerinin yanında sivil toplumun da rolü ve önemi artmış, bilgi birikimleri, saha deneyimleri ve uzman kadrolarıyla pek çok alanda Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları problemlere müdahale konusunda devlete destek olan kuruluşlara dönüşmüşlerdir. Suriyeli sığınmacıların Türkiye’deki varlığı devam ettiği sürece devlet ve STK işbirliği zorunlu hale dönüşmüştür.”
"Akademi ve STK ilişkisi güçlenmeli"
Raporda yer alan önerilerin bir kısmı özetle şöyle:
*Türkiye toplumunun Suriyeli Sığınmacılarla iç içe yaşamaya başlamasının üzerinden 9 yıl geçmiştir. Bu sebeple, STK’ların geçici ve acil önlemler yerine daha kalıcı etkiler bırakan, özellikle sosyal uyum konusunda daha fazla proje üretmesi gerekmektedir.
*STK’lar hala acil yardım odaklı çalıştığından, yapılan yardımların ve verilen danışmanlıkların etkililiğini ölçebilecek bir mekanizmaları bulunmamaktadır. Sadece sayı ve hedef odaklı kısa vadeli projeler yerine, devletin ve fon sağlayanların daha uzun vadeli ve uyumu güçlendirici projeler konusunda STK’ları desteklemesi gerekmektedir.
*STK’lar tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin ölçümü, yararlılığı ve etkisi konusunda analiz yapabilecek kuruluşlar kurulmalı, bu yönde danışmanlıklar sağlanmalıdır.
*Akademi ve STK ilişkisi güçlenmeli, STK’lar ve kamu kurumları programlarını oluştururken akademinin bilgi ve deneyiminden faydalanmalıdır. Akademi ile birlikte oluşturulacak projelerle teorik çerçeve, göç çalışmaları ve saha bilgisinin bütünleşmesine yönelik çalışmalar arttırılmalıdır.
Vodina: Suriyeli çocuklar için acil önlemler alınmalı
Rapora ilişkin bianet'e konuşan Selin Altunkaynak Vodina, Suriyelilerin sorunlarına çözüm olabilmek adına pekçok paydaşın birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Bugüne kadar Suriyeliler için yapılanlara değinen Vodina, şöyle devam etti: "Suriyeliler konusunda önemli adımlar atıldı. İşbirlikleriyle sosyal uyum, maddi yardım, koruma ve psikososyal destek alanlarında faaliyetler gerçekleştirildi. Bu işbirliklerinin güçlendirilmesi ve daha fazla alana yayılmasını önemli görüyorum. Sorunlar her geçen gün büyüyor, özellikle çocuklar açısından acil önlemler alınması gerekiyor. Mesela, okullarda sosyal uyumu güçlendirici faaliyetlerin çoğalması ve velilerin konuya olan farkındalıklarının arttırılması gerekiyor. Sahadaki hizmetlerin uygun yerlere ulaştırılması ve farkındalığın arttırılması konusunda STK'lerın önemli rolleri var. Bu konuda diğer tüm paydaşların ve devlet kurumlarının ortak çalışması ve bir plan oluşturması önemli." (RT)