Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de hükümetin "demokratik açılım" adını verdiği süreçle ilgili konuşmasında "Türkiye'nin her meselesinin çözüm yerinin Meclis olduğunu" söyledi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açılımla ilgili adımların ayrıntılarından söz ettiği, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün hükümetten somut ve cesur adımlar beklediklerini söylediği, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Başkanı Devlet Bahçeli'nin açılıma "meydan okuduğu", Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Deniz Baykal'ın da hükümetin açıklamalarını "Türkiye'yi tahrip adımları" olarak nitelediği konuşmalarının ardından, Erdoğan eleştirilere yanıt verdi.
Sürece karşı çıkanlara "Sizin hiç köyünüz boşaltıldı mı, tarlalarınız yasak bölge ilan edildi mi" diye soran Erdoğan'ın sözlerinden bazı satırbaşları şöyle.
- Atatürk'ün en büyük başarılarından biri, her türlü farklılığı önce TBMM çatısı altında, ardından türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı paydasında birleştirmek, millet olma bilincini güçlendirmek olmuştur.
- Bu Meclis, 89 yıl önce, renklilik üzerine, özgürlük üzerine, en önemlisi de demokrasi üzerine inşa ettiği temellerinden ve ilkelerinden taviz veremez.
- Konunun özüne dönük görüş beyan etmek, eleştiri getirmek yerine, hükümet kendisini anlatamasın diye çaba göstermek, farklı polemiklerle konuyu saptırmaya çalışmak bir muhalefet tarzı olamaz.
- Bugünün, ulusal ve uluslararası meselelerini, dar kalıplar üzerine inşa edenler,meselelere hissi yaklaşanlar, ulusal ve uluslararası problemleri kin, nefret ve intikam duygusuyla mülahaza edenler, cumhuriyet'in kuruluş ruhuna ve kurucusuna haksızlık ederler.
- İzleyici tribünlerine eli tutularak getirilenler olursa bunlar, bu meclisin asaletiyle bağdaşmaz.
- Milletin meclisindeki üslup, elbette çocuklara, elbette gençlere, elbette tüm bir millete örnek teşkil edecek bir üslup olmalı, sağduyuyu ve aklı selimi yansıtan bir üslup olmalıdır.
- Hiçbir ülke, topluluk, grup ya da zümre, milletin bu aziz meclisine hiçbir şey dayatamaz.
- Demokrasiden hiç kimsenin korkusu olmasın. Demokrasi kardeşliğimizi daha da pekiştirir. Demokrasi korkuların panzehiridir.
- Gün bağırıp çağırma günü değildir. Gün, sesi en yüksek çıkanın rantı toplayacağı gün de değildir. Gün, ölümlere çare bulma günüdür.
- Sizin köyleriniz boşaltıldı mı? Ekip biçtiğiniz tarlalar yasak bölge ilan edildi mi? Terör örgütü sizden haraç topladı mı? Köylerinizin yollarına mayın döşendi mi? Sizin hiç yavrunuz, oğlunuz öldü mü?
- Dersim'de olanları savunanları [CHP'li Onur Öymen'i kast ediyor], insanlık noktasında nasibini almamış olarak değerlendiriyorum. Benim aziz milletimin her ferdi bu soruları kendisine sorsun.
- Türkiye için çok daha geniş ufuklar açılacak. Umudumuz var, barış ve kardeşlik içinde hep birlikte yarınların Türkiye'sini inşa edeceğiz. Kimseyi kırmak istemiyoruz. Duyguları örselemek istemiyoruz. Elimizde tarihi bir imkan var. Milletimizin hayır duaları bizimle. Bizim yolumuz, üslubumuz ise milletimizin yoludur, üslubudur. Bu ülke, Türkiye, 72 milyon vatandaşımızın vatanı. Bu bayrak, 72 milyon vatandaşımızın bayrağıdır. İstiklal Marşı, hepimizin. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye, cumhuriyetin güvencesidir. Türkiye, bu yolda emniyet içinde mesafe alıyor. Bugün yeni bir gün ve yeni bir şeyler söylemeliyiz. Ben, bugünün Türkiye için bir milat, bir yeni başlangıç kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. (TK)