Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Başkanı Deniz Baykal, Meclis'teki "demokratik açılım" görüşmelerinde yaptığı konuşmada, hükümetin PKK'yle ve hapisteki lideri Abdullah Öcalan'la işbirliği içinde olduğunu öne sürdü. Öcalan'ın yol haritasının devlette olduğunu hatırlatan Baykal, bunun açıklanmamasını da bu işbirliğinin ortaya çıkmaması için olduğunu savundu.
Baykal, kendi çözüm önerisini herkesin etnik kimliğini özgürce ifade etmesi, anadilini konuşabilmesi ve devletin "etnik kör" olmasıyla, "terörle mücadele" sürdürülürken "Güneydoğu'da ekonomik sosyal reform" yapılmasıyla sınırladı.
"Etnik kimliğe saygılıyız ama ayrıştırmaya dönüşmesini kabul edemeyiz" diyen Baykal'ın konuşmasında saydığı çözüm önerileri şunları kapsıyor:
- "Terörle müzakere etmemek" temel ilke olmalı. "Terörle mücadele"de başarının temel unsurunun bölgedeki insanı kazanmak, dışlanmışlık duygusundan kurtarmak olması.
- Bir Arnavut, Çerkes, hangi haklara sahipse bir Kürt de aynı haklara sahip olmalı. Bu Türkiye'de hâlâ tam olarak gerçekleşmiyor.
- Herkesin etnik kimliğine saygı gösterilmeli. Etnik kimliğini açıkladığında baskı görmeyeceğinin güvencesinin olması. Anadilini özgürce kullanma hakkı. Dünyada bir ulus devlette bir etnik kimliğe sağlanan hakların tümü Türkiye'deki etnik kimliklere de sağlanmalı.
- Güneydoğu için ciddi bir ekonomik program uygulanmalı. Büyük kaynak ayırarak Güneydoğu'yu ayağa kaldıracak ekonomik atılım yapmak. Mayından temizlenecek arazinin bölgedeki insanlar için kullanılması.
- Eğitimin kalkındırılması. Türkiye'nin en değerli öğretmenleri, okulları, teşviklerinin bölgeye sağlanması.
- Kadın projesi. Aileleri güçlendirmeye yönelik projeler uygulanması ve sosyal güvenlik sistemi üzerinden desteklenmesi.
- PKK'yi etkisizleştirmek için Irak'la işbirliği yapılması. Irak'ın PKK'yi terör örgütü olarak ilan etmesinin sağlanması.
"Barış için ilk hedef PKK'nin silah bırakmasını sağlamaktır" diyen Baykal, Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerine de "Muhatap Öcalan diyeceğinize, PKK'nin silah bırakması gerektiğini söylemelisiniz" dedi; ancak PKK'nin nasıl silah bırakabileceğine ilişkin önerilerini paylaşmadı.
Kendi imzasının da olduğu 1989 tarihli "Güneydoğu Raporu"nu anımsatan Baykal, bu raporu savunurken isteyenin kendi anadilini konuşabilmesi gerektiğini ama devlet eğitim sisteminde anadilinde eğitim olamayacağını, devletin Türkçe'den başka dillerde yayın yapmaması gerektiğini de savundu.
Herkes Türk milletinin bir şeyi
"Türk milleti etnik dayatmadır deniyor" diye söze başlayan Baykal, "Buradaki Türk etnik anlamda değil. Dünya bize Türk diyor. Türkiye'de yaşayan Arnavut, Çerkes, Kürt, Türk milletinin Çerkes'i, Arnavut'u, Kürt'üdür" tezini öne sürdü. (TK)