İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere askeri saldırı düzenlemesi üzerine Şili'deki temaslarını yarıda kesen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in saldırısını "devlet terörü olarak niteledi.
Ülkenin başkenti Santiago'da bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan'ın sözlerinden bazıları şöyle.
Gemide silah bulunduğu yalan: İsrail yetkililerinin silah ifadesini kullanmalarını paylaşmak mümkün değildir. Bunlar doğru olmayan ifadelerdir. Açık ve net söylüyorum bunlar yalandır. (...) Gemilerde sivillerden yardım gönüllülerinden başkaca da yolcu bulunmamaktadır. Saldırı sırasında gemilerde beyaz bayrak bulunmaktadır. Gazze'ye ulaşmak için yola çıkan gemiler Gazze'de uzun süredir insanlık dışı şartlarda yaşayan, en temel ihtiyaçlarından dahi yoksun şekilde hayatta kalmaya çalışan çocuklara, kadınlara, sivillere, masum insanlara yardım ulaştırmak; ilaç, sargı bezi, ağrı kesici, ekmek, pirinç, makarna, oyuncak, inşaat malzemesi ve benzeri malzemelerden başka hiçbir şey taşımamaktadır.
NATO'ya toplantı çağrısı: İsrail büyükelçimizi derhal geri çağırdık. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyesi olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne olağanüstü toplantı çağrısı yaptım. Ayrıca uluslararası sularda meydana gelen bu olay nedeniyle NATO'yu da toplantıya çağıracağız. Şu anda NATO konseyi bilgilendiriliyor.
Devlet terörü: İsrail tarafından yapılan bu saldırı gerekçesi ne olursa olsun uluslararası hukuka tamamen aykırı bir devlet terörüdür. Bu saldırı mevcut İsrail Hükümetinin bölgede barış istemediğini bir kez daha açık ve net olarak ortaya koymuştur. Bu tavırlar bölge barışını tehdit ettiği kadar İsrail'in kendi vatandaşlarına kendi halkına da huzur ve istikrar getirmeyecek tavırlardır. Bu insanlık dışı devlet terörü karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesi gerekmektedir.
Acil talepler: Gemilerin ve bütün gönüllülerin derhal serbest bırakılması ile hayatını kaybeden ve yaralanan sivil insanlara ilişkin ayrıntılı ve sağlıklı haber akışının biran önce sağlanmasını istiyoruz. Hayatını kaybedenlerin naaşlarının derhal teslim edilmesini, yaralılar için derhal tedbir alınmasını istiyorum.
Museviler güvencemiz altında: Tüm vatandaşlarıma özellikle ülkemizde yaşayan Musevi vatandaşlarımız noktasında şunu söylemek istiyorum, onlar bizim vatandaşımızdır. Biz İsrail'in yaklaşım tarzını hiçbir zaman kalkıp kendi vatandaşlarımıza karşı hangi dinden olursa olsun, hangi ırktan olursa olsun bugüne kadar yapmadık bundan sonra da yapmayacağız. Onlar bizim güvencemiz altındadır. Halkımdan da bu noktada özellikle çok daha hassas davranmalarını istiyorum. Milletimizin hassasiyetleri doğrultusunda devlet olarak bu olayın tüm boyutlarıyla takipçisi olduğumuzu ve olacağımızı halkımın bilmesini istiyorum. Demokratik tepkilerini milletimize yakışan bir asalet ve vakar içinde sergilemeye özen göstereceklerine inanıyorum. Bu da onların en doğal hakkıdır, bunu da saygıyla karşılıyorum. (TK)