İsrail'deki barış hareketi örgütü Gush-Shalom'un (Barış Bloku) sözcüsü, eski asker ve parlamento üyesi Uri Avnery, İsrail'in yardım gemilerine saldırısını "sınırı olmayan bir aptallık" diye nitelendirdi.
Gush-Shalom üyeleri operasyonun gerçekleştiği dün (31 Mayıs) gemilerin ulaşması beklenen Aşdod limanındaydı. Avnery'nin burada yaptığı konuşmadan bölümler şöyle.
Bu gece denizin ortasında İsrail hükümetinin emriyle İsrail Savunma Kuvvetleri'nce bir suç işlendi: Yardım gemilerine savaş benzeri bir saldırı düzenlendi; barış ve yardım eylemcilerine öldürmek üzere ateş açıldı.
Bu, ancak bütün kırmızı çizgilerin ötesine geçmiş bir hükümetin yapabileceği çılgınca bir şey.
Bunu ancak gerçekle bütün bağını kaybetmiş çılgın bir hükümet yapabilir: İsnani yardım ve barış eylemcileri taşıyan gemileri düşman olarak görüp onlara saldırmak, ateş edip öldürmek üzere büyük bir askeri kuvveti üzerlerine yollamak.
Hükümetin ve ordunun sözcülerinin yalanlarına, bahanelerine dünyada kimse inanmayacak.
Bu, İsrail devleti için bir utanç günü. Geleceğimizin bir grup tetiksever sorumsuza emanet edildiğini keşfettiğimiz bir kaygı günü. Sınırsız delilik ve aptallığın günü. İsrail hükümetinin ülkenin dünyadaki adına kara çaldığı, uluslararası alandaki zaten kötü olan imajına yeni saldırganlık ve zorbalık kanıtları eklediği, kalan birkaç dostunun cesaretini kırıp kendinden uzaklaştırdığı gün.
Bugün Gazze açıklarında gerçekten de bir provokasyon gerçekleşti. Ama provokatörler Filistinlilerin davet ettiği, Gazze'ye ulaşmaya çalışan barış eylemcileri değildi. Provokasyon, yardım gemilerinin yolunu kesip ölümcül kuvvet kullanan, İsrail hükümetinin emrindeki donanma komandoları tarafından gerçekleştirildi.
Yaşayanların onulmaz acılar çekmesine neden olan Gazze kuşatmasının kaldırılmasının zamanı geldi. Bugün, İsrail hükümeti yüzündeki maskeyi kendi elleriyle yırtıp attı ve aslında Gazze'den "çekilmediğini" gösterdi. Gerçek bir geri çekilmede, Gazze'ye ulaşımın kesilmesi ya da oraya ulaşmaya çalışanları öldürmek, yaralamak üzere asker yollamak olmaz.
İsrail hükümeti 17 yıl önce Oslo anlaşmasında Gazze'de Filistinlilerin kendilerini özgürce geliştirmek için ithalat ve ihracat yapması için bir liman kurulmasına olanak sağlamaya ve desteklemeye söz vermişti. Bu taahüdün varlığının farkına varmanın ve Gazze Limanı'nı açmanın zamanıdır. Ancak Gazze Limanı serbest ve kesintisiz hareketlere açıldığında -tıpkı Aşdod ve Hayfa limanlarında olduğu gibi- İsrail Gazze Şeridi'nden çekilmiş sayılır. O güne dek, dünya -haklı olarak- Gazze'yi İsrail işgali altında saymaya ve Gazze'de yaşayanların kaderinden İsrail'i sorumlu tutmaya devam edecek. (TK)