* Fotoğraf: TCCB / Murat Çetinmühürdar
Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün (18 Ağustos) Ukrayna'nın Lviv kentine yaptığı ziyaret dönüşü uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan'ın değindiği konular arasında Rusya-Ukrayna savaşı, kuzeydoğu Suriye'ye olası bir askeri operasyon, Suriye'de Beşar Esad yönetimi ile diyalog, İsrail ile diplomatik ilişkilerin normalleşme süreci de vardı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Suriyeli mevkidaşı ile "ayaküstü kısa bir sohbeti" olduğunu söylemesi ile başlayan Suriye ile normalleşme gündemini ve muhalefetin "Türkiye Esad'ı yenemedi şimdi anlaşmak için zemin hazırlıyor" yaklaşımını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim Esed'i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok ki" dedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) "bölgeye binlerce tır silah, mühimmat, araç, gereç yığdığını" söyleyen Erdoğan, "Terörü Suriye'de birinci derecede besleyen ABD ve koalisyon güçleridir" dedi.
"Diyalog ve diplomasi kesip atılamaz"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Suriye ile normalleşmeye 'yeşil ışık' olarak yorumlanan açıklamasına ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şöyle dedi:
"Şunu bir defa bilmemiz, kabullenmemiz gerekir. Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Her zaman her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır.
"Şimdi biz mesela bölgede Mısır'la alt düzeyde, bakanlarımız seviyesinde temaslarımızı devam ettiriyoruz. Bu ilişkiler durup dururken olmuyor. Diplomasiyi tamamen devre dışı bırakamazsınız. Diplomasiye ne denli ihtiyacımız olduğunu bütün dünya gördü."
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile devam eden normalleşme süreçlerine de değinen Erdoğan, "Suriye ile daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor" açıklamasında bulundu.
Rusya ile "dayanışma ve birliktelik"
Bu bağlamda Rusya ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilgili soruya da yanıt veren Cumhurbaşkanı, "Şu anda Suriye'de attığımız her adımda bir defa biz güvenlik güçlerimiz, istihbaratımız, Milli Savunma Bakanlığımız olarak Rusya'yla irtibat halindeyiz" dedi:
"Arkadaşlarımız sürekli onlarla görüşme halindeler. Ben de Sayın Putin'le görüşmeler yapmak suretiyle 'Bu süreci sağlama bağlayalım.' diyoruz. İşte örneğin son Soçi seyahatimde Suriye bizim için önemli bir görüşme konusuydu, gündem maddesiydi.
Şu anda yine buradaki terör olaylarıyla alakalı gerek ben Putin'le gerek Dışişleri Bakanı'm ve Savunma Bakanı'm muhatapları ile görüşmeleri devam ettiriyoruz. Bundan sonraki süreçte de zaten devam ettireceğiz.
"Mesela gönül arzu ederdi ki İran'la da oradaki bu çalışmaları daha etkin yürütelim ama bu olmadı. Biz de şu anda Rusya'yla olan bu dayanışmamızı, birlikteliğimizi aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz. Bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde devam ettireceğiz."
Putin'den Erdoğan'a "ev ödevi"Türkiye-Suriye ilişkilerinde son bir hafta içinde yaşananları bianet'e değerlendiren Orta Doğu Uzmanı araştırmacı-yazar Faik Bulut da Erdoğan'ın olası Suriye operasyonu fikrine Rusya, İran ve ABD'nin tepkisi ile Erdoğan ile Putin'in Soçi'deki görüşmesine ilişkin kısaca şöyle demişti: "Gerçekte AKP iktidarının - özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın - Tahran Üçlü Zirvesinde operasyon yapma hususunda aldığı olumsuz cevap kesin, kararlı ve basına yansıyandan çok daha sertti. Hem İran hem Rusya 'Hayır' dediler. Kulis bilgisine bakılırsa, ABD Başkanı Joe Biden da Madrid'deki NATO konferansında Erdoğan'a 'Olmaz' demişti. "Dolayısıyla, bölgeyle ilgilenen üç önemli devletten 'Hayır' cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğrudan bir müdahalede bulunmak, yani 30 kilometre derinliğinde bir askeri operasyon yapmak yerine 'Acaba bunu başka türlü halledebilir miyiz?' sorusuna yöneldi. "Erdoğan, bunu Soçi ziyaretinde tekrar denedi. Putin ise bir bakıma Erdoğan'a 'ev ödevi' verdi. Bu ödev de şu: 'Beşar Esad ile kendi işinizi kendiniz görün." Diğer anlamıyla bakıp siyaset diliyle konuşursak; Putin, Suriye'deki ateşi bizzat Erdoğan'ın eline verdi: "Sen git, bu ateşi komşuya bırak. Siz bu ateşi orada birlikte söndürebilirsiniz!' Yani, eğer bu ateşi söndürecekseniz Esad'la görüşün. "Her halükarda Putin'in nasihatini bir anlamda tutmuş gözükse de istenilen sonuca varmayacaktır. Çünkü Suriye ile Türkiye arasında hem bir toprak davası var hem de bir kan davası olmaya başladı. Bu, ciddi bir şeydir." |
(SD)