* Fotoğraf: Mustafa Kamacı – Ankara / AA
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
NATO toplantısına katılmak üzere Britanya’nın başkenti Londra’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenledi.
Veto ettiği termik santral düzenlemesiyle ilgili soruları da yanıtlayan Erdoğan, bundan sonra yapılacak olanın yeniden ihaleye girilmesi olduğunu söyledi.
Gazetecilerin, “Baca düzenlemesini veto ettiniz. Düzenlemeyle ilgili kararınızı değiştirmenizde ne etkili oldu? Santrallerle ilgili süreç nasıl işleyecek?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Her şeyden önce bu erteleme tabi ilk defa önümüze gelmiyor. Daha önce de bu talep geldi. Ve bu ertelemeler yapıldı. Ne yazık ki yüklenici firmalar maalesef buralardaki filtre çalışmalarını gerçekleştirmediler. Ve şimdi yeniden tekrar bir süre uzatımı talebinde bulunuyorlar.
“Biz tabii bir şeyde kararlılığımız var. Dünyada biliyorsunuz Paris sözleşmesiyle bir süreci yaşadık, yaşıyoruz. Orada da işte bu iklim değişikliğiyle ilgili önümüze teklifler geldi. Fakat bu teklifleri getirenler sözlerinde durmadılar. Biz imzayı atmadık. Dedik ki biz böyle bir teklifi zaten parlamentodan da geçiremeyiz. Kaldı ki şu anda Amerika da başta olmak üzere, Amerika da bunu imzalamış değil.
“Derdimiz ne? Yenilenebilir enerji konusunda bir defa havanın kirletilmesine, insanımızın temiz havayı solumasına fırsat vermeyen bu tür kuruluşları ilahiyane çalıştıramayız.”
“Bir tarafta halkım var, bir tarafta da buradaki sermaye var”
“Yapılacak olan neydi? Bu termik santrallerde, başta satışında bu filtrasyonun yapılması kaydı var, kararı var. Ama siz bu karara uymazsanız, siz çok daha fazla para kazanacaksınız diye biz halkımızın zehirlenmesine fırsat vermeyiz.
“Bu yılsonu itibariyle süre doluyor. Yılsonuna kadar kendileri ne gibi adımlar atarlar bilemem. Ama biz şu an itibariyle 2022 sonuna kadar buna imkan verelim, böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi. Çünkü bir tarafta halkım var, bir tarafta da buradaki sermaye var. Kusura bakmasınlar biz bu adımı attık. Büyük ihtimal bu yeniden bir ihaleye girer, bu işin başka bir çıkışı yoktur.”
“Halkım diyor ki ‘Yaşamakta sıkıntı çekiyoruz’”
Erdoğan, “Termik santral düzenlemesi AK Parti’nindi. Kaygılarınızı AK Parti grubuna iletmiş miydiniz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Tabii o dönemde de yine aynı şeyler gündemimizde oldu. Bunları hep söyledik, konuştuk. Bakın bu bacalara filtreleri yerleştirmezseniz bu işin süresi hemen anında kısıtlanır.
“Verilen sözler ne demek? ‘Tabii ki biz bunu yapacağız, biz de insanımızı düşünüyoruz vesaire…’ Maalesef verdikleri sözü tutmadılar. Şimdi kendileriyle görüştüğümüzde şöyle oldu böyle oldu hala bunları konuşuyorlar.
“Kardeşim istediğim kadar düşürdüm de, ben halkıma bakıyorum. Halkım diyor ki ‘Yaşamakta sıkıntı çekiyoruz’. Şu anda süre bitmek üzereyken geldik, kendileri de buna uymadılar. Uymadıkları için de benim bunu tekrar meclise göndermekten başka zaten adil olarak hiçbir çarem olamazdı.
“Şimdi yapılacak olan iş mecliste tartışmalar yapılır, bundan sonra büyük ihtimalle de bunun yolu bir ihaledir. Veyahut hemen oraya doğalgazı getirebiliriz, doğalgazlarla da enerji ihtiyacımızı gideririz. Burada istihdam noktasında bazı sıkıntılar yaşanabilir. Şimdi onu istismar ediyorlar çünkü.”
“Çin ve Rusya ile ilişkilerin gündeme gelmesi bekleniyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO toplantısına dair de şunları söyledi:
“Londra’da müttefiklerin NATO’ya vurgu yapması bizim için temel bir önceliktir. Toplantıda Çin ve Rusya ile ilişkilerin de gündeme gelmesi bekleniyor. Çin ile karşılıklı anlayışa dayalı yapıcı angajmanı destekliyoruz.
“Rusya ise uluslararası alanda önde gelen aktörlerden biridir. Türkiye coğrafi konumunun gereği olarak kendi öncelikleri çerçevesinde NATO ile işbirliği halinde çok yönlü bir dış politika yürütmektedir. Rusya ve diğer ülkelerle olan iyi ilişkilerimiz, müttefiklerimizle olan münasebetlerimizin alternatifi değil tam anlamıyla tamamlayıcısıdır.
“NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesi bizim için çok önemli. Ancak ittifakın bir yenilenme ihtiyacı içinde olduğu da açıktır. 2000’lerin bakış açısıyla bugünü kavrayamayız. NATO’nun bilhassa terör örgütlerinden kaynaklanan asimetrik tehditler karşısında çok daha kararlı, etkin davranması gerekiyor. Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO’nun kendini güncellemesi açıktır.
“NATO’nun caydırıcılığını azaltacak popülist beyanlardan da uzak durulmalıdır. Alternatif aramak yerine NATO’yu daha güçlü kılacak çalışmalar içinde olmalarını bekliyoruz.
“Ülkemiz NATO’nun vazgeçilmez bir ortağıdır. Müttefiklerimizin bizimle sergileyecekleri samimi dayanışma ittifakımızı zayıflatmaz, tam tersine güçlendirir. Bu mesajımızı müttefiklerimize açıkça verecek, terör karşısında ilkeli bir tavır göstermelerini kendilerinden isteyeceğiz. Terörle mücadelesinde ülkemize amasız fakatsız destek verilmesini istiyoruz.” (AS)