Cumartesi Anneleri/İnsanları, hak arayışlarının 872. haftasında 28 yıl önce gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya dosyası için adalet istediler.
872. haftada basın açıklamasını Taşkaya’nın yeğeni Özlem Taşkaya yaptı. Özlem Taşkaya, amcasının kaybediliş hikayesini ve yıllardır devam eden adalet arayışlarını şu sözlerle anlattı:
“42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya, Siverek’te yaşıyor ve müteahhitlik yapıyordu. 90’lı yıllarda tamamen Bucak Aşireti’nin hakimiyetinde olan Siverek’te ağır hak ihlalleri yaşanıyordu. Bu ihlalleri eleştiren Taşkaya, güvenlik güçlerinin ve Bucak Aşireti’nin hedefindeydi.
"Baskılar nedeniyle taşındı"
Baskılar yoğunlaşınca ailesini İstanbul’a taşıdı. Kendisi de kalan işlerini toparlamak üzere amcasının evinde kalmaya başladı. 6 Aralık 1993 tarihinde amcasının Siverek / Bağlar Mahallesi’ndeki evine 30 araçlık bir konvoyla gelen askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular Hüseyin Taşkaya’yı gözaltına aldı. Onu askeri araca bindirerek götürdü.
Ailesi Hüseyin Taşkaya’yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa, valiliğe başvurdu. Askeri yetkililer gözaltından kısa bir süre sonra Taşkaya’nın polisler tarafından götürüldüğünü söyledi.
"Emniyet Sedat Bucak'a sorun dedi"
Emniyet 'bizde yok Sedat Bucak’a sorun' dedi. DYP milletvekili, aşiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak 'Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor' dedi. Ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı, Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı.
Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı, olayı soruşturmak, suçu ve suçluyu açığa çıkarmak ve suçluların cezalandırılmasını sağlama görevini yerine getirmedi. Hüseyin Taşkaya’nın akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında gözaltına alınmasını ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi ve takibata yer olmadığı gerekçesiyle dosyada takipsizlik kararı verdi.
"Gözaltına alındığı kayıtlara geçmedi"
Gözaltında kaybedilişinin 28. yılında bir kez daha hatırlatıyoruz: Hüseyin Taşkaya’nın gözaltına alındığı kayıtlara geçirilmedi. Bugüne kadar akıbeti ve nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Taşkaya’yı kaybedenlere suçlarını gizleme, izlerini örtme ve sorumluluktan kaçma imkanı verildi.
872. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Hüseyin Taşkaya’nın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarmak, suçtan sorumlu kişi ve kuruluşları tespit etmek ve cezalandırmak savcıların ve mahkemelerin görevidir. Bu görevinizi yerine getirin.
Kaç yıl geçerse geçsin; Hüseyin Taşkaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 173 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz." (RT)