Fotoğraf: AA
Emek Partisi (EMEP), Marmara Denizi'nde etkili olan müsilaj (deniz salyası) ile ilgili bir açıklama yaparak 12 acil öneri sıraladı.
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak imzası ile yayımlanan açıklamada, müsilajın yayılmaya devam ettiğine dikkat çekilerek Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin önlem almakta geç kaldığını ifade edildi.
"Koruma alanı kararı suçun itirafı"
Başkavak, İktidaron, müsilajın 2007 yılında Kocaeli ve etrafında sahillerde görüldüğü günden bugüne 14 yıl adeta kulağının üstüne yatarak sorunu görmezden geldiğini ve geçen hafta ancak "Marmara denizi eylem planı" oluşturma kararı alabildiğini ifade etti:
"Yıllardır ülke nüfusunun üçte birinin, ayrıca endüstri ve sanayi tesislerinin atıklarının döküldüğü Marmara denizini "koruma alanı" ilan edeceğini açıklamak aynı zamanda uzun süredir işlenmiş bir suçun itirafıdır. Erdoğan ve iktidarı İBB dönemi başta olmak üzere Marmara etrafında 1994 yılından bugüne yönettikleri yerel yönetimler ve 19 yıllık hükümetleri boyunca Marmara denizini korumadıklarını ve sermaye, belediye, hükümet el birliği ile kirlettiklerini itiraf etmektedir."
TIKLAYIN - Marmara'da müsilaj temizliği: "Kumsalda kumu süpürmek"
TIKLAYIN - "Plan sözde kalırsa Marmara'yı daha kötü senaryolar bekliyor"
"Eylem planı iktidarın bir şey bilmediğini ortaya çıkardı"
Başkavak, hazırlanan eylem planın, kirlilik nedeniyle oluşan müsilajın içeriği ve toplandığında nasıl bertaraf edileceği konusunda iktidarın bir şey bilmediğini ortay çıkardığı belirterek, "Çünkü AKP iktidarı 2007 yılından bu yana müsilajın içeriği ve zararları konusunda bir araştırma yapmamıştır. O nedenle de bu gün büyük bir reklam kampanyasıyla topladığı müsilajın bertarafı konusunda bir açıklama yapmamaktadır. İktidar topladığı müsilajı tanklarda beklettiğini açıklarken, uzmanlar müsilajın hem tuz hem de civa, arsenik, kurşun gibi ağır metalleri barındırabileceğini söylemekteler" dedi.
EMEP'in müsilajla mücadelede acil yapılmasını talep ettiği 12 önerisi şöyle:
1-Hızla (termik santrallerde olduğu gibi erteleme vs ile gevşetmeden) tüm yerleşim yerlerinde sanayi ve kentleşmeye uygun sadece fiziksel (elekten geçirme) arıtması değil biyolojik ve kimyasal arıtma yapan arıtma tesisleri kurulmalıdır.
2-Marmara denizi etrafındaki tüm işletme ve fabrikaların büyüklüğüne göre 6 ay içinde fiziksel, biyolojik ve kimyasal arıtma yapacak arıtma tesisi kurmaları zorunlu hale getirilmelidir. Arıtma tesisi kurmayan fabrikalar kapatılmalıdır.
3-Derin deşarj yöntemiyle yerel yönetimlerin atıklarının denize boşaltılmasına son verilmelidir.
4-Yerel yönetimler de dahil gider ve maliyet hesabıyla arıtma tesisini çalıştırmayan ya da özellikle geceleri kapatanlara caydırıcı maddi cezalar ve işletme kapama, ruhsat iptali cezaları verilmelidir.
5-Marmara denizinde deniz canlıları (balıklar, midye başta olmak üzere kabuklular) üzerinde olumsuz etkileri, hastalık taşıyabilme durumları tespit edilmelidir. Bölge balıkçıları desteklenerek avlanma belirli bir süre yasaklanmalıdır.
6-Marmara denizi çevresinde içme suyu alanları düzenli olarak tahlillerle kontrol edilmeli, İstanbul'da sisteme giren içme suyunun %22'sinin kaybolduğu düşünülerek içme suyu ve kanalizasyon hatlarının birbirine karışması riskine karşı önlemler alınmalıdır.
7-Başta Marmara denizi olmak üzere denizleri kirleterek deniz fauna ve florasını olumsuz etkileyen deniz dolgusu yoluyla alan ve imar oluşturma faaliyetleri son bulmalıdır.
8-Müsilajın yoğunlaştığı ve denizle etkileşim halinde olunan bölgelerde halk sağlığı taraması yapılmalı ve gelişebilecek hastalıklar için önleyici ve koruyucu sağlık önlemleri alınmalıdır.
9-Marmara denizinden toplanan müsilajın bertaraf işlemi açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmeli yeniden ve başka yerlerde müsilaj kaynaklı kirlilik ve zararları engellenmelidir.
10-Marmara Denizindeki (kirlilik, deniz trafiği ve kazaları gibi) sorunları daha artıracak "Kanal İstanbul" projesi iptal edilmelidir.
11-Marmara denizi etrafında yerleşimin artmasını önlemek üzere başta sanayi ve yerleşim alanlarının ülkenin başka bölgelerine kaydırılması sağlanmalıdır. Bölgedeki yükün azaltılması için önlemler alınmalıdır.
12-Başta İkizdere olmak üzere yöre halkının itirazlarına rağmen devam ederek ekolojik yıkıma sebep olan taş ocağı, maden vb çevreye zarar veren işletmelerin faaliyetleri bir an önce durdurulmalıdır. (KÖ)